Dolar

32,5140

Euro

34,7787

Altın

2.424,23

Bist

9.733,84

Tüm gerilimlerin kesişme noktası neden Antep?

Önce Suriyelilere yönelik tepki, ardından Kobani eylemleriyle birlikte kentte PKK yanlıları ile ülkücüler arasında baş gösteren çatışmalar... Son olaylarda 4 kişinin öldüğü, hamile bir kadının bebeğini kaybettiği Gaziantep'te, Türkiye'yi ilgilendiren her gerilim en şiddetli haliyle vücut bulduğu iddia ediliyor...

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-10-11 17:46:41

Tüm gerilimlerin kesişme noktası neden Antep?

Al-jazeera.com'da yorum-analiz haberde; Kobani protestolarının şiddet olaylarına dönüşmesinden en büyük yarayı alan kentlerden biri Gaziantep. 9 Ekim'de 4 kişinin öldüğü olaylarda ulusal basında pek de yer edinmeyen bir acı en az bu ölümler kadar Anteplilerin dilinde. 8 Temmuz'da doğum sancısı tutan Gönül Kalkanlar'ı hastaneye götüren ambulansın önü PKK taraftarlarınca kesildi ve taşlandı. Geçmesine izin verilmeyen ambulansın içindeki Kalkanlar, ismini Muhammet Mustafa koymayı planladığı bebeğini kaybetti. Aile 7 yıldır çocuk sahibi olmaya çalışıyordu.

9 Ekim'de evinde yemek yerken kim tarafından ateşlendiği bilinmeyen bir kurşunla hayatını kaybeden 18 yaşındaki Sevgi Alıcı'nın ölümü de bir diğer kayıptı. Alıcı'nın 1 yaşında bir kızı vardı. Gaziantep'teki olaylarda göstericilerin eylemleri karşısında karşıt gruplar da sokağa indi ve her iki taraf da silah kullandı.

Gaziantep tesadüf değil
Kentte, Ağustos ayının ortasında bir Suriyeli mülteci, Türk ev sahibini öldürmüş ve peşinden şehirde Suriyelilere yönelik oluşan tepki yine şiddete dönüşmüştü. Adeta tüm gerilimlerin kesişme noktasında olan Gaziantep'te Türkiye'yi ilgilendiren tüm çatışmaların bir şekilde sirayet etmesi hiç tesadüf değil. Tıpkı onunla benzer özellikler gösteren Mersin ve Adana'da olduğu gibi...
Bu büyük kent son yıllarda farklı kesimlerden büyük göçler aldı. Şehrin sanayileşmesi ile ülkenin güneydoğusundan buraya gelen Kürtlerin yanında Suriye iç savaşı sebebiyle 300 binden fazla Suriyeli de Antep'e geldi. Türkiye'deki her 5 Suriyeliden biri Gaziantep'te yaşıyor ve Belediye Başkanı Fatma Şahin'in deyimi ile kent içinde bir kent var. İşgücünün haddinden fazla artması ve Suriye ile Irak'a yapılan ihracatın durma noktasına gelmesi yüzünden şehirde işsizlik kol gezmeye başladı.

Gaziantep'in yerli halkı içinde oluşan tepki, gerçekleşen her gerilimin peşinden büyük bir infiale sebep oluyor. Zira kentte çatışma ortamına girmeye gönüllü olacak genç insanların sayısı azımsanmayacak ölçüde artış gösterdi. Kent hem milliyetçi kesimleri, hem Kürtleri, hem de devasa bir Suriyeli mülteci nüfusunu barındırıyor ve sinir uçları her daim açık.

Tabanca, kullanmaktan çekinilmeyen bir aksesuar
Gaziantep Emniyet Müdür Ali Gezer, olaylar öncesinde yapılan aramalarda kentte, Türkiye'de şimdiye kadar ele geçirilen en büyük silah ve mühimmata ulaştıklarını söyledi ve ekledi: "Yakalanan malzemeleri açıklasam dudağınız uçuklar." Gaziantep'te çıkan toplumsal olaylarda, insanların elinde silah, uzun namlulu tüfek, döner bıçağı, satır, hatta samuray kılıcı bile görmek mümkün.
Olayların gerçekleştiği günün hemen ertesinde Gaziantep'te her iki tarafın yoğun olduğu mahallelerde hâlâ gerginlik vardı. Kürtlerin yoğun olduğu Karşıyaka Mahallesi Cindere bölgesine vardığınızda beşerli, onarlı grupların adeta bir işaret fişeği bekler gibi ara sokaklarda beklediğini hemen görebiliyordunuz. Az ileride ise yanan çöp konteynerleri ve bekleyen kalabalık bir kitle var. Bir eylemci eliyle konteynerlerin gerisini gösteriyor ve polisin orada olduğunu ve az önce buraya müdahale ettiğini söylüyor. Tam o esnada, bir sokaktan yüzleri örtülü daha kalabalık bir grup PKK sloganları atarak olduğum yere gelmeye başlıyor, ardından da iki noktadan ateşlenen silahlarla kurşun sesleri... İki binanın çatısından ya da balkonundan kime yönelik olduğu bilinmeyen bu atışlar yapılmıştı. Kalabalıkla birlikte olay yerinden koşarak uzaklaşırken yaşı 18'i bulmayan bir eylemcinin belinden çıkardığı silah gözüme çarpıyor.

İki mahalle
Bir sonraki durağım 9 Ekim gecesinin en gerilimli noktaları olan Vatan ve Cengiz Topel mahallelerinin kesişme noktası. Vatan Mahallesi genellikle Kürtlerin, Cengiz Topel ise Türklerin yaşadığı yerler. İki mahalleyi de geçen Şanlıdere Caddesi üzerinde ilerlerken önce bir işyerinde çalan mehter marşı kulağa çarpıyor. Bu adeta caddenin ilerisindeki PKK yanlılarına verilen bir sınır mesajı gibiydi. Bunun ilerisinde de toplanmış bekleyen mahalleli gençler vardı. Biraz daha ilerlendiğinde polis ve askerlerin, sayısı azımsanmayacak kadar çok zırhlı araçla ara sokağa konuşlandığını görmek mümkün. Asker ve polisler tarafları birbirinden ayıran bir kalkan vazifesinde. Aralarında askeri özel kuvvetler mensupları da var. Caddede ilerledikçe insanlar seyrekleşiyor bir noktadan sonra yol ıssızlaşıyordu. Uzaktan, ileride yine yüzleri kapalı eylemcileri görmek mümkün. Bir işyeri yağmalanıyordu. Polis panzerleri ve askeri akrepler az sonra bu yöne doğru yol aldı.

Samuray kılıcı
Sonrasında şehir merkezine vardığımızda kat ettiğimiz yol ve içinde bulunduğumuz aracın önü kalabalık bir grup tarafından kesildi. Ellerinde Türk bayrakları olan bu grupta döner bıçağı, satır, sopalar, hatta samuray kılıcı bile vardı. Sloganlar attıktan sonra yolda ilerlemeye başladılar ve Demokrasi Meydanı'na geldiler. Yoldaki araçlardan ve yol kenarında bekleyen esnaf ile yolda yürüyenlerden alkışlı destek alıyorlardı. Polis de bu noktada karşılarına çıktı. Polisin 'Dağılın' çağrısını reddeden gruba biber gazı ile müdahale edildi. Yeniden toplanan grup HDP binasına yönelmek istese de polis buna izin vermedi.

Kentte geceyarısına kadar olayların yakınında olmasanız dahi gerilimin ne ölçüde devam ettiğini hissedebiliyordunuz. Belirli aralıklarla silah sesleri ve biber gazı fişeklerinin sesini şehrin herhangi bir yerinden duymak mümkün. Gaziantepliler tüm bunların önceki gün gerçekleşen karmaşanın yanında hafif kaldığını söylüyor.

Sonraki gerilim ne zaman?
Gaziantep'te bayramın ikinci günü Kobani eylemleri ile başlayan olaylar artarak 9 Ekim'de zirve yaptı. Çoğu esnaf son iki günde işyerini öğlen ya da öğleden sonra kapatmak durumunda kaldı. Bu da son aylarda şehirde oluşmaya başlayan ekonomik sıkıntıları daha da derinleştiren bir durum. Zira kentte havanın kararması demek eylem ve çatışma anlamına geliyor. Gaziantep şu an normale dönme çabasında. Şiddeti gittikçe azalan olayların hangi sebeple, ne zaman, ne ölçüde, hangi gruplar arasında ve kaç kişiye zarar vererek tekrarlanacağı belirsiz.

Haber Ara