Dolar

32,5104

Euro

34,9524

Altın

2.439,45

Bist

9.716,77

Kuzey Irak’ta kritik aşama

Kuzey Irak’ta da Türkiye’dekine benzer bir başkanlık sistemi tartışması var.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-06-30 15:23:05

Kuzey Irak’ta kritik aşama

*Serhat Erkmen Al Jazeera'deki makalesi şöyle;

19 Mayıs 2015 günü başlayan yeni anayasa yapım süreci ve buna paralel devam eden başkanlık seçimi mücadelesi, sadece Mesut Barzani'nin görev süresiyle ilişkili bir konu değil. Birbiriyle yakından ilişkili olan bu iki sorunun başlangıç tarihi de bu yıl değil. Federal bir devlet olan Irak'ta şimdilik tek federe devlet olan Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin hâlâ bir anayasası yok. Anayasa yapma çalışmaları 1990'ların sonuna uzanan ve 2002'den itibaren çeşitli taslaklar hazırlayan Iraklı Kürtler en son taslağı 2009'da tamamlamışlardı. Dönemin siyasal denklemi yüzünden referanduma sunulup hayata geçirilemeyen bu taslak rafa kaldırılmıştı. Ancak IŞİD saldırılarının ABD yardımıyla püskürtülmesinden sonra bir kez daha ve çok güçlü bir şekilde gündeme gelen bağımsızlık iddiası nedeniyle federe bir bölgenin bir anayasaya sahip olması gerekliliği tekrar ön plana çıktı.

Bununla birlikte, anayasa yapım sürecinin yeniden başlamasının tek nedeni bağımsızlık, Bağdat'la yaşanan sorunlar ve IŞİD sonrası yeni stratejik ortam değil. Bu ortamın tamamlayıcısı, 2003 sonrası Iraklı Kürtler arasında kurulan stratejik dengenin 2009'dan itibaren çatlaması ve 2013'le birlikte yeni bir döneme girilmesiyle doğan başka bir politik denge. Yıllar boyunca Iraklı Kürtler arasındaki siyasi yaşam, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasındaki güç dengesine oturdu. Öyle ki Iraklı Kürtlerin siyasal yaşamından bahseden herkes “Barzani ve Talabani” diye söze başlardı. Ancak 2009'da yapılan bölgesel parlamento seçiminde KDP-KYB ittifakına meydana okuyan ve oyların dörtte birine yakınını alan Değişim Hareketi (Gorran) o döneme kadar yapılan ezberi bozdu. Aynı yıl Mesut Barzani halk tarafından seçilerek IKBY'nin başkanı oldu. Aradan geçen yıllarda KDP-KYB arasındaki stratejik anlaşma fiili ve siyasi olarak sona erdi.

Barzani'nin görev süresi uzatılacak mı?

Bir yandan liderlik sorunları, diğer yandan Gorran'ın meydan okuması ile boğuşan KYB'nin 2013 seçimindeki yenilgisi bölgedeki siyasi denklemin artık değiştiğini gösteriyordu. İşte böyle bir ortam içerisinde bölgesel yönetim başkanlığı için de yapılması gereken gerçekleşmedi. KYB'nin zayıflaması nedeniyle kabul ettiği bir ortamda Mesut Barzani'nin görev süresi parlamentodaki bir ‘uzlaşı'yla 2 yıl daha uzatıldı. İşte o uzatma 19 Ağustos 2015'te doluyor. Yani bir yandan IKBY'de Başkanlık Yasası başkanın halk tarafından 4 yılda bir seçileceğini ve bir kişinin 2 kereden fazla başkan olamayacağını söylerken, Barzani'nin 2005 ve 2009 yıllarında başkan seçilmesinden sonra bir kez de görev süresinin meclisteki uzlaşıyla iki yıllığına uzatılması yasayla ters düşüyor. İşte bu atmosfer için 20 Mayıs 2015 tarihinde bir anayasa yapım komitesi oluşturuldu.

Anayasa Komitesi, meclisteki partilerin sandalye sayısına göre belirlenmiş, daha çok teknik bir komite. Görevi, IKBY'nin yeni anayasasının taslağını hazırlamak. Hazırlanan taslak önce meclise daha sonra referanduma sunulacak. Yasayla görev ve yetkileri belirlenen komitenin görev süresi 90 gün, yani 20 Ağustos'ta sona erecek.

Anayasa yapım süreciyle siyasi tartışmalar birbirine son derece paralel ilerliyor. Mesut Barzani'nin yasal görev süresinin sona ermesinden bir gün sonra Anayasa Komitesi'nin görev süresi de sona eriyor. Her ne kadar yasada komitenin görev süresinin uygun görülmesi halinde uzatılabileceği belirtilmişse de uzatmanın neye göre gerçekleşeceği belli değil. Ancak sahada görüştüğümüz tüm komite üyeleri anayasa taslağının 20 Ağustos'a kadar bitmeyeceği konusunda hem fikir. 40 günlük çalışma sonucunda 27 maddesi yazılan taslağın siyasi açıdan en tartışmalı konularına henüz geçilmedi.

Şu anda anayasa yapımının en tartışmalı aşaması, başkanın görev ve yetkilerinin belirlenmesi. Tüm tartışmaların kilitlendiği ve siyasi krizin çıktığı nokta da bu. Mesut Barzani'nin partisi olan KDP başkanın mevcut yetkilerini artarak sürdürdüğü ve halk tarafından seçildiği bir güçlendirilmiş bir yarı başkanlık isterken, diğer tüm partiler başkanın yetkilerinin azaldığı ve meclis tarafından seçildiği bir parlamenter sistemde ısrar ediyor.

23 Haziran 2015'te IKBY'nin meclisinde yaşanan kıyamet de, bu karmaşık sistem, anayasa ve güç mücadelesi tartışmasının ürünü. O gün KDP diğer partilerin başkanlık ve siyasal sisteme ilişkin önerilerinin yapılmasını engellemek için oturumun gerçekleşmesini önlemeyi amaçladı. KDP tek başına çoğunluğa sahip olmasa da azınlık kotası üzerindeki etkisi ve diğer küçük partilerin tutumuyla istediğini almayı hedefliyordu. Ancak meclisteki oturum çok gergin bir ortamda da olsa gerçekleşebildi. Bu durumda oturumu terk eden KDP, 2003'ten bu yana ilk kez iktidarı elinde tutan bir parti olarak değil, bir muhalefet partisi gibi davrandı ve salonu terk etti. Bu, Iraklı Kürtler arasında alışılmış bir davranış değil.

Mecliste İran etkisi

Mecliste ortaya çıkan tablo, KDP karşısındaki partilerin en azından geçici bir blok oluşturduğunu gösterse de asıl dikkat çekici olan şey İran'ın etkisiydi. İran'ın Başkonsolos Yardımcısı'nın oylama sırasında mecliste bulunarak KDP karşıtı bloğa siyasi destek vermesi bir anda gündemi değiştirdi. Dikkatler İran'ın IKBY'deki politikalarına odaklandı. Böylece IKBY'deki başkanlık tartışması ve anayasa yapım sürecinin sadece Kürtler arasında bir iktidar mücadelesi değil, İran'ın başrol oynadığı bir stratejik denklemin parçası olduğu görüşü daha da pekişti. Nitekim oylamanın ertesi günü ABD'nin Irak Büyükelçisi beraberinde Erbil Konsolosu'yla Mesut Barzani'yi ziyaret etti. Ardından başka yetkililer benzer hamlelerde bulundu.

Iraklı Kürtlerin siyasal yaşamı ve hatta bölgesel denklem açısından kritik bir eşik söz konusu. Mesut Barzani'nin görev süresinin 20 Ağustos'ta dolduğundan kimsenin şüphesi yok. Fakat belirsiz olan sonrasında ne olacağı. KYB, Gorran ve İslamcı partiler, KDP karşısındaki parlamento zaferlerini sürdürmek istiyor olabilirler. Fakat dinamikler KDP'nin savaşı değil sadece bir çatışmayı kaybettiğini gösteriyor. Bölgede bir erken seçimden partiler arasında uzlaşı yoluyla başkanın görev süresinin uzatılmasına kadar pek çok seçenek konuşuluyor. KDP dışındaki partiler için optimum çözüm, başkanın yetkilerinin kısıtlandığı ve meclis tarafından seçildiği bir yasal zeminde görev süresinin 2 yıl için daha uzatılması. Fakat böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde Mesut Barzani'nin bu göreve aday olmayacağına kesin gözüyle bakılmalı. Bu durumda erken seçimin gündeme gelmesi ve yeni anayasanın da halka sunulacağı kökten bir değişim sürecinin tartışmaya açılması muhtemel. Ancak mecliste bir uzlaşı sağlanarak tartışmaların 2 yıl daha ertelenmesi ihtimali de yabana atılmamalı.

IKBY siyasal tartışmalarla böylesine çalkalanırken halkın gündemi bambaşka. Sıcak yaz ayında bezdiren elektrik kesintileri, 3 ay geriden ödenen maaşlar, temiz suyun yokluğu, benzin sıkıntısı ve 2 yıl içinde yaklaşık yüzde 40 artan nüfusun getirdiği yaşam zorlukları halkın temel gündemini oluşturuyor. Fakat bölgede de Ortadoğu'nun pek çok yerinde olduğu gibi halkın gündemi ile siyasilerin gündemleri arasında derin farklar olabiliyor. Yaşanan sürecin diğer bölgesel sorunların gölgesinde kaldığı bir gerçek. Ancak siyasi kutuplaşmanın ulaştığı boyut başkanlık sistemi ve anayasa tartışmalarının Kürtlerin kaderini etkileyecek bir potansiyel barındırdığını gösteriyor. Sürecin bu şekilde çözümsüzlükle devam etmesi ve çözümsüzlüğün sistemi tamamen kilitlemesi halinde bağımsız bir Kürt devletinden bahsederken Irak'ta parçalanmış bir Kürt yapısıyla karşı karşıya kalınabilir. Erbil ve Duhok'un bir bölge, Süleymaniye, Halepçe ve belki de Kerkük'ün dahil olduğu ikinci bir bölge şimdilik gerçek olmaktan uzak olsa da her geçen gün daha fazla seslendirilen bir senaryo haline gelmiş durumda. Bu nedenle bölgedeki gelişmeler yakından izlenmeli.

Doç. Dr. Serhat Erkmen, Ahi Evran Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve 21.YY Türkiye Enstitüsü Ortadoğu ve Afrika Masası Başkanı. Ümit Özdağ ve Sedat Laçiner ile birlikte 'Irak Krizi (2002-2003)' kitabını derleyen Erkmen, 21. Yüzyılda Sosyal Bilimler Dergisi'nin editörlüğünü yürütüyor.

Haber Ara