Açıklamada, günlerdir çalışanların sabırla, dikkatle dinlendiği ve anlaşıldığı belirtildi. Ford Otosan'ın büyük bir aile olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Sorunların üretim yaparken de çözülebileceğini dile getirdik. Üretimin başında olan ve işine sahip çıkmayı sürdürecek hiçbir çalışanımızın işine son vermeyeceğimizi beyan ederken, çalışma barışının sürmesi yönünde iyi niyet göstergesi olarak çalışanlarımıza 1.000 TL net tutarda destek yapılacağını, yürürlükte olan toplu sözleşme hükümleri değiştirilmeksizin, çalışanlarımıza sağlamak istediğimiz ilave katkı çalışmasını da önümüzdeki 1 ay içerisinde tamamlayacağımızı açıkladık."
Açıklamada, bugün çalışan temsilcisi olduğunu beyan eden bir grubun, ekonomik kabul sınırlarının çok ötesinde bir teklifle kendilerine geldiği aktarıldı.
Çalışan temsilcilerinin ekonomik olarak kabulü mümkün olmayan bu teklifle diyalog yollarını kapadığı vurgulanan açıklamada, söz konusu grubun Ford Otosan tarafından sunulan koşulları ve 1 ay içerisindeki ilave katkı çalışmasının sonucunu beklemeyi reddettiği ve kanun dışı işgali sürdürme yönünde tercihte bulunduğu kaydedildi.
Açıklamada, "Çalışan temsilcilerinin kendileriyle de paylaşıldığı üzere, bu talebin karşılanması üretimin sürdürülebilirliği açısından da mümkün değildir" ifadelerine yer verildi.
Şirketin geçen yıl oldukça büyük bir yatırım sürecini tamamladığı ve bu sayede pek çok kişiye iş imkanı sağlandığı aktarılan açıklamada, şirketin bu yatırımları yapmaya devam etmesinin ancak uluslararası ölçekte rekabetçiliğini sürdürmesiyle mümkün olabileceği dile getirildi.
- "Rekabetçiliğimizi kaybettiğimizde bütün paydaşlarımız zarar görecek"
Açıklamada, Ford Otosan'ın hem mevcut tesislerde daha fazla üretim yapabilmek hem de yeni yatırım çekebilmek için global ölçekte kıyasıya bir yarış içerisinde olduğu vurgulandı.
Bu yarışta sadece iş gücü maliyetleri yoluyla avantaj sağlanamayacağının bilinciyle, araştırma ve geliştirme, inovasyon, üretimde kalite ve iş güvenliği konularında da çok ciddi yatırımlar yapıldığı ve ilerlemeler kaydedildiği aktarılan açıklamada, gelinen sürecin hem ana sanayi hem yan sanayi ve sektör genelinde iş gücü kaybına kadar sonuçlar doğurabileceği ve uzun vadeli süreçte yatırımlara engel olacağı, rekabetçiliğe de zarar vereceği anlatıldı. Açıklamada şunlar ifade edildi:
"Herkes bilincinde olmalı ki, rekabetçiliğimizi kaybettiğimizde, başta çalışanlarımız olmak üzere bundan bütün paydaşlarımız zarar görecektir. Bu sorumluluğu taşıyan çalışanlarımızın pek çoğu işbaşı yapmışken, bugün itibarıyla hala mazeret bildirmeden işbaşı yapmamış bir kısım çalışanımız bulunmaktadır. Maalesef çalışan temsilcileri tarafından diyalog yollarının kapatıldığı bu noktada, Ford Otosan'ın birlik ve beraberliğini bozmak isteyen ve iş kanunlarına aykırı davranan çalışanlarımız için gerekli yasal prosedürlerin uygulanması zaruri bir hal almıştır. Bununla birlikte, üretime başlamak isteyen çalışanlarımıza da çeşitli tehditlerle müdahale ederek iş barışını bozmaya çalışan kişilerin bu baskıları da, kanun dışı olması sebebiyle hukuki çerçevede ele alınacaktır. Çalışma barışını zedeleyen davranışlar nedeniyle baskı altında işbaşı yapamayan çalışanlarımızın, mazeretleri bugünden itibaren ilk vardiyalarında hazır bulunmaları halinde, değerlendirmeye alınacaktır."
"Çalışanlarımızın topluca iş bırakma eylemlerinin, global otomotiv sektörünün ana oyuncularından biri olarak faaliyet gösteren kurumumuza, sanayimize ve ülkemize verdiği zarar her geçen gün artmaktadır" değerlendirilmesinde bulunulan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Tüm iyi niyet ve çalışma barışını koruma amacı taşıyan yaklaşımlarımıza karşın, fabrika işgalinin kanun dışılığın sınırları zorlanarak sürdürülmesi sadece şirketimize değil, ülkemiz ekonomisinin yanı sıra itibarına da zarar vermektedir. İşlerimize, sanayimize ve ülkemizin menfaatlerine sahip çıkmaktan, evimiz, ekmek kapımız ve gururumuz olan fabrikamızda üretimin başlamasından başka seçeneğimiz bulunmamaktadır."
