Dolar

32,4792

Euro

34,9023

Altın

2.434,36

Bist

9.716,77

Kerkük’teki bayrak krizi oldu-bittiye getirilemez!

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-04-05 09:34:37

Kerkük’teki bayrak krizi oldu-bittiye getirilemez!
Bölgemizde huzuru bozacak ve emperyalistlerin temsilcisi olacak, İsrail'den sonra, ikinci bir korsan devletin kurulması asla kabul edilemez. Her zaman olduğu gibi bölgedeki bir kısım Kürtler olmadık vaatlerle kandırılıyor. Devlet kurulacağı yalanına kanan, küçük dünyalık menfaat için hem kendi hem de komşularının canına ve malına musallat olmaya başladılar. Türkmen ve Arap kenti olan Kerkük'e Kürt bayrağının çekilmesi tam bir aymazlık ve şımarıklıktan başka bir şey değildir.
 
Üzülerek belirtmeliyim ki siyası arenada boy gösteren bazı Kürtler artık kontrolden çıktı. Her biri bir emperyalist ülkenin kuklası haline geldi. Son yıllarda bölgeden hiç eksik olmayan “öldürme” ve “kaçırma” gibi kelimeler hayatın bir parçası haline geldi. Ne kendileri rahat duruyor ne de başkalarını rahat bırakıyorlar. Başta İsrail, ABD, İngiltere, Fransa olmak üzere kan emici ülkelerin oyuncağı oldukları yetmezmiş gibi şimdi de İran ve Rusya'nın kölesi olmaya başladılar.
 
Bölgedeki oyun kurucular bir yandan despot rejimleri desteklerken bir yandan da zayıf ve kendine ajan olabilecek kişilere isyan etmelerini telkin etti. Suriye ve İran'daki Kürtler devlet tarafından insan yerine konularak vatandaş olarak tanınmadılar. Özellikle Suriye'de binlerce Kürt vatandaş olmadığından eğitim, iş ve sosyal hayatın nimetlerinden yararlanamadı. Ancak devlete ajanlık yapanlar bir nebze sosyal hayattan nasiplenebildi.  
 
Gerçek anlamda dindar olan Kürtlerin ilk önce alimleri ve kanaat önderleri katledildi. Piyasaya “Molla” olarak çıkarılanlar ise ya sahte “Mele” yada bir yerlerin ajanı oldu. Dinden uzaklaştırılan Kürt kardeşlerimiz maalesef emperyalist vampirlerin eline düşürüldü.
 
Güneydoğu illerimizde yıllarca medreselerde İslami ilimleri öğrenen ve öğretenler devletin baskısı sonucu illegal hale getirildi. 1980 darbesinden sonra da özellikle bölgede az sayıda bulunan medreseler kapatıldı. Bunun yerine Marksist / Leninist aptalca bir ideoloji ikame edilmeye başlanıldı. Halkın tabiatına ve kültürüne aykırı olan bu görüş belli müddet sonra ayrılıkçı Kürt hareketine dönüştü. Emperyalistler Irak'ta organize ettiği ayrılıkçıların yanında Ermeni terör örgütü ASALA'nın yerine Türkiye'de PKK'yı ihdas ettiler.
 
Ayrılıkçı Kürtlerin arkasında kim var?
1976'da Ankara'da kurulan bu terör grubu 1978'de Hilvan ve Severek tarafında Kürt vatandaşlarına yönelikeylem yapmaya başladı. Kısa zaman içinde Filistin, Lübnan, Suriye ve Kuzey Irak'ta üslenen PKK, devlete yönelik ilk büyük kanlı eylemini, 15 Şubat 1984'de yaptı. Lokal bir örgütün birden bu denli devletler tarafından sahiplenmesi hiçbir yerde görülmemiştir.
 
Bölgenin taksim edilmesi ve özellikle Osmanlının devamı olan Türkiye'nin parçalanması için PKK , Irak'ın parçalanması için ise Celal Talabani ve Mesut Barzani desteklendi. Bu şahsiyetsiz ve hainler tam bir bukalemun gibi herkesin rengine bürünmeyi maharet zannetti. Saddam'ın elini ve eteğini öpen Barzani ve Talabani kısa zaman sonra Türkiye'nin pasaportunu ve ajanlığını kabul ederek dünyayı dolaşmaya başladılar. Sadece Türkiye değil İran, İsrail ve tüm batılı ülkelerin adamı olan bu kişileri gören PKK'de aynı yolu izledi. Türkiye dışında herkesin kölesi olan PKK'ya şart olarak “Türkiye düşmanlığın devam edecek.” denildi.   
 
Bebek katılı PKK terör örgütü artık kendi başına karar alacak durumda değil. Yaklaşık 40 kusur devletin ajanlığını ve tetikçiliğini yaptığı bilinen bir gerçektir. Ülkemize çok zarar verdi. Binlerce masum vatandaşımızı katletti. En çok da Kürt kardeşlerimize zarar verdi. Bölgeyi yaşanmaz hale getirdi. Halk zorlagöçe zorlandı. En sonunda emperyalistlerin telkini ve şizofren Gülen'in ele başı olduğu FETÖelemanlarının yardımıyla hendekler kazarak başta Diyarbakır, Cizre gibi tarihi yerleri adeta yerle bir etti. Ancak Allah'ın izniyle FETÖ ve PKK'da kazdıkları hendeklerin çukurlarında kaldı.
 
Suriye'deki iç savaş nedeniyle ülkenin ana unsuru olan Araplar ve Türkmenler vatanlarından kaçırılırken bazı ayrılıkçı ve işbirlikçi Kürtler mevzi kazanmaya başladı. İngiltere, İtrail ve kısmen İran'ın kurdurttuğuDEAŞ terör örgütü bahane edilerek sözde zıt kutuplarda olan ABD, Rusya ve İran PKK'nın Suriye uzantısı olan PYD'ye yardım ederek bölgede korsan bir devlet kurmalarına yardım ediyor. Bütün şer devletlerin desteğini alan katil ve terör örgütü köleleştikçe şımarıyor. Bu kadar farklı ülkelerin güdümünde olan kanlı bir örgütten kimseye fayda gelmez. Ancak bölgede kan dökülmesi için kullanılan bir maşadan başkası olamaz.
 
Talabani'nin adamları Kerkük'te fitneyi körüklüyor
Suriye'deki gelişmeleri gören Irak tarafındaki ayrılıkçı Kürtlerden Kerkük valisi Necmeddin Kerim ani bir kararla Kerkük kentine Kürt bölgesel yönetiminin bez parçasının asılmasını yerel meclise getirdi. Arap ve Türkmenlerin itirazlarına rağmen birkaç çapulcu ve satılmış Kürtler tek taraflı bir karar aldı. Türkmen kenti Kerkük'e Kürt bayrağı asıldı. Bu tahrik ve kepazelikten başka bir şey değildir.
 
Şii yayılmacı ve Haşdi Şabi gibi kanlı terör örgütünün kurucu ve yöneticisi olan İran güdümünde olan Talabani'nin adamı Kerkük valisi bu aptalca kararı tek başına almadığı bir gerçektir. Suriye'deki çapulcuları kandıran ayni odaklar Kerkük'te bez parçasını astırdı. BM ve birtakım Türk dünyası ile İslam alemi bu haksızlığa ses çıkarmıyor olabilir. Ancak Türkiye olarak bu haksız ve faşist baskıyı asla kabul edemez veonaylayamayız. Kerkük bir Türk şehridir ve öyle kalacaktır. Bu kriz beraberinde Kerkük'ün Kürt yönetimine bağlanması için referandumu getirir.
 
İran dahil emperyalist çevreler bölgeden Türkleri ve Sünni Arapları yok etmek istiyor. Ancak buna şimdiye kadar kimin gücü yetti ki? Böyle bir senaryo İran için bulunmayan bir nimet, ayrılıkçı Kürtler içinse büyük bir fırsat olacağı bir gerçektir. Ancak kanla, irfanla alınan topraklar bir oldu bitti ile verilmiş olsaydı bizler cihanda hükümran olamazdık. Çağ açıp çap kapatamazdık. Birazcık aklı olan, son yıllarda şahlanışa geçen, Türkiye'nin düşmanı değil aksine dostluğunu kazanır.
 
İran'a asla güvenilmeyeceğini en iyi Kürtler bilmesine rağmen yine de onların telkinleriyle sadece bizi kızdırmak ve kavganın içine çekmek için Kerkük'e bez parçasını asanlar bunun büyük bir hata ve şer bir oyun olduğunu ileride anlayacaktır.
 
Kürtler demografik yapıyı değiştirme çabasında 
Talabani'nin grubundaki ayrılıkçı Kürtlerin aymazlığına karşılık Kerkük'teki Türkler ellerine bayrağını alarak sokak ve caddeleri doldurdu. Seslerinin çıktığı kadar bağırdılar. “ Kerkük Türk'tür, Türk kalacak.” Kendilerine ait olan bayrakları bulundukları yerlere asarak varlıklarını tescillendirmek istediler. Araplar ise adeta sindirildi ve seslerini çıkaramaz oldu. Türkiye'ye sığınmaktan başka çaresi olamayan Arapların hakkını da ülkemiz savunuyor.
 
Kukla Bağdat yönetimi ise sanki hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Kendi toprağı ve en önemli petrolkenti elinden çıkıyor, Kürtlerin işgaline uğramasına ses dahi çıkaramıyor. Alçak sesle bez parçasının asılmasını eleştirdi ama gereken gür cevabi veremedi. Emperyalistlerin desteğiyle gelen kukla yöneticilerböyledir. Efendilerine itiraz etme hakkı yoktur. Sözde ülkenin başbakanı olan Haydar el-İbadi Kerkük'te Kürtlerin astığı bez parçasına bizden çok daha az tepki gösterdi.
 
Artık bu bölgede kan ve göz yaşı dursun. Halklar kardeşçe yaşasın. Sorun varsa muhataplarla oturulup insanca konuşulsun. Emperyalistler aradan çıksın. Meseleler silah ve tehdit yoluyla değil akıl ve sulhyoluyla halledilsin. Topraklarımız daha fazla kana, insanlarımız da acılara dayanamaz oldu. Biz Arapları, Kürtleri ve Türkmenleri de kendimizden görüyoruz.  
 
PKK ve İran kontrolünde olan Talabani'nin Kerkük valisi ateşle oynayarak boyundan büyük işlere soyunması bölgeye refah değil ancak felaket getirebilir. PKK eksenindeki ayrılıkçı Kürtler her yerdedemografik yapıyla oynuyor. Kerküklü olmayan Kürtleri dışarıdan getirerek Kerkük nüfusunakaydettirmeleri burasının onların yerleri olduğu manasına gelmez. Bu aptalca oyundan vazgeçip bölgenin gerçek sahipleriyle barışık olmaya ve insanca yaşamanın yollarını arasınlar.
 
Çok yakın zamanda emperyalistler yine bu çapulcuları yüz üstü bırakarak defolup gidecekler. Barı komşularınızın suratına bakacak yüzünüz olsun!                

Haber Ara