Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

İnşâ-i ulumid-din

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-11-28 15:28:45

İnşâ-i ulumid-din

İslâm başlığı altında alt gruplara ayrılmak da ne gibi bir sıkıntı olabilir?

Yukarıda ifade edilen grubu cemaat/tarikat olarak ele aldığımızda sıkıntı yok gibi duruyor. Fakat bir süre sonra İslâm kubbesi altından sıyrılma teşebbüsleri oluyor. Bu gruplara mensup olanların samimi izahları bu teşebbüslerde olmadıklarını hissettiriyor olsada vakıa maalesef böyle gözükmüyor.

Merkezde İslâm'ın kurucusu Efendimiz aleyhisselam var. Aleyhisselam efendimizin yanında birinci halka var. Bu halkalar günümüze kadar devam edebilir. Günümüze kadar devam eden halkalarda gruplaşma mantığı ile beraber özden ayrılma durumunu seyrediyorsunuz. Söz konusu olan grupların “genetik özelliği” en yakın halkaya benzemek yerine bir süre sonra modifiye olduklarını belki de bir anlamıyla mutasyona uğradıklarını izliyorsunuz. Bu gruplara girmek için genetik mirasınızı olduğu gibi muhafaza edemezsiniz. Değişmeniz gerek; ya da mutasyona uğramalı.

İslâm'ın organik cemaati camii cemaatidir. Diğer bütün gruplar (siz cemaat, tarikat, yol diyebilirsiniz) bu cemaatin etrafında birleşmeliydi.

Azıcık tarih bilen tarikatın (mesela Nakşibendilik) ve diğer tarikatların İslâm'a hizmetlerini bilir ve tarikatlara karşı olma müptezelliğini göstermez. Fakat mesele şu ki özden kopuş organik amaçlarla kurulmuş olan yapının inorganik yapıya dönüşmesine neden oluyor.

Semt camisinden bahsettiğimi sananlara sırıtarak hatırlatmak isterim ki cemaat semt camisinin cemaati değildir. Günde elli sayfa kitap okumayan çoğu imam hatip lisesi çıkışlı cübbeli abilerimizin önder olduğu değil Ashab-ı Suffa'nın bulunduğu onların önder olduğu hurma yapraklı çöl topraklı zemin üzerinde Allahuekber diyen öz ekipten (radiyallahuanh) bahsediyorum.

Ashab-ı Suffa neredeyse vakıf, cemaat vb grupların merkez binalarının oraya kurulmasını teklif ediyorum. Camilerimizde (yukarıdaki eleştirimi unutmadan) görev yapan imamlarımızın arkasında namaz kılmayacak kadar Müslüman! olan, üstatları sakal bırakmadığı için hala! sakal bırakan gençleri yurduna almayan, medrese eğitimi isteyen ama cübbe ve sarık giymeyenleri medreseye kabul etmeyenleri genetiği değiştirilmiş organizmalar olarak görüyorum.

Bir cemaatin lideri (karizmatik) vefat ettiği zaman kimse onun gibi olamayacağı için onun tespitleri ve uygulamalarını yüceltilerek cemaati ikame etmeye çalışanları görünce kendi ilmihâlini yazan AugusteComte bugün olsa “Bu kadarını ben bile yapamazdım” der diye düşünüyorum.

Ashab-I Suffa özelinde Efendimiz aleyhhiselamın kurduğu sistemi mezhep imamlarımız ve ulema altın işler gibi işlemiş (halâ işleniyor diyeyim de hocalarını tanımadım sanmasın kimse!) olmasına rağmen cemaatini “sır” ile inşa etmeye kalkanlara sakinleşin, kendinize gelin demek istiyorum.

Allah rahmet etsin Gazzalimiz fikri olarak inkıraz yaşamış ve bunu harbi olarak önümüze koymuşken koyu yeşil parti mensupları (Şalvar Spor) kendi üstatlarına eleştiri yapılmasına tahammül edemiyorken, kimse bu yapılardan (eskimeyen eskide böyle değildi diyeyim de beni tarikat düşmanı sanmasınlar!) ihyâ beklemesin. Bu abilerimiz inşâ-i ulûmud-din yazıyor.

Bu arada şimdi ben tevhidin etrafında toplanalım diyeceğim adam beni selefi sanacak. Yok ben Suriye'li bir annenin kanlar içinde yatan evladına “La ilahe illallah de” dediği cümlesindeki tevhitten bahsediyorum.

Hadi eyvallah!

Haber Ara