Dolar

32,5059

Euro

34,9169

Altın

2.447,53

Bist

9.711,72

'İlk hocalarım, Osmanlı sanatçılarıdır'

'İlk hocalarım, Osmanlı sanatçılarıdır'

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-10 11:37:10

'İlk hocalarım, Osmanlı sanatçılarıdır'
Tezhip sanatçısı Rabia Koraltan, sanat çalışmalarına Osmanlı sanatçılarının eserlerini taklit ederek başladığını belirterek, "İlk hocalarım, Osmanlı sanatçılarıdır" dedi.

Dolmabahçe Sanat Galerisi'nde sergi açmaya hazırlanan Koraltan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sanatsız bir hayat düşünemediğini ve Osmanlı hayranı olduğunu ifade ederek, "Osmanlı sanatçılarının yaptığı tezhipler çok dikkatimi çekti. Bunu öğrenip yapmak istedim" diye konuştu.

Koraltan, sanat hayatına 1989'da kendi kendine başladığını ve "alaylı" bir sanatçı olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Benim ilk hocalarım, Osmanlı'nın sanatçılarıdır diyebilirim. Onlar, Osmanlı tuğralarını ve tezhiplerini çok güzel yapmışlar. Ben de onların eserlerini taklit ederek başladım. Asıllarına sadık kalarak yaptım. Tezhip sevgisi, o zaman başladı. Padişahların hayatlarını okuyarak, müzehhipleri tanıyarak başladım. Tezhibe daha çok gönül verdim."

Tezhip sanatının inceliklerini ve tekniğini bilmeden eser vermenin çok zor olduğunu anlatan Koraltan, şöyle konuştu:

"Gerçekten tekniğini bilmeden tezhip yapmak çok zor. Bu sanatı en iyi öğrenebileceğim yer olan ve tarih boyunca sanat eğitiminin merkezi konumunu koruyan, Topkapı Sarayı'ndaki kurslara katıldım. Hocalarım Semih İrteş, Mamure Öz, Serap Bostancı ve Melek Antel ile çalıştım. Onların yanında sanatın tekniklerini öğrendim."

Koraltan, halen hocası Serap Bostancı Tuluk ile sanat çalışmalarını kendi atölyesinde sürdürdüğünü kaydetti.

- "Tezhip, 16'ncı asırda zirveye ulaştı"

Tezhip sanatının çıkış noktasının Kur'an-ı Kerim başta olmak üzere, kitap süsleme amaçlı olduğunu hatırlatan Koraltan, "16'ncı yüzyıl, tezhibin zirveye ulaştığı yüzyıldır. Bu yüzyılda Osmanlı sanatçıları, tezhibi zirveye taşımışlar. Bugün biz, 16'ncı yüzyıl üslubunu yeni tasarım, çizim ve desenlerle yaşatıyoruz. Tezhipte yeni bir üsluba ve arayışa gerek görmüyorum" görüşünü dile getirdi.

Tezhip sanatında Osmanlı sanatçılarının kök boyalar kullandığını ve eserlerinin yüzyıllar boyunca ilk günkü gibi güzelliğini koruduğunu aktaran Koraltan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tezhip sanatında biz tabii hazır boyalar kullanıyoruz, Osmanlı sanatkarları kök boyaları kullanıyordu. Onların yaptıkları renkleri tam olarak tutturamıyoruz. Bunun çaresi nasıl bulunur bilmiyorum. Bizim eserlerimiz de yüzyıllar boyunca bozulmadan kalabilir mi, bunu bilmek çok zor."

Koraltan, çalışmalarını daha çok sabahın erken saatlerinde yaptığını belirterek, şunları söyledi:

"Eminim her sanatçının ruh hali, eserine akseder. Ben de kendimi mutlu hissettiğim zamanlarda daha güzel çizim ve desenler yapıyorum. Hüzünlü hissettiğim anlarda yaptığım çalışmalar da hüzünlü görünüyor. Her sanatçı, eserine kendi içindekini aktarır. Mesela, Ah Min'el-Aşk isimli eserimde ağlayan bir gül motifi vardır."

"Tezhip, hattın elbisesidir" sözünü anımsatan Koraltan, "Ben de bir esere başlamadan önce levhadaki yazıyı görüyorum ve o yazıya nasıl bir elbise giydireceğimi düşünüyorum" dedi.

Sanat hayatı boyunca, başta UNESCO tarafından "Yaşayan İnsan Hazinesi" seçilen hattat Fuad Başar olmak üzere, çok sayıda büyük hattatın eserlerinin tezhibini yaptığını vurgulayan Koraltan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bugüne kadar 5 sergi açtım. Karma sergilerin sayısını bilmiyorum. Bu sanat, çok sabır isteyen bir sanat ve şimdiki gençlik çok sabırsız. Ben hala öz eleştiri yaptığım zaman samimi olarak söyleyeyim, kendime 'sanatçıyım, müzehhibeyim' diyemiyorum. O kadar çok öğrenmek istediğim şey var ki oralara ulaşamadım. Gençlerin sabırla bu sanatı öğrenmesini ve inceliklerine iyice hakim olmasını, sonra eser vermeye başlamasını tavsiye ederim."

Tezhip sanatçısı Rabia Koraltan'ın 12 Ekim Pazartesi günü saat 18.00'de Dolmabahçe Sanat Galerisi'nde "Ah Mine'l Aşk" isimli sergisi izlenime sunulacak.

Haber Ara