Dolar

32,4242

Euro

34,4456

Altın

2.489,00

Bist

9.679,80

Hilmi Daşdemir referandum için sonuç bildirdi

OPTİMAR Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Daşdemir, Başkanlık sisteminin milletin onayını alacağını ifade etti.

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-12-05 14:13:32

Hilmi Daşdemir referandum için sonuç bildirdi

OPTİMAR Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Daşdemir, Ak Parti – MHP uzlaşmasıyla bu hafta meclise gelmesi beklenen Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi değişikliğine ilişkin araştırma ve öngörülerini açıkladı.

Sabah'tan M. Fatih Gediman'a açıklamalarda bulunan Daşdemir, sağlıklı bir şekilde referanduma kadar götürülmesi durumunda Başkanlık sisteminin milletin onayını alacağını söyledi.

Araştırmacı Hilmi Daşdemir 15 Temmuz kalkışması sonrasında Başkanlık ihtiyacı ve algısının tamamen değiştiğini de ifade etti.

Daşdemir referanduma gidilmesi halinde Yeni Anayasa ve Başkanlık sisteminin alacağını öngördüğü rakamı da paylaştı.

İşte OPTİMAR A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Daşdemir'in açıklamaları:

15 TEMMUZ GÜÇLÜ LİDERLİK İHTİYACINI GÖSTERDİ

15 Temmuz öncesinde 'bıçak sırtı' diyebileceğimiz şekilde, başkanlık lehine bir durum söz konusu idi. Bugün geldiğimiz noktada ise FETÖ ve PKK ile mücadelede güçlü bir liderliğe duyulan ihtiyaç kamuoyu tarafından görülmüş durumda. Kamuoyu için bu lider bugün Tayyip Erdoğan'dır.

HİÇ OLMADIĞI KADAR DESTEK VAR

Yaptığımız araştırmalarda bu gelişmeleri takip eden seçmenin hiç olmadığı kadar başkanlığı desteklediğini görüyoruz.

ERDOĞAN'IN ÇAĞRISI SİYASİ EĞİLİM DENGESİNİ ALT ÜST ETTİ

15 Temmuz ile ilgili yaptığımız bir araştırmada, darbe girişimine karşı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı ile sokağa çıkanların % 66'sı Ak Parti'ye, % 33'ü MHP'ye, % 17'si HDP'ye, % 10'u da CHP'ye oy vermiş olan seçmenlerden oluştuğunu gördük. Daha o gün Tayyip Erdoğan'ın liderliğine duyulan güven gösterilmişti.

BÜYÜK BİR KİTLE 'KOŞULSUZ MUHALEFET' ANLAYIŞINDAN VAZGEÇTİ

Daha sonraki süreçte ise Tayyip Erdoğan karşıtlığı yapan bazı gruplar bundan vazgeçtiler. Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye'nin akıbetinin birbirinden ayrılamayacağı görüldü. Dünyada Recep Tayyip Erdoğan'a karşı yükselen nefretin sadece onun şahsına karşı değil, Türkiye'ye karşı olduğu anlaşılmaya başlandı. Bu gelişmeler toplumun başkanlığa olan inancını arttırdı.

Kamuoyu, Tayyip Erdoğan'ın cesaretine duyulan ihtiyacı ve devletin ve milletin bekası için Tayyip Erdoğan liderliğinin gerekliliğine inanıyor.

REFERANDUMDA EN AZ YÜZDE 60 İLE GEÇECEK

Bugün Tayyip Erdoğan'ın karizmatik liderliği ile yapılacak olan bir başkanlık kampanyasının olumlu sonuçlanacağına eminim. Bu şartlar altında başkanlık sistemine geçiş ile ilgili bir anayasa değişikliği halkın önüne geldiğinde en az % 60 civarında bir oy ile destek bulacağını söyleyebilirim.

Başkanlık Sisteminin (kara propagandaları bir kenara bırakırsak) bilinirlik açısından geçmişe nazaran ne aşamada olduğunu düşünüyorsunuz? Sistem halka anlatılabildi mi?

HERKESİN KAFASINDA BİR BAŞKANLIK MODELİ VAR VE BU İYİ BİR ŞEY

Başkanlık sistemi ile ilgili olarak bugüne kadar net bir model ortaya konulamamış, dahası her şart ve durumda Erdoğan'ın karşısında konumlanan muhalefet buna fırsat da vermemişti. Bugün kabul etmek gerekir ki herkesin kafasında bir başkanlık modeli var. Her siyasi grup kendi modeli üzerinden propaganda yapıyordu. Kimisi iyi yönlerini, kimisi ise kötü yönlerine dikkat çekme derdindeydi. Bunda yanlış bir durum yok. Kamuoyunun bu konuları tartışmaya, konuşmaya ve bu sistemleri anlamaya ihtiyacı var. Ancak bu hafta meclise gelecek paket ile artık somut veriler üzerinden konuşma imkanı da doğacak.

KISIR ÇEKİŞME BİTİYOR, BAŞKANLIK DEVLET-MİLLET BEKASI OLARAK TARTIŞILIYOR

Şimdi geldiğimiz noktada noktada seçmenin başkanlık olayına Tayyip Erdoğan merkezli bakması. Destekleyenlerin Tayyip Erdoğan için desteklediği, desteklemeyenlerin de Tayyip Erdoğan karşıtlığı sebebi ile desteklemediği durumdan çıkıyoruz.

GEZİ'DEN İTİBAREN YAPILANLAR ERDOĞAN LİDERLİĞİNE KARŞI YAPILDI

Gezi olayları başlangıç olmakla birlikte, seçimleri manipüle etmek için düzenlenen 17 - 25 olayları ve sonrasındaki dezenformasyonlar; Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasını engellemek içindi. Bu gelişmeler karşısında da kamuoyu Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında durdu. Tayyip Erdoğan'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı olması demek 'yarı başkan' olması demek idi ve seçmen daha ilk turda işi bitirdi.

CHP-HDP TARTIŞMA DIŞINDA ANCAK TEZLERİ ÇÜRÜMÜŞ DURUMDA
"MİLLET SOKAĞA BİR DİKTATÖR İÇİN Mİ ÇIKTI?"

Başkanlık sistemi demokratik bir sistem olmasına rağmen Tayyip Erdoğan karşıtları batılı emperyalistlerin ağzı ile konuşarak; ''Diktatör'' vb yakıştırmalar dezenformasyonlar yapıyorlar. 15 Temmuz'da tüm millet sokağa bir diktatör için ölümü göze alarak çıkmaz. İnsanlar verdikleri oya sahip çıkmak, namus ve şerefini korumak için çıktılar sokağa. Kimse bir diktatör için rahat koltuğundan kalkıp kendisini feda etmez. 241 şehidimize bakın Türkiye'nin her yerinden her kesiminden insan var.

FETÖ VE PKK, CUMHURİYET GİBİ ODAKLAR MANÜPLASYON ÇILGINLIĞININ YÖNETİCİ VE SÖZCÜLERİ OLDU

FETÖ'nün ve işbirlikçisi PKK'nın yönlendirmesi ile 7 Haziran 2015 seçimleri öncesi başlayan ve 1 Kasım seçimlerine kadar süren süreçte birçok manipülasyon yapılmaya çalışılmıştı. Terör olaylarının devlet tarafından yapıldığına kadar varmıştı bu dezenformasyonlar. Sonuç olarak; Erdoğan karşıtlığı ile terör olaylarını bile meşrulaştırma çabası içine bile girdi bu gruplar. Cumhuriyet, Sözcü gibi gazeteler, FETÖ'nün yayın organları ve terör örgütünün destekçisi medya bu çılgınlığın sözcülüğünü yapmaya devam ettiler. Kimse olaylara objektif bakma ihtiyacı duymadı.

BU 'KALABALIKLARIN BİLGELİĞİ'DİR

Ancak, Türk toplumu olaylara karşı kendi analizini yapıyor ve ona göre kararını veriyor. Bunu Aristoteles 'Kalabalıkların Bilgeliği'' tezi ile açıklıyor idi.

BATININ PİŞİRDİĞİ BİZİM BOĞAZIMIZDA KALIR

Batı ve batı işbirlikçilerinin pişirdikleri yemeğin lezzeti bizim toplumumuzun damak tadına uymuyor. Uymaz. Biz bize uygun yönetim biçimi ile yönetilmek isteriz. Yoksa bu kadar olaylar yaşanmış iken AK Parti hala % 50'lerin üzerinde oy alıyor ise bunu Türk Seçmeninin, halkın sağduyusunun bir zaferidir.

CHP'DEKİ DARBECİLER VE DARBE KARŞITLARI…

Özetle, CHP içerisinde 15 Temmuz gecesi sevinç çığlıkları atanlar, halay çekenler oldu. Bu durum, CHP'nin demokrasiye bakışı açısından önemli bir ipucu vermekte. Ancak diğer taraftan darbe karşıtı olan bir CHP'li seçmen grubu da var tabi.

HDP DİNLENİLEBİLİRLİĞİNİ HENDEĞE GÖMDÜ

HDP seçmenine gelince de Kobani ve çözüm süreci sonrasında oluşan Kürt Kimliği siyaseti sonucu HDP bir yükseliş trendine girmiş idi. Ancak hendek siyaseti ve PKK'nın terör eylemleri nedeniyle Kürt seçmenler nezdinde de itibarları kaybolmuştur. Kürt Halkı bir arada kardeşçe yaşamak varken kendilerini ölüme sürükleyen siyasetten desteğini çekmiş ve çoğunluğu da örgüt ve HDP ile arasına ciddi mesafe koymuştur.

İÇİŞLERİ VE RAHATLAYAN HALK TERCİHİNİ DEVLET VE HUZURDAN YANA KULLANIYOR

Devlet artık içerisinde bulunan terörist FETÖ unsurlarından da büyük ölçüde temizlendiği için örgüte karşı daha aktif mücadele etmektedir. Süleyman Soylu yönetimindeki İçişleri Bakanlığı da birçok terör eylemini etkin istihbarat ve çalışma ile daha eyleme geçmeden etkisiz hale getirmiştir. PKK ve onun işbirlikçileri tarafından tehdit edilmeyen halk da tavrını her fırsatta devletten ve huzurdan yana kullanmakta.

1 KASIM SONUÇLARINI BİLDİ

Daşdemir, 1 Kasım seçim sonuçlarını da tahmin etmişti.

OPTİMAR, AK Parti'nin 44,2, CHP'nin 26,8, MHP'nin 13,6 ve HDP'nin 11,8 oranında oy alacağını söylemişti.

Araştırma şirketleri arasında HDP ve MHP'de en yakın sonuç veren OPTİMAR olmuştu.


 

Haber Ara