Dolar

32,3235

Euro

35,0720

Altın

2.306,99

Bist

9.079,97

Hilal Kaplan'dan 'Pelikan' gibi yazı

Hilal Kaplan, bugünkü köşesinde üslubu ve argümanlarıyla Pelikan Dosyasını anımsatan bir yazı kaleme aldı...

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-05-06 13:46:54

Hilal Kaplan'dan 'Pelikan' gibi yazı

TİMETURK I HABER MERKEZİ

Yaızsına, Ak Parti Merkez Karar ve Yürütme Kurulu'nda Davutoğlu'nun il ve ilçe başkanı atama yetkisinin alınmasını hatırlatarak başlayan Kaplan, Davutoğlu'nun bu hamle ile karar alma ve uygulama açısından parti üzerindeki tasarruf gücünü nerdeyse tümüyle yitirdiğini yazdı.

"MKYK'DAKİ KARARIN BİR SEBEBİ VAR"

Kaplan, bu kararın arındaki sebebin ise, 1 Kasım seçimlerinden sonra Davutoğlu'nun il ve ilçe başkanı atama sürecinde istişare etmeden; başarılı, çalışkan, halkın sevdiği başkanları tasfiye edip yerine genel olarak teşkilata uzak kişileri getirmesi olduğunu yazdı.

"BAZI ÇATLAKLAR VAR"

Cumhurbaşkanı'nı savunan bir üslup kullanan Kaplan, Erdoğan'ın bazen zaaf denebilecek şekilde vefalı olduğunu, yine de buraya gelinmesinde en önemli sebebin Davutoğlu'nun 20 aylık Başbakanlık döneminde oluşan bazı çatlaklar olduğunu yazdı.

Kaplan bu çatlakları şöyle sıraladı:

- Erdoğan'ın rızası alınmadan Dolmabahçe açıklamasının yapılması ve ardından gelen Öcalan'la görüşecek İzleme Komitesi girişimi.
- Milletvekili aday listeleri hazırlanırken istişareden kaçınılması.
- 7 Haziran seçimlerine gidilirken Başkanlık sisteminin birkaç cümle hariç hiç savunulmayarak Erdoğan'ın şahsi meselesi gibi gösterilmesi.
- Ekonomi yönetiminde 'faizci' anlayışa aykırı bir paradigma geliştirilmesine uzun süre direnilmesi.
- AB ile Schengen süreci, sanki Erdoğan'ın Başbakanlığında 2013'te başlamamış gibi 'mültecileri al, Schengen'i ver' şeklinde formüle edilen bir pazarlık görüntüsünün verilmesi.
- AB ile yakınlaşırken, Avrupa Parlamentosu Başkanı Schulz'un 'muhatabımız Erdoğan değil, Davutoğlu'dur' açıklamasında olduğu gibi 'arayı açacak' söylemlere hiç itiraz edilmemiş olması.
- Valiler Kararnamesi'nin tercih farklılıkları yüzünden aylarca ertelenmesi; bazı bakanların müsteşar atamasına bile izin verilmemesi;
- Ankara'ya Emniyet Müdürü atanmasının gecikmesiyle ayyuka çıkan atama krizleri, vb...

"BEN DAVUTOĞLU'NU DESTEKLEMİŞTİM"

Kaplam bunun ardından kendisinin aslında Davutoğlu'nun başbakan olmasını desteklediğini hatta bununla ilgili 18 Ağustos 2014'te, "Başbakan Adayım" başlıklı bir yazı kaleme aldığını da söyledi.

"DAVUTOĞLU PARTİYİ ve DEVLETİ KONTROL ETMEYE ÇALIŞTI"

Yukarıda sıraladığı çatlakları ifade etmenin kendisi için aslında güç olduğunu yazan Kaplan, "ancak sistem dönüşümü, ekonomik atılım, inşa ve ihyadan ziyade, partiyi ve devleti kontrole ağırlık verip, yabancı ülkelerle ilişkiyi güç kazanmanın bir vesilesiymiş gibi konumlandırmak maalesef bunu gerekli kılıyor" diye yazdı.

Bunun en net örneğinin yabancı basının başlıklarında olduğunu belirten kaplan, "Davutoğlu iktidar mücadelesini kaybetti" gibi başlıkların çok şey ifade ettiğini yazdı. Kaplan "Zira Cumhurbaşkanı ve parlamentonun halk tarafından seçilmesine uygun olarak sistemin dizayn edilmesi gerekirken, iktidar mücadelesine girişildi" diye de ekledi.

Davutoğlu'nun dün basına yaptığı açıklama ile iglili de "konuyu işaret etmeden" yorum yapan Kaplan, "Davutoğlu 2014'teki Genel Başkanlığı kabul konuşmasında dile getirdiği, 'Bizde kongreler parçalanmaya değil, bütünleşmeye, yeniden enerji üretmeye vesiledir. Faniler için yenilenme kaçınılmazdır. Baki olan davadır' sözlerinin hakkını vermiştir" diye de ekledi.

DAVUTOĞLU NE DEMİŞTİ?

Dün basının karşısına geçen Davutoğlu kongreye aday olmayacağını açıklamış ve parti içerisinde ikilik çıkmasına engel olacak minvalde bir konuşma gerçekleştirmiş "Son nefesime kadar Cumhurbaşkanı'mıza vefa göstereceğim" diye de eklemişti.

PELİKAN DOSYASI NEDİR?

Geçtiğimiz günlerde ismine "Pelikan Dosyası" denilen bir takım yazılar internette dolanmaya başlamıştı. Bu yazılarda Erdoğan taraftarı birinin Davutoğlu ve ekibi; bunun yanında Abdullah Gül ve Binali Yıldırım gibi isimlerle ilgili açıklamalarda bulunuyordu.

Kimin yazdığı bilinmeyen bu yazılar yayınlandığı andan itibaren sosyal medyanın bir numaralı gündemi haline geldi.

"PELİKAN DOSYASI NEDİR?" HABERİ İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYINIZ



PELİKAN HİLAL KAPLAM MI?

Gündeme bomba gibi düşen Pelikan Dosyasını kimin yazdığı merak edilirken Hilal Kaplan'ın bugünkü yazısı bir açıdan dikkat çekiciydi. Kaplan'ın yazıda kullandığı üslup ve dosyadaki argümanların bu yazıya taşınmış olması "Pelikan Hilal Kaplan mı?" sorusunu akıllara getirdi.

ERTUĞRUL ÖZKÖK HİLAL KAPLAN'I İŞARET ETMİŞTİ

Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök de Pelikan Dosyası ile ilgili tartışmaya dahil olmuş, 4 Nisan'da kalema aldığı "Hareketsiz dudaklar botokslanmış mimikler" başlıklı yazısında "Ahmet Davutoğlu konuşmasında hangi cümleyle kimi kast etti?" diye sormuştu. Özkök, bu başlığın altına da "Peikan dosyacıları" başlığı açıp şu isimleri sıralamıştı: "Hilal Kaplan ve Cemil BArlas"

YILDIRAY OĞUR HİLAL KAPLAN'IN EŞİ SÜHEYB ÖĞÜTÜ İŞARET ETTİ

Yıldıray Oğur da 4 Nisan'da kaleme aldığı "Benden selam olsun Pelikan Bey'ine!" başlıklı yazısında "Ama insan merak ediyor. Fikirlerine katılmadığınız için insanlara böyle iftira atmanın fetvasını İslami kaynaklarda Zizekçi bir okumayla mı buldunuz? Korkak fedai pelikan kostümleri giyince koruduğunuzu zannettiğiniz, hâlbuki 13 yıldır halkın madden ve manen koruma kalkanında olan Cumhurbaşkanı tam da bu kafayla mücadele etmiyor muydu?" ifadelerini kullanmıştı.

Bu yazı sonrası Yıldıray Oğur'un isim vermeden işaret ettiği ismin Hilal Kaplan'ın eşi Süheyb Öğüt olduğu iddia edildi. Fakat Oğur cephesinden herhangi bir açıklama gelmedi.

SÜHEYB ÖĞÜT: BELKİ HOCA BOYUNUN ÖLÇÜSÜNÜ ALIR

Süheyb Öğüt, Sabah Grubu'na ait Aktüel Dergisindeki köşesinde 2015 yılından önce kaleme aldığı bir yazıda "Belki hoca, seçimden sonra boyunun ölçüsünü almış olur da, seçimden önceki hatalarından tövbe eder diye az da olsa bir ümit taşıdım içimde. Fakat gördüm ve anladım ki hocanın iflah olacağı yok" diye yazmıştı.

Haber Ara