Büyükdede, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgesel uçak projesinin gerçekleşmesi ile yerli tasarım ve üretimin kazandırılmasının Türkiye'nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefine ulaşmasında etkin bir rol oynayacağını kaydetti.
TRJet firmasının üstlendiği bölgesel uçak projesinin Türk sanayisini ileri teknoloji ve yüksek katma değerli bir yapıya dönüştüreceğini aktaran Büyükdede, havacılık sanayisinin geniş istihdam, ileri teknoloji ve yüksek katma değer ürettiğini, diğer sektörlerin gelişmesinde de sinerjik bir etki oluşturduğunu dile getirdi.
Sektöre uçak üretimi perspektifinden bakıldığında durumun daha da etkileyici olduğunu vurgulayan Büyükdede, bir uçağın üretiminde çok sayıda parçanın kullanılmasının sektörün tüm ekonomi çapında etki yapması anlamına geldiğini ifade etti.
Büyükdede, sözlerine şöyle devam etti:
"Örneğin İTO tarafından hazırlanan Türkiye'de Sivil Yerli Uçak Üretiminin Stratejik Analizi'ne göre, havacılık sektörüne harcanan her 100 dolar, ekonomide 325 dolarlık katma değer üretiyor. Sektördeki her 100 ilave işin, ekonomi genelinde en az 610 yeni iş alanı meydana getirdiği hesaplandı. Bir otomobilin üretiminde 10 bin, bir uçağın üretiminde ise 1 milyon adet parça kullanılır."
- "Uçak üretim teknolojisi gelişmiş ülkeler için bir liderlik ölçütü olarak kabul ediliyor"
Hasan Büyükdede, başka sektörlerde kullanılan yüksek kaliteli üretim gücünün Türkiye'nin havacılık endüstrisine rahatça yönlendirilebileceğini söyledi.
Uçak üretim teknolojisinin, gelişmiş ülkeler için bir liderlik ölçütü olarak kabul edildiğini vurgulayan Büyükdede, "Bu teknoloji, ülkeler açısından prestijli bir performanstır. Çünkü ülkenin etkileyici bir teknolojik seviyeye ulaştığının göstergesidir" ifadelerini kullandı.
Büyükdede, dünyada bölgesel uçak pazarının ciddi bir potansiyele sahip olduğunu, gelecek 10 yılda sektörel öngörü raporları ışığında toplam uçak sayısı bakımından iki katı büyüklüğe çıkmasının beklendiğini kaydetti.
Gelişen havayolu taşımacılığıyla beraber orta ve uzun vadede bölgesel yolcu uçaklarına hem iç pazar, hem de yakın bölge pazarlarında ciddi oranda ihtiyaç olacağına işaret eden Büyükdede, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bölgesel uçak pazarı konusundaki raporlara göre Türkiye'de üretilecek uçak tipine olan talep, 2029 yılına kadar ortaya çıkacak toplam ihtiyacın neredeyse yarısı kadar olacaktır. İstanbul'un merkez olarak kabul edilmesi durumunda bu bölgesel uçakların 60-90 dakikalık bir uçuş genişliğindeki menziline alabilecek yerleri düşünüldüğünde, bu uçaklar kesinlikle geniş bir pazara hitap edecektir."
- "TRJet kalifiye insan gücünün artışında önemli rol oynayacak"
Büyükdede, TRJet'in yapacağı yerli uçak üretiminin stratejik bir konu olduğunu belirterek, havacılığın lider bir endüstri olarak seçilmesiyle birçok hava araç ve sistemlerinin Türkiye'de projelendirilmesinin, üretilmesinin ve geliştirilmesinin sağlanacağını söyledi.
Hava araç ve sistemlerinin üretimine yönelik yerli sanayinin kurulmasını, geliştirilmesini ve rekabetçi olmasını sağlayacak bir ekosistemin zaman içerisinde kendiliğinden ortaya çıkacağının altını çizen Büyükdede, orta gelir tuzağını aşmak için, itici kuvvet olmaya aday olan havacılık sektörüne Türkiye'nin öncelik ve ağırlık verme zamanı geldiğini anlattı.
Büyükdede, başlangıç için bütün şartlar ve imkanların hazır olduğuna işaret ederek, "Teknoloji vizyonumuzu değiştirmek ve stratejik liderlik ortaya koyarak tamamen yerli ve milli bir sivil uçak endüstrisi kurmak için gün bugündür" diye konuştu.
Bölgesel uçak üretimi gibi stratejik önem taşıyan bir çalışmada, insan gücünün çok önemli olduğunu ve TRJet'in kalifiye insan gücünün artışında önemli rol oynayacağını vurgulayan Büyükdede, şunları kaydetti:
"Proje çerçevesinde halihazırda sahip olduğumuz insan gücüne ilave olarak zaman içerisinde uçak tasarımı, imalatı ve ilgili tüm disiplinlerde binlerce mühendis, teknisyen ve uzman kadrolar yetişecek; binlerce istihdam imkanı ortaya çıkacaktır. Ayrıca yine bu proje sayesinde hava araçları ve tasarımı alanlarında patent üretecek kurumların oluşması bekleniliyor ve bunlar insan kaynağı yetişmesi, teknoloji gelişimi ve bilgi birikimi için katkılar sağlayacak. İhtiyaca yönelik eğitim müfredatları ile eğitime yardımcı yan çalışma alanları ortaya çıkacak ve bu durum insan kaynağında kaliteli bir artışı da beraberinde getirecek. Ayrıca, sanayi ile etkileşimli yüksek eğitim modelinin oluşturulması, pek çok açıdan kalifiye insan gücünün yetişmesine önemli katkılarda bulunacak. Havacılık sektöründe deneyimli kişilerin girişimciler olarak desteklenmesi, proje bazlı çalışmaya yönlendirilmeleri ve teşvik esaslı kurulacak sistemler ile sektörün ihtiyaç duyduğu ve daha büyük organizasyonlar için ihtiyaç duyacağı kalifiye insan gücünü yetiştirmek de mümkün."
