Dolar

32,3282

Euro

35,0344

Altın

2.282,29

Bist

8.975,52

Hatipoğlu: Onu Allah'a havale ediyorum

Sabah gazetesinden İsa Tatlıcan'a konuşan Nihat Hatipoğlu,'Birilerinin kurdukları düzeni bozdukça saldırılarla karşılaşıyoruz' diyor ve ekliyor: Söylenecek çok şey var ama susuyoruz. Her şeyi Allah görüyor

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-06 11:06:57

Hatipoğlu: Onu Allah'a havale ediyorum

Yazılarında kendisini eleştiren Ahmet Hakan için ise isim vermeden 'Onu Allah'a havale ediyorum' dedi.

Dini tebliğde yeni bir format, dil ve yöntem geliştirdiniz. Bu yöntemi izleyici çok beğendi. Nereden aklınıza geldi?

Kurgulanmış bir şey değildi. Bir Avrupa programında konferansa davet ettiler. Diyanet'te görevliydim. Spor salonunda bir etkinlikti. Konuşma yapmamı istediler. Sahneye giderken loş bir görüntü olsun istedim. Kendileri de bir fon müziği hazırlamışlar. Orada bir sohbet yaptım ve Hz. Muhammed'in veda haccını anlattım. O sohbet inanılmaz etkili oldu. Bütün salon ağladı. 'Hocam böyle toplantılarımıza sizi de çağırsak gelir misiniz' dediler. Şu anda yaptığım sohbet tarzı işte o gün şekillendi.

Sohbetleriniz çok beğeniliyor.

10 yıldır bu işi yapıyorum. Değişmez gündemim Hz. Muhammed. Ben Hz. Muhammed'den dine gitmeyi daha uygun gördüm. Gönüllerce makes buluyor. Ne kadar isabetli olduğunu şimdi görüyorum. İslam alemi Hz. Muhammed'i örnek alsaydı bugün bu noktada olmazdı.

Geleneksel bir Müslüman da modernist bir Müslüman da ya da hayatı boyunca Allah yokmuş gibi yaşayan bir insan da sizi sohbetinizi hiç rahatsızlık duymadan dinleyebiliyor.

Florya'da bir AVM'deydim. Hanımefendilerin büyük çoğunluğu başı açık dekolte, erkekler kulağı küpeli ve dövmeliydi. Pür dikkat dinlediler. Çok etkilendiler. İşin sırrı şudur. Kendinizi, egonuzu ortaya katmadan Kuran'ı ve Hz. Muhammed'i düzgün anlattığınızda vicdan onu kabul ediyor. Ben konuşurken insanlar rahatsız olur mu diye düşünmem. Allah razı olur mu diye düşünürüm. Allah razı olursa insanlar da razı olur zaten. Anlatırken ben de istifade ediyorum.

Size gelen soruların kurgu olduğu bile söylendi. Soruları önceden biliyor musunuz?

Hayır bilmiyorum. Bilsem birçok soruya engel olurum. Soru soracak insanların hiçbirini tanımıyorum. Hiçbir yönlendirmede bulunmuyorum. Tek bir ricam oluyor. Aile içi özel meselelere girmeyin diyorum. Bugüne kadar rahatsız edici hiçbir soruyla muhatap olmadım

Canlı yayında zora sokacak bir soru sorulmasından tedirgin oluyor musunuz?

Hayır olmuyorum. Çünkü ben kendimi tanıyorum. Hangi soru gelirse gelsin o soru mutlaka cevabını bulur. Kötü niyetle de sorulsa b en iyi niyetle cevaplarım. Kötü niyet boşa çıkar. Bugüne kadar hiçbir saygısızlık yapılmadı.

Örnek alınıyorsunuz. Her sözünüzün hikmetli, her davranışınızın örnek olması gerekiyor. Ağır bir yük değil mi?
Çok ağır bir yük. Dışarıda bir hayatım yok. Kitap fuarına gidemiyorum. Sokakta biraz yürüsem insanlar fotoğraf çekmek, sohbet etmek istiyorlar. Bir durdunuz mu yarım saat ordan gitmeniz imkansız. Bu onurlandırıcı bir sevgi. Lokantaya gidiyorum ilgiden yemeğim soğuyor. Bir insan 10 defa fotoğraf çekse neden çekiyorsunuz demem. Böyle bir yapım var.

"SALDIRILAR BENİ MOTİVE EDİYOR"

Eleştirilerden rahatsız mısınız?

Hak etmediğimiz şeyler bunlar. Bizi üzüyor. Bizim hayat tarzımız ortada. Yaklaşık iki yıl önce magazinci bir kadın yazar bir şey uydurdu. "Hoca şu kadar para alıyor" dedi. Haber baştan aşağı yalandı. Ama biz o kadar edepliyiz ki televizyona çıkıp "bu yalandır" diyemiyoruz. Akabinde her tarafta bunu yaygınlaştırmaya dönük bir kampanya başladı. Her televizyoncu emeğinin karşılığını alır. Sadece bana saldırmalarının nedeni etkimizin güçlü olmasıdır. Etkimiz çoğaldıkça bu tür düşmanlık faaliyeti ile karşılaşıyoruz. Biz mazlumuz ve bunları hak etmiyoruz. Kazanmamızda ne mahsur var. Yaptığımız birçok hizmet var. Bu hizmetleri yaparken kimse bize para vermiyor. Öne çıktıkça, birilerinin kurdukları düzeni bozdukça, devleti, milleti, askeri ön plana çıkardıkça sağa sola saldıran tiplerle karşılaşıyoruz. Onları Allah'a havale ediyoruz.

"NİŞANTAŞI'NDA OTURAN KİŞİ ZALİMCE SALDIRDI!"

Sözünü ettiğiniz medyadan bir yazar sizi şert şekilde eleştirdi. Haksızlığa uğradığınızı düşündüğünüz halde buna cevap vermediniz.

Nişantaşı'ndan oturan kişiyi kastediyorsunuz galiba. Evet o yazıda haksızlığa uğradık. Çok vicdansız bir yazıydı. Defalarca tekzip göndermemize rağmen yayımlanmadı. Kendisini ahiret gününe ve Allah'a havale ediyorum. Ben o yayın grubunun televizyonunda da program yaptım. Aynı şeyleri anlattım. Aynı şartlarda yayın yaptım. O zaman yapılmayanlar başka bir yayın grubunda, daha ses getiren yayın yaptığımızda bize böyle saldırılar yapıldı. O zaman neden eleştirmediler. Bugün ne değişti? Söylenecek çok şey var. Ama bugünkü konumumuz konuşmamızı engelliyor. Her şeyi Allah görüyor.

BIRAKTIĞIM İZLER MOTİVE EDİYOR

Bu tempo yorucu değil mi?

Zor olmuyor. Ben çabuk uyuyan birisiyim. Arabada 5 dakika uyuyayım enerji toplayabiliyorum. Her hafta sonu yurdışındayım. İnsanların duasına borçluyum. Mesela bu hafta iki Ermeni bir Romanyalı Müslüman oldu. Namaza başlayanlar, içkiyi bırakanlar, kapananlar. Her aileye bir iz bırakmışız çok şükür. Bunlar beni motive ediyor.

Aileniz birlikte vakit geçirememekten şikayetçi mi?

Şikayetçi değiller aslında. Çünkü hepsi bu hizmetin içinde. Başta konuştum eşimle. Sağolsun hiç sıkıntı yaşatmadılar bana.

SİYASETTEN UZAK DURUYORUM

Adınız belediye başkanlığı ve milletvekili adaylığı için geçti. Siyaset düşünmüyor musunuz?

Ben İslam'ı anlatıyorum ve siyasetten uzak duruyorum. AK Partili de, CHP'li de, MHP'li de, HDP'li de beni dinlesin. Siyasi tercihimi ifade edersem diğer kardeşlerimizin bizden istifade edebilme sınırı kalkar. Siyasi tercihim elbette var. O tercihimi ekrana yansıtmıyorum. Benim için dinin geleceği her şeyin geleceğinden daha önemlidir. Siyaset teklifleri benim için çok onurlandırıcı. Ama şu an için kabul etmedim.

ÖLÜM VE ÖTESİ MERAK EDİLİYOR

İnsanlar en çok neyi merak ediyor?

En çok ölüm ve ötesini merak ediyor. Ölenler bizi duyuyor mu, görüyor mu konusu da. Rüyalar çok merak ediliyor. Hz. Peygamber'in, Hz. Yusuf'un rüyaları merak ediliyor. Namaz konusu insanların ilgisini çekiyor. Dualar çok merak ediliyor. Özellikle çocuklar Allah'ı çok merak ediyorlar. Ben çocuk programı yapmıyorum ama küçük çocuklar beni çok seviyorlar.

KARİYER DEĞİL, HİZMET İÇİN

Gelecekle ilgili planınız nedir? Bu hizmeti nereye taşımayı düşünüyorsunuz?

Bir vakıf kurmuştuk. Ama vakıf çalışmaları zordur. Şimdi çeşitli vakıflar üzerinden faaliyet gösteriyoruz. Ankara Gölbaşı'nda bir bina yaptık. 200 kişiyi burada okutacağız. Ankara'da kız öğrencilerle ilgili başka bir projemiz var. İstanbul'da da öğrencilere yönelik projelerimiz var. Talebelere aylık burs veriyoruz. Kimseden yardım almıyoruz. Bağış toplamıyoruz. Tamamen kendi kaynaklarımızla hallediyoruz. Kariyer planım yok. Yaptığım hizmeti severek yapıyorum.

Haber Ara