Dolar

32,3674

Euro

34,9570

Altın

2.325,29

Bist

9.079,97

Güney Koreli Misyonerler ve Cihangir olayı (1)

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-06-28 14:33:13

Güney Koreli Misyonerler ve Cihangir olayı (1)
Güney Kore her ne kadar ülkemizden çok uzakta olsa da bizi birbirimize bağlayan tarihi olayların yanında ticari ve kültürel bağlar bulunmaktadır. Aramızdaki bu bağızedelemek için art niyetli kişiler ellerinden geleni yapmaktadır. Ülkemizden bazı kişiler Kore'ye giderek kaçak çalıştıkları için polis tarafından yakalanıp deport ediliyor. Büyük bir sorun olmamakla birlikte vatandaşlarımız Kore'ye bu yönden sıkıntı çıkarmakta olduğunu peşinen ifade etmeliyim.
 
Koreli vatandaşların bir kısmı ise ülkemize turist kılığında gelerek Misyonerlik yapmaları ve son zamanlarda PKK terör örgütünün ele geçirmek istediği Kürt gençleriHristiyan yapmaları kabul edilebilir ve anlaşılabilir değildir. Hatta terör örgütünün kullandığı bazı telsiz ve elektronik aygıtların bu Misyonerler tarafından ülkeye sokulduğu bilinmektedir.  
 
Geçen hafta İstanbul, Cihangir'de bir tahrik ve  provokasyon yaşandı. Tam anlamıyla Gezi olaylarını alevlendirmek istediler. Bunun için bir Korelinin işletmiş olduğu plakçı dükkanı merkez olarak kullanıldı. Yoldan geçen bayanları taciz eden sarhoşlara mani olan mahalleli mekanı bastı. Bunu bahane eden bazı medya ve ülke karşıtı kişiler olayı “alkol tüketimi” yasağı olarak lanse etti. Yanı işin içinde bir tezgah ve oyun olduğu belli oldu.
 
Uzun yıllardan beri Güney Korelilerle dostluğum devam etmektedir. Her yıl evime misafir olarak gelen Koreli arkadaşlarım bulunmaktadır. Bizde onlara gitmekteyiz. Son zamanlarda yaşanan tatsız olaylardan en çok Kore vatandaşları ile devlet yetkilileri üzüntü duyuyor. Gerçek Koreliler PKK ve Misyonerlik faaliyetiyle ülkemizdecasusluk yapanlara sıcak bakmaz ve yapılanları da asla tasvip etmiyor. Ayrıca ülkemizdeki büyük projelerde çalışan yüzlerce Koreli mühendis ve teknisyenbulunmaktadır. Onların bu Misyonerlik kepazeliğiyle bir alakaları yoktur.        
 
Çok daha eskilere gidecek olursak atalarımızın Orta Asya'da bulunduğu zamanlarda birbirimizle bir çeşit etkileşim içinde olduğumuz bilinmektedir. Her şeyden önce ayni gramer, Ural Altay, dil yapısına ve bazı ortak kelimelere sahibiz. 25 Haziran 1950 yılında başlayan Kore Savaşına 17 Eylül 1950'de Tahsin Yazıcı komutasında5 bin 90 kişiyle iştirak ettik. Bugünkü Güney Kore'nin bağımsızlığına bizlerin katkısı çok önemlidir. Bunu Koreliler de çok iyi bilir ve bu iyiliğimizi asla unutmazlar.
 
Kore'deki şehitliğimiz ve İslam'ın yaygınlaşması
 
Tarihi perspektifi bir kenara bırakacak olursak ülkenin bağımsızlığına olan katkımız nedeniyle Güney Kore hep bizim dostumuz ve çok iyi bir müttefikimiz olmuştur. Hala Kore'nin Pusan kentinde 741 şehidimizden 462'sinin  kabri bulunmaktadır. Bununla birlikte 234 Mehmetçiğimiz düşman tarafından esir alınmıştır. 175 askerimiz ise kayıptır. Bu kanlı savaşta bin 150 şehit 3 bine yakın yaralımız olmuştur.
 
Pusan'daki şehitlikte çok güzel bir anıt mezarlık yapılmış, hemen her gün görevliler ve gönüllüler şehitlerimizin mezarlarını temizliyor ve saygı duruşunda bulunuyor. Başkent Seul 'deki savaş müzesinde ise askerlerimiz ve milletimiz için çok saygın ifadeler kullanılmakta ve minnettarlıklarını dile getirmektedirler.
 
Kore'ye her gidişimde bana son derece saygılı davranmışlar ve özellikle yaşı büyük olanlar askerlerimizin kahramanlıklarını anlattıklarına şahit oldum. Ülkede İslam dini savaş esnasında yayılmaya başladı. Bunun temelini de İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü mezunu Asteğmen Zubeyr Koç attı. Birkaç yıl önce vefat eden Zubeyr Koç için Kore'deki arkadaşlar beni aradı ve ülkenin önde gelen büyük gazetelerine taziye ilanı vermek istediklerini söylediler. İsteklerini yerine getirdik. Minnettar olduklarını bir kez daha gösterdiler.
 
Zubeyr hoca askerin yemediği veya artık yiyeceklerini temiz bir şekilde ayırıp fakır ve yoksul olan halka dağıtıyordu. Buna şaşıran halk sebebini öğrenmek istedi.BM'nin diğer askerleri halkı etraflarına dahi yaklaştırmazken Türkler sevgi gösteriyor, üstelikte yemek veriyordu. Zubeyr hoca Müslüman olarak tüm insanlara saygılıolduklarını ve inançları gereği bu yardımı yaptıklarını anlatınca halk İslam dinini öğrenmek için müracaatta bulundu. İlk olarak üç kişi Ömer Abdurrahman, Kim Chingyu ve Abdullah Kim Yutu Müslüman oldu. Sonra bir yıl içinde 211 kişi daha Müslüman oldu. Daha sonra bu sayı daha da arttı.
 
Emperyalistler Korelileri Hristiyanlaştırdı
 
Kore'de kalıcı anılarımız ve eserlerimiz var. Zubeyr hoca merak eden ve ilgilenen kişilere Müslümanlığı anlattı. Hile, hurda, yalan, dolan veya kandırarak halkın Müslüman olması sağlanmadı. Yani sokaklarda, evlerde veya iş yerlerinde bir propaganda yapılmadı. Öğrenmek isteyenler ona geldi İsteyen Müslüman oldu isteyen kendi dininde kaldı. “Müslüman olanlara bir ayrıcalık verilecek” diye kimseye telkinde bulunulmadı. Çünkü Müslüman kişinin mükafatını ancak Allah Teala verir.
 
Ülkemiz 'de de Kore'ye yönelik büyük bir sevgi ve sempati vardır. Özellikle son yıllarda tarihi, aksiyon, macera ve komedi alanındaki filmleriyle büyük bir izleyici kitlesine ulaştı. Her yıl Kore ve Türk kültür etkinlikleri yapılmaya başlandı. Halklar birbirlerini daha yakından tanımaya ve anlamaya başladı. ülkemizden Kore'ye gidip evlenen ve oradan gelip burada evlenen birçok çift var.
 
Üniversite yıllarında beraber olduğum bir arkadaşım Kore'ye yıllar önce bir Türk lokantası açtı. Daha sonra ise onlarca kente Türk lokantaları açılmaya ve yemekleri yenilmeye başlandı. Her yıl binlerce turist ülkemize geliyor.  
 
Her iki ülke halkları arasındaki bu güzel birlikteliği gören art niyetli emperyalist çevreler ortaya bir çıban gibi çıkıverdiler. Batılı emperyalistlerin Kore'de başlatmış oldukları Hristiyanlaştırma projesi kapsamında ülkede çok büyük bir nüfus Hristiyan dinine geçti. Onlarca mezhep ve kiliselerin kıskacına alınarak din değiştirenKorelilerden bazıları para ve daha iyi bir iş bulmak için Hristiyan oldu. ABD ve diğer Batılı şirketlerde genelde Hristiyan olanlara iş verilmeye başlanınca halk arasında Hristiyanlık çığ gibi yayıldı.
 
Seul'deki binalarda birer – ikişer değişik Kilise ve mezhebin şubesi açılmış. Kendi aralarında uyumlu çalışan bu kiliseler bir de üst birlik kurmuşlar. İnanış ve ayrılığı bir kenara iterek kendi aralarında birlik kurmuşlar. Ortak hareket ediyorlar. Marketlerde Müslümanlar için Helal yiyecek satılmasına karşı ortak eylem yapıyorlar.Gerçek Koreliler Helal Gıdaya ses çıkarmazken emperyalistlerin güdümündeki Hristiyanlar kendilerine Müslümanları düşman olarak seçti. Hükümete ve devleteistediklerini yaptırıyorlar. Hatta Hristiyanların lehine bazı kanun ve imtiyazlar alıyorlar. Burada bizi üzen ve ülkemizi de tehlikeye sokan bir durum var.
 
Devam edecek…

 

VİDEO HABER

İsrail'in Gazze'de bir vahşeti daha görüntülendi!

Haber Ara