Dolar

32,5631

Euro

34,8657

Altın

2.431,50

Bist

9.645,02

Gülse Birsel'den yeni Aile Bakanı'na: Okuldaşım, kız kardeşim...

Hürriyet yazarı Gülse Birsel, bugünkü köşesinde yeni Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın okul arkadaşı olduğunu söyleyerek, 'Kız kardeşim...' hitabıyla seslendi.

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-05-25 19:17:28

Gülse Birsel'den yeni Aile Bakanı'na: Okuldaşım, kız kardeşim...

Birsel, Beyoğlu Anadolu Lisesi'nde büyük sınıfların küçük sınıflara ablalık yaptığını, öğretmen asistanı gibi davrandığını söyledi. Birsel, “Sevgili kız kardeşim” diye seslendiği Aile Bakanı Kaya'ya ülkedeki kadınların tedirginliklerinden bahsederken “Cumhuriyet'in kazandırdığı hakları, hukuku, yaşam tarzlarını, özgürlük ve eşitliği kaybedeceklerini düşünüyorlar. Ne yazık ki bu tedirginlik için elimizde yeterince kanıt da var” ifadelerini kullandı. Birsel, Aile Bakanı Kaya'ya yönelik sözlerine “Belki siz, sevgili kız kardeşim, siz bu sorunları çözer, laik, demokratik, hukuk devletinin gerektirdiği hakları almamızı sağlar ve otoriter erkek söylemini değiştirirsiniz” diyerek devam etti.

İşte Birsel'in yazısının ilgili bölüm: 

Sayın Bakan, Fatma Betül Kaya hemşirem!

YENİ Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, benimle aynı liseden mezun. Ve Beyoğlu Anadolu Lisesi'nde, İngiliz okulu olduğu yıllardan kalan ‘prefect'lik sistemi vardır. Yani büyük sınıflar, küçük sınıflara ablalık yapar, tavsiye verir, bir tür öğretmen asistanı gibi davranır. Kendisinden yaşça da büyük olduğum için, bir nevi ‘okul ablası' olarak, çiçeği burnunda bakana ‘Kız kardeşim' diye hitap edip, kendisinden beklentilerimi sıralamakta sakınca görmüyorum.

Sevgili kız kardeşim, okuldaşım! Malumunuz, mezun olduğumuz okulun Beyoğlu'ndaki küçük, bahçesiz ama tarihi binasında okuyan genç kızlardan nice işkadınları, bilim insanları, girişimciler, sanatçılar çıkmıştır. Okulun girişinde amblemi olan menekşenin yanında ne yazar bilirsiniz: “Post Tenebras Lux.” Yani “Karanlıktan Aydınlığa.”

Ülkemizin kadınları ise oldukça karanlık günler yaşıyor. Kadına karşı şiddet zirvede. 15-29 yaş aralığında çalışmayan ve okumayan genç kızların sayısında yükselme var. Kadınlar eve kapatılıyor. OECD ülkeleri arasında bu berbat sıralamada birinciyiz! Cinsiyet eşitliği konusunda ise 145 ülkenin içinde 130'uncu sıradayız! Durum vahim. Çocuk istismarı gündemde. Gençlerimiz, çocuklarımız, illegal vakıfların evlerinde, onların ellerinde. Bizim okul iyi Shakespeare öğretir, bilirsiniz. Shakespeare'in dediği gibi, “Çok zaman harcadık, şimdi zaman bizi harcıyor!” TBMM'nin Aile Bütünlüğünün Korunması Araştırma Komisyonu'nun aile konusunda önerdikleri ise “Çocukların tecavüzcüleriyle evlendirilmeleri, genç yaşta yapılan evliliklerin özendirilmesi, dayak yiyen kadının her saatte polise başvurmasının engellenmesi, sorun yaşayan evli çiftlere uzmanlar yerine Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan görevlilerin danışman olarak verilmesi” vs.

Sevgili okuldaşım, kız kardeşim! Bu ülkenin kadınlarının en az yarısı son yıllarda memleketin gittiği istikametten çok ama çok tedirgin! Cumhuriyet'in kazandırdığı hakları, hukuku, yaşam tarzlarını, özgürlük ve eşitliği kaybedeceklerini düşünüyorlar. Ne yazık ki bu tedirginlik için elimizde yeterince kanıt da var. Zira sizin partinizin önde gelenleri söylemleriyle, yasa teklifleriyle, hayata bakışlarıyla, dindar nesil arzularıyla, giyim tarzımıza yaptıkları eleştirilerle, ‘kahkaha atmayan kadın' istekleriyle, öneri ve yasalarıyla bu endişelerimizi defalarca haklı çıkardı. Belki siz, sevgili kız kardeşim, siz bu sorunları çözer, laik, demokratik, hukuk devletinin gerektirdiği hakları almamızı sağlar ve otoriter erkek söylemini değiştirirsiniz. Belki siz, sevgili kardeşim, bizi ‘karanlıktan aydınlığa' çıkarmak için büyük katkılar sağlarsınız...

Haber Ara