Dolar

32,5463

Euro

34,8767

Altın

2.430,18

Bist

9.645,02

FETÖ’cü Haşhaşiler intihar eylemine başladı

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-12-27 12:52:17

FETÖ’cü Haşhaşiler intihar eylemine başladı
Yeni bir yılın arifesindeyken dünya dengelerinin ciddi şekilde değiştiğine şahit oluyoruz. ABD öncü liderliğini kaybetmek üzere. Özellikle Ortadoğu bölgesinde tek başına kalan İran ile işbirliğine girerek müttefiklerini kaybetti. AB dağılmak üzere. İngiltere'nin ardından İtalya'da ayrılırsa birlik kendiliğinden dağılır. Batıyı temsil eden bu iki güçte lider sıkıntısı çekiyor. Bunun yerine basiretsiz ve ilkesiz siyasetçiler, ultra milliyetçi ve ırkçı partiler alarak tehlikeli kutuplaşmaya gidiliyor. Vladimir Putin liderliğindeki Rusya ise kendi bölgesinin yanında Asya ve Ortadoğu'da olmadığı kadar etkin olmaya başladı. Ülkemiz de kendi ekseni etrafında sanayisiyle birlikte güçleniyor. Bizim gelişmemiz düşmanlarımızı çıldırtıyor. Onun için FETÖ ve PKK gibi lanetli ve katil örgütlerle önümüzü kesmeye çalışıyorlar.  
 
Yüz yıl önce yaklaşık bu zamanlarda emperyalistlerin entrikaları nedeniyle bölgemizde kardeş kardeşe düşman olmuş ve yıllarca hasımlıkların beyhude olduğu nihayet anlaşılınca ayni emperyalist aktörler tekrar devreye girdi. Ancak burada eski güçsüz Türkiye yok. Aksine sözü dinlenen, etkinliği olan ve güçlü lidere sahip bir ülkenin olması yeni entrikalara pek imkan vermiyor. Bundan dolayı Türkiye hedef tahtasına oturtuldu ve düşmanlarının artmasına vesile oldu.
 
Biz tarihten beri düşmanla yan yana yaşamasını bilen bir gelenek ve medeniyetten geliyoruz. Sadece içimizdeki hain ve kahpelerin varlığına alışık olmadığımız için biraz şaşkınız. Ancak yaşadığımız coğrafya ve devraldığımız Selçuklu ve Osmanlı Devletlerinin mirası olduğundan buralarda kaypaklık ve hainliğin ne olduğunu öğrenmekzorunda kaldık.
 
Önceden iki yüzlü ve habis ajanların hepsi “bizim mahallenin” dışından olurdu. Onların  deşifre olması veya sınıf değiştirmeleri nedeniyle devşirdikleri ajanlar bizim mahallenin en saygın mevkii olan camii, cemaat ve imam gibi manevi değeri olan makamları işgal edince tesir ve etki alanları biraz daha etkili oldu. Fethullah Gülen denilen meczup ve şizofreni sahaya sürdüler. İlk etapta çok az etkinliği olan Gülen kendi ekseni etrafında dönüp duruyordu.
 
“Etliye ve sütlüye karışmayan” sözde fen ilimlerine meraklı, kendine güveni olmayan ve başkaları tarafından yönlendirilmeye müsait kişilerin bir araya geldiği “zararsız” bir hareketmiş gibi bir algı verilmeye çalışıldı. Ne dediği belli olmayan, durup dururken ağlayan ve devamlı peygamberle görüşüp(!) duran garip halli bu adam belli müddet sonra siyasi liderlerle görüşmeye ve hatta rahmetli Necmettin Erbakan hocamızın kurduğu hükümete yönelik aptalca beyanlar verdi.
 
FETÖ tehlikesini ilk önce Rusya fark etti
Gerçek dostu ve planlayıcısı İsrail'e Saddam'ın bir iki füze fırlatmasıyla salya sümük ağlamasıyla ne tür bir kripto olduğu anlaşılmıştı ama daha sonra bu hatadan döndükleri ve hata yaptıklarını dile getirdiklerinde merhametli Müslüman kitlenin bir kısmı tarafından affedildiler. Adam yerine konulup beşeri ilişki içine girdiler. Kendi adıma söyleyeyim ben hiçbir zaman bu kişiyi sevmedim ve İslam'a ters olan davranışlarını her platformda, zarar görmeme rağmen, anlatıp durdum.
 
Bu sümüklü kişilerin bir gün olup küresel tehlike, ümmetin ve ülkemizin başına bu denli bela olacağını tahmin edemezdim. 28 Şubat post modern darbesinden sonra ağlayan Gülen, kükreyen bir yaratığa dönüştü. Kendinden büyük laf etmeye ve üzerine vazife olmayan konularda konuşmaya başlayınca uluslararası arenada yerini almaya başladı. Sağlık sorunlarını bahane ederek ABD'ye, emirleri alacağı yere taşındı. Pennsylvania'da koca bir şato 'da yaşamaya başlayan Gülen'e tüm dünyadan paralar akmaya başladı. Okullar açarak dünyaya açıldı. Devletlerin içine sızarak elde ettikleri bilgileri utanmadan CIA'ye aktarmaya başladı. Bunu ilk önce Rusya fark etti.
 
Putin henüz Rusya'nın başına geçmemişti ama Rus derin devleti Gülen Hareketinin bir ABD projesi olduğunu deşifre etti. Bu benim tezimizle uyuşuyordu. Ama yine de terör örgütü olacağına ihtimal vermiyordum. Ruslar bunların ileride terörize olacağını iddia ediyordu. Moskova'da bulunduğum zaman okullar kapatılmaya başlamıştı.1998 yılında konuştuğum birçok Rus fikir adımı ve gazeteci şimdi geldiğimiz zamana işaret ediyordu. Onlara pek katılmamakla birlikte Müslümanlar için tehlikeli ve kabul edilemez bir grup olduklarını ifade etmeye çalışıyordum. Rusların ileriye dönük isabetli analiz yaptıklarını ve şimdi geldiğimiz noktayı gördüklerine tanıklık etmiştim.
 
Yıllar sonra bu kiralık beyinsizlerin ülkemizde 246 kardeşimizin şehit olmasına, binlerce kişinin yaralanmasına neden olacaklarını, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne kalkışacaklarını  ve Rusya'nın Ankara Büyükelçisi sayın Andrey Karlov'u katledeceklerini tahmin edemezdim. Bu şerefsiz ve dinsiz Haşhaşıler köle mantığıyla yetiştirildikleri için böylesi aptalca eylemlerde bulunmaları olağan hale geldi. Artık bunlardan her şey beklenir.
 
ABD ve emperyalist çevrelerin elinde oyuncak olan FETÖ küresel bir tehlike haline geldi. Okulların bulunduğu ülkelerdeki stratejik alanlara yerleştirmiş olduğu kripto ajanları vasıtasıyla istediği yetkiliyi dinleyebiliyor. Şantaj ve gayrı meşru yollarla istediğini elde edebiliyor. Dinlediği ve elde ettiği bilgileri efendisi konumunda olan CIA'ye sunuyor. Bunlar için din, iman, namus ve evrensel değerler birer kelimeden başka bir anlam etmiyor.
 
FETÖ'nün uyuyan hücreleri harekete geçebilir mi?
Büyükelçi Karlov'u katlederek Türkiye Rusya ilişkilerini sekteye uğratmaya çalıştılar. Geçen yıl uçak düşürülmesinden sonra Ankara'daki elçiye suikast yapılması kullanılarak Rus devletini ve halkını ülkemizin üzerine salarak intikam alınmasını arzuladılar. Ancak Rus devleti ve Putin oynanan oyunu gördü ve tuzağa düşmedi. Olayın ilk aşamasında yapılan açıklamalar ve ertesi gün Moskova'da İran, Rusya ve Türkiye'nin üçlü zirve yapması emperyalistlerin oyununu bozdu. Her zaman Rusya'ya karşı dikkatli olmalıyız. Rusya'nın diğer emperyalistler kadar İslam ve Müslüman düşmanı olduğunu unutmamalıyız.  
 
FETÖ Haşhaşılerinin tek başına böyle bir eylemi yapamayacakları bir gerçektir. Onları yönlendiren üst akıl ortaya çıkarılmalıdır. Yoksa FETÖ veya meczup Gülen böyle bir organizeyi yapacak çapta değil. Ancak Gülen'in talimatıyla harekete geçecek aptal ve salakların olduğunu da göz ardı edemeyiz. Onun için Gülen mutlaka ABD'nin kontrolünden çıkarılmalı ve bizim denetimize girmelidir. Katıl Mevlüt Mert Altıntaş gibi kamikaze yapacak beyinsizler belki de Gülen'den gelecek talimatları beklemektedir. Umarım bunun gibi uyuyan hücre yoktur ve kimse bu deccalın dediklerine itibar etmez.
 
FETÖ'da kendini aklamanın yoluna gittiğini ve algı operasyonu yaptığını gördük. Katilin bir cümle Arapça metin ezberleyip okuması ve sözde Halep için böyle bir eylemi yaptığını duyurunca İslam aleminde kaybetmiş oldukları prestiji tekrar kazanmak istediler. Olaydan sonra bu katil birçok yerde “Şehit” ilan edildi. Fotoğrafı basılarak onun için gösteriler yapıldı. Hem Arap hem de İslam dünyasında bu hataya düşenler oldu. İmkanımız dahilinde insanları haberdar ettik. Azda olsa bu olayın haklılığına inananbazı kişilerin olduğunu gördük.
 
Güzel dinimizde “Elçiye” asla zarar verilemez. Biz onun canını koruyacağımıza ve bizim yanımızda “Emin ellerde” olduğuna dair taahhüt verdik. Her kim olursa olsun hiçbir surette Elçilere zarar verilemez. Bu Haşhaşı pislikler her zaman olduğu gibi bu kutsala da saldırı yaptılar.
 
Ülkemiz, Halep'te yaşanan insanı krizin sona erdirilmesi için yoğun çaba harcarken bu çapulcu Haşhaşı tayfası Esed, İran, ABD ve PKK katilleriyle birlik olup sivil halkın katledilmesine çanak tuttu. Şükürler olsun ki Türkiye'nin Rusya ile yaptığı anlaşma gereği 45 bin kişinin Halep'ten çıkarılması sağlandı. Rejim ve azgın Şii milislerinin katliamından ve zulmünden kurtarılıp güvenli bölgeye götürüldüler. Bu eylemle en çok Halepli kardeşlerimize zarar verdiler. Gerçek amaçları da zaten buydu.
 
Karlov'un öldürülmesiyle bölgedeki dengeler birden değişti. Artık Suriye konusunda İran, Rusya ve Türkiye söz sahibi olacak. Ama Rusya'ya asla güven olmayacağını peşinen ifade etmeliyim. ABD'nin beslediği FETÖ, PKK/PYD ve DEAŞ gibi terör örgütleri yok olmasa da eskisi gibi çok rahat hareket edemeyecekler. El-Bab ve Menbiç gibi terör yuvalarının dağıtılması için yakın zamanda Rusya kendi çıkarı için  bize yardımcı olacağını düşünüyorum.
 
Bölgemizde ve ülkemizde barışın hakim olması, akan kanın bir an önce durması için çalışan herkese teşekkür ediyorum. Emperyalist ve FETÖ'cü  münafıklar her ne kadar fitne çıkarmaya çalışmış olsa da dünya barışını ancak gerçek Müslümanlar  tesis ve temin edecek.         

Haber Ara