Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

'Demirtaş bu meczupların ağzına bakarsa'

Salih Tuna, 'Savaşan Öcalan'ı çok sevdikleri için barış yapan Öcalan'dan nefret ettiler. Nefret ne ki, tehdit bile ettiler,' dedi...

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-28 05:21:24

'Demirtaş bu meczupların ağzına bakarsa'

Yeni Şafak Gazetesi yazarı Salih Tuna, bugünkü "Demirtaş bu meczupların ağzına bakarsa" başlıklı yazısında gündemdeki son gelişmeler üzerinden bazı köşe yazarlarını eleştirdi. Hasan Cemal ve Cengiz Çandar'a tepki gösteren Tuna, "Bana sorarsanız, barış ve demokrasi için en büyük tehlike, mahut iki tipin de mensubu olduğu “aydın aşiretidir.” Şuracığa yazıyorum; bu günler geçip, “milli çözüm süreci” devam eder barış gelirse, bu tipler anında “savaş” çıksın diye yine yırtınacaklardır," dedi.

İşte Salih Tuna'nın yazısından bir bölüm:

Barış olunca savaş isteyen, savaş olunca da barış isteyen “mahluklara” bilmem ki ne ad vereceğiz?

Tek kişiden ibaret olsaydı, Cemal Hasan der geçerdik.

Tam aksine bir yığın tip var, hatta, “aydın aşireti”nin alayı böyle.

Baksanıza Sevgili Çandar'a, nasıl da sahiplenmeye başladı “barış sürecini.” Daha düne kadar, “AK Parti size ne verdi de barış yapıyorsunuz” yollu PKK'ya sitem ediyordu.

Ama hakkını teslim edelim, içlerinde hiç kimse Cemal Hasan kadar öforik değil.

Bu yaşta nasıl enerjik, nasıl cevval; şappadak attı kendini Diyarbakır'a, “barış” güzellemeleri yapmaya başladı.

Barışa start verildiğinde de hiç vakit kaybetmemiş dağlara vurmuştu. Dağlarda ve Kandil'de PKK'lıların önüne yatıp, “Durun gitmeyin,

Erdoğan'a güvenmeyin, savaşmaya devam edin, ne olur bizi satmayın, silah bırakmak ağrınıza gitmiyor mu…” yollu kendini telef etmişti.

Sözcü gazetesinin de kurumsal olarak bu tiplerden hiç farkı yok inanın.

Sanki dersin “barış sürecini” ihanet tesmiye eden bunlar değilmiş gibi Kandil'i bombaladı diye TSK'yı bir Erdoğancı ilan etmedikleri kaldı.

Fehmi Koru Yeni Şafak'ta yazdığı dönemde, Sözcü gazetesini, “The Cemaat”in çıkardığını iddia etmişti de kimsecikler dönüp bakmamıştı.

***

Savaşan Öcalan'ı çok sevdikleri için barış yapan Öcalan'dan nefret ettiler. Nefret ne ki, tehdit bile ettiler.

Mesela, “Bunları iyi hesap et” şeklinde racon kestiler…

Cemal Hasan, “Demokrasi gelmeden barış olmaz” dedi, Sevgili Çandar da bir tık ileri gidip, “Hasan Cemal'in yazmadığı ülkeye barış gelmez” fetvasını verdi.

Bana sorarsanız, barış ve demokrasi için en büyük tehlike, mahut iki tipin de mensubu olduğu “aydın aşiretidir.”

Şuracığa yazıyorum; bu günler geçip, “milli çözüm süreci” devam eder barış gelirse, bu tipler anında “savaş” çıksın diye yine yırtınacaklardır.

***

Bundan 6- 7 ay evvel, ortada fol yok yumurta yokken HDP Eşbaşkanı Demirtaş partisinin İstanbul kongresinde, “Geldiğimiz nokta artık bu mücadelede dananın kuyruğunun kopacağı noktadır. Dananın kuyruğu kopacaksa bugün, yüz yıl önceki gibi kuyruk değil dana bizde kalacak...” demişti.

Ben de, madem kuyruk metaforundan gidiyorsun, bari dana yerine öküzü seçseydin, demiştim, kuyruk kopacaksa da Hasan Cemal'e de bir şeyler düşerdi.

Zira bu meselede her dönem çok emek vermişti.

Dönem geldi “Silahlı Kuvvetlerimiz, devlete karşı silah çekmiş, 15 yıldır şiddet ve terörü politika aracı benimsemiş, insanlığa karşı suç işlemiş olan PKK'yı çökertmiştir...” dedi, dönem geldi, PKK'ya özgürlük savaşçıları ve gerilla, Öcalan'a da Mandela dedi.

Söz konusu “Gözün aydın Hasan abi” başlıklı yazımda, savaş çıkacağını, “sizinkiler başaracak Hasan abi; müjdeler olsun sana, çok kan akacak!” şeklinde dile getirmiştim: “Dolayısıyla itibarını hepten yok eden 'savaş isteyen' o sevimsiz yazılarına ara verip eski günlerdeki gibi 'barış isteyen' hümanist yazılar attırabileceksin…” (20 Ocak 2015, Yeni Şafak)

Beni hiç şaşırtmadı, bugünlerde “barış” yazıları attırmaya başladı.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

Haber Ara