Dolar

32,3119

Euro

35,0621

Altın

2.278,19

Bist

8.994,47

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Bizim için en büyük öncelik FETÖ ele başının ülkemize en kısa zamanda iadesidir'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Bizim için en büyük öncelik bu darbe teşebbüsünün ve FETÖ ele başının ülkemize en kısa zamanda özellikle iadesidir. Tabi burada mahkeme kararından bahsediyorlar. Bizler 15 Temmuz öncesi bu örgütün yaptıklarına dair bütün dosyaları 85 koli halinde gönderdik' dedi.

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-08-24 22:17:19

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Bizim için en büyük öncelik FETÖ ele başının ülkemize en kısa zamanda iadesidir'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim için en büyük öncelik bu darbe teşebbüsünün ve FETÖ ele başının ülkemize en kısa zamanda özellikle iadesidir. Tabi burada mahkeme kararından bahsediyorlar. Bizler 15 Temmuz öncesi bu örgütün yaptıklarına dair bütün dosyaları 85 koli halinde gönderdik" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki 2 saat 25 dakika süren görüşmelerinin ardından ortak basın açıklaması yaptı. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ı bu yıl ikinci kez Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, "Çok farklı bir zeminde, çok farklı bir zamanda bu ağırlamayı yapmış olmaktan dolayı duyduğum üzüntüyü de ifade etmek istiyorum. Çok daha farklı, normal şartlarda keşke bu görüşmeyi yapabilseydik. Kendisine bir kez daha ülkeme, başkentimize hoş geldiniz diyorum. Özellikle 15 Temmuz akşamı girişilen bu darbe girişimi sebebiyle askeri üniformaları giymiş Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının gerçekleştirme gayreti içinde olduğu ama başaramadıkları bu darbe olayını milletimiz gerçekten çok çok farklı bir girişimle, farklı bir direnişle püskürtmüştür. Ve ben milletimle iftihar ediyorum, milletimle gurur duyuyorum. Fetullahçı Terör Örgütü'nün elinde F-16'lar vardı, helikopterler vardı, tanklar vardı, toplar vardı. Fakat benim milletimin elinde, vatandaşımın elinde sadece bayrağı vardı ve o bayrağıyla beraber tankların üzerine yürüyor ve yüreğini inancıyla bütünleştirmek suretiyle de 12 saat gibi kısa bir zaman içerisinde bu darbe girişimini püskürtüyordu. Öncelikle milletime tekrar şükranlarımı ifade ediyorum, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bugün şehitlerimizin sayısı 241 oldu, gazilerimizin sayısı 2 bin 194 oldu. Onlara da şifalar diliyorum. Gerçekten 15 yaşındaki gencinden tutun, 70-75 yaşındaki yaşlısına, kadın erkek demeden onlar bu direnişi sergilediler. Bu bir farkın ifadesiydi, bu bir ortaya konulan tavrın ifadesiydi. Bundan dolayı milletimizle iftiharımız çok farklı. Çünkü demokrasi milletin bu şekilde sahiplenişiyle ayakta durabilirdi ve demokrasisine benim milletim sahip çıktı böylece de bu yoldaki yürüyüşümüz devam ediyor" şeklinde konuştu.

"Darbe girişimi müsebbibi FETÖ hakkında tüm milletimizin hissiyatını ilk elden müşahede etme fırsatını bulduğu için bende ayrıca memnunum"

Türkiye ile ABD arasında uzun bir geçmişe dayanan stratejik bir ortaklığın olduğunun altını çizen Erdoğan, "Bu, Sayın Barak ile stratejik ortaklıktan model ortaklığa dönüştü ve model ortaklık da çok da çok daha farklı bir zemine ulaşmış oldu. Sayın Biden ülkemize gerçekleştirmiş olduğu bu ziyareti ile darbe girişiminin vahim boyutlarını, TBMM'yi de gezmek suretiyle bizzat yerinde görme fırsatını bulmuştur. Bende kendilerine biraz sonra elimizdeki bazı belgeleri, bilgileri ayrıca vereceğim. Darbe girişimi müsebbibi FETÖ hakkında tüm milletimizin hissiyatını ilk elden müşahede etme fırsatını bulduğu için bende doğrusu ayrıca memnunum" ifadelerini kullandı.

"Bizim için en büyük öncelik bu darbe teşebbüsünün ve FETÖ ele başının ülkemize en kısa zamanda özellikle iadesidir"

15 Temmuz gecesi Türk milletinin direncinin çok farklı bir şekilde geliştiği gibi büyük bir kazanım da elde edildiğini hatırlatan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Tüm siyasi partiler, düşünce grupları birliği yakaladı, beraberliği yakaladı. Bu bizim için önemli bir imkandı, önemli bir fırsattı. Sayın Biden ile görüşmemizde kendi milletine dahi saldırmaktan çekinmeyen bu eli kanlı terör örgütüyle mücadelemiz ve aldığımız tedbirlik hakkında da bilgi verdik. Bizim için en büyük öncelik bu darbe teşebbüsünün ve FETÖ ele başının ülkemize en kısa zamanda özellikle iadesidir. Tabi burada mahkeme kararından bahsediyorlar. Bizler 15 Temmuz öncesi bu örgütün yaptıklarına dair bütün dosyaları 85 koli halinde gönderdik. Ayrıca şu anda da 15 Temmuz'dan sonrasına ait olan dosyaları, yine hazırlıklar yapılıyor, onlar da kendilerine ulaştırılacak fakat ABD ile Türkiye arasında suçluların iadesiyle ilgili anlaşma, sözleşmemiz gereği bu tür kişiler en azından gözaltına alınır, tutuklanır ve mahkeme boyunca da gözaltında bulunurlar. Şu anda bu zat bulunduğu yerden hala terör örgütünü idare etmeye devam ediyor. 170 ülkede okulları, iş yerleri, dernekleri vesaire birçok şeyleri var; onları oradan yönetmeye devam ediyor. Birçok basın mensupları Pensilvanya'ya götürülmek suretiyle, Pensilvanya'da onlarla söyleşiler yapıyorlar. Aynı şekilde ABD'deki yayın organlarıyla, yazılı görsel, orada söyleşiler yapıyorlar ve bunlarla dünyadaki eylemini devam ettiriyor, yönlendiriyor, şekillendiriyor. Bu bakımdan, bunun kontrol altında tutulması ancak gözaltına alınmasıyla ki, zaten bu bizim sözleşmemizde var, bunun göz ardı edilmemesi gerekir diye, bunu özellikle hatırlatmak istiyorum. ABD'nin bu konudaki haklı beklentilerimizi karşılayacak gerekli adımı atacağına da inanıyorum."

"DAİŞ şuan itibariyle Cerablus'u terk etme durumunda kalmış vaziyettedir"

Cerablus'a gerçekleştirilen askeri harekattaki son durum hakkında da bilgi veren Erdoğan, "Görüşmemizde DAİŞ dahil, terörle mücadele bölgemizdeki en önemli konu durumundadır. Nitekim bugün Cerablus noktasında bir adım atılmıştır. Cerablus ülkemize, sınırımızı 20-30 kilometre mesafede olan bir il konumundadır. Sürekli oradan bizim ilçemiz Karkamış'a yapılan havan topu atışları sebebiyle rahatsızlığımızı dile getirdik fakat bu anlatılamadı veya anlaşılamadı. Bugün ise koalisyon güçleriyle yaptığımız görüşmelerimizi yaptıktan sonrasında artık bizler nihai kararımızı verdik ve Cerablus'a Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte, onların özellikle kara harekatına destek vermek suretiyle, koalisyon güçlerinin hava desteğiyle oraya giriş sağlandı ve şuan itibariyle Cerablus'u ÖSO mensupları ve Cerabluslu olanlar şuanda geri almış durumdalar. Oradaki hükümete ait veya oradaki resmi konutları ele geçirmiş durumdalar. DAİŞ'de şuan itibariyle Cerablus'u terk etme durumunda kalmış vaziyettedir. İster DAİŞ olsun, ister PKK olsun, ister PYD olsun, YPG olsun, ister DHKP-C olsun bütün bunlar bize göre terör örgütüdür. Hangisi olursa olsun terör örgütüdür. Terör örgütünün iyisi kötüsü diye bir ayrım yapamayız. Hepsi teröristtir, hepsi kötüdür. Bir terör örgütünü bir başka terör örgütüne karşı mücadele etmesi onu aklamaz" diye konuştu.

"Esed'in başında olduğu bir Suriye asla demokrasiye ulaşamayacaktır"

"Milli güvenliğimizin, birlik ve bütünlüğümüzün tehdit edilmesine asla müsaade edemeyiz" diyen Erdoğan, "Ne yazık ki her gün, her zaman Aylan Kürdiler'in, yeni Ümranlar'ın yüreğimizi kanatan fotoğraflarına şahit oluyoruz. Bunları çok da fazla görmek istemiyoruz. İnşallah bundan sonra Suriye halkının kendi seçeceği bir yöneticiyle yönetilmesi anlayışını yakalarız. Suriye halkının evet demediği bir kişiyle zorla idare edilmesine müsaade etmemeliyiz. Esed'in başında olduğu bir Suriye asla demokrasiye ulaşamayacaktır. Bunların geçmişini biliyoruz. 600 bine yakın insanı öldürmüş olan, devlet terörü estiren böyle bir insanın yanında yer almayı biz Türkiye olarak, Türk milleti olarak zül addediyoruz. ABD'nin de bu konuda çok daha hassas ve gerekli desteği vereceğine inanıyorum. Bütün bunların yanında zaten Sayın Başbakanımızla da etraflıca yaptıkları görüşmeler neticesinde gayet güzel, başarılı bir görüşme zinciri olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu.

Haber Ara