Dolar

32,3677

Euro

34,9995

Altın

2.325,45

Bist

9.096,77

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu (3):

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu (3):

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-08-27 14:33:25

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu (3):
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün hizmete açılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne ilişkin, "Güzel ama biz olsaydık iktidarda, mesela tüp geçit yapardık. Tüp geçit daha iyi olurdu, yerin altından. Üstelik çok daha imkanları olan demiryolu, raylı sistemleri olan, gidişi gelişi olan, üstelik çevreyi koruyan bir değil en az iki tane tüp geçide Türkiye'nin ihtiyacı var." dedi.

Kılıçdaroğlu, CNN Türk televizyonunda katıldığı canlı yayında soruları yanıtlayarak, gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.

15 Temmuz'daki Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından, sürecin "Hukukun üstünlüğü" ile yönetilmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Hukukun üstünlüğü, darbeyle mücadelenizde size haklılık kazandıran temel ölçüttür. Eğer o temel ölçüte uygun hareket ederseniz, darbeyle mücadelede hem dünyanın hem muhalefetin, herkesin desteğini alırsınız. Ama ölçüt kaçtı, bazı alanlarda kaçtı." diye konuştu.

FETÖ ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle kapatılan üniversitelerin birleştirilmesi veya bulundukları bölgelerde ticaret, sanayi odalarına devredilmesi gerektiğini anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin Ankara'da çok güzel bir üniversitesi var. Benzer üniversite, İzmir'de olabilir, Ankara'da olabilir, Bursa'da olabilir. Bir çözüm modeli. Dolayısıyla öğrenciler yine burada kalırlar. Okullarının ismi değişmiş olur." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, darbe girişiminin ardından yeni bir kalkışma olacağını düşünmediğini, darbelerin Türkiye'yi geriye götürdüğü konusunda herkesin hemfikir olduğunu belirtti.

Darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkarılmasını isteyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Doğrudan doğruya il başkanı, ilçe başkanı, milletvekili, bakan olan var mı, yok mu? Örgüt üyesi olup bakan olan var mı, yok mu? Bize göre, istihbarat örgütümüz yok ama, CHP'nin il başkanı, ilçe başkanı, milletvekili yok. Biz FETÖ ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir partiyiz. Bizim gördüğümüz kadarıyla partimizin üyesi olup da FETÖ'yle bağlantısı olan kimse yok. Diğer partilerde var mı onu da bilmiyoruz. Bizimle ilgili kuşkumuz yok." değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, CHP'nin gerektiğinde öz eleştiri yapabileceğini ancak FETÖ konusunda öz eleştiri yapacağı hiçbir alan olmadığını vurgulayarak, "HSYK'yı değiştiler, onun yanlış olduğunu söyledik. Yargıtay'a 160 hakim tayin ettiler. 'Siz 160 militan atadınız' diye eleştirdik. O dönem üzerimize büyük saldırılar vardı iktidar tarafından. 'Siz nasıl hakimlere militan dersiniz' ama şimdi 160'ı da içeride." diye konuştu.

- "Bu emniyet müdürlerini muhalefet atamadı"

Zamanında olayları görüp, zamanında iktidarı uyaran bir parti olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bir bakan çıkıp diyor ki '81 ilin 74 emniyet müdürü FETÖ mensubu'. Ne demektir bu biliyor musunuz? Emniyeti terör örgütüne teslim etmek, demektir. Emniyeti terör örgütüne teslim eden bir siyasi anlayışın, siyasi sorumlusu yok mudur, bunun siyasi ayağı yok mudur? Olması lazım. Bu emniyet müdürlerini muhalefet atamadı." dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'dan ders çıkarılması, özellikle eğitim sisteminin üzerinde durulmasının önemli olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Şunu da zamanında söylemiştik, cemaatin yani FETÖ'nün ciddi bir entelektüel kapasitesi olan ciddi bir birikimi var aslında. Çünkü Anadolu'nun yoksul ama zeki çocuklarını alıp kendi okullarında, kendi düşünceleri paralelinde yetiştirdiklerini biliyoruz. Bu gizli bir şey değildi. Devletin sahip çıkması gereken bu insanlara, cemaat daha önceden gidip el atıyordu ve bunları alıp yetiştiriyordu kendi ideolojisine, dünya görüşüne uygun olarak."

Kılıçdaroğlu, eğitimde FETÖ yapılanmasının, üniversite öğrencilerinin yurt sorununun yıllardır çözümsüz kalmasına neden olduğunu, sorunları çözülmeyen çocukların belli insanların, belli düşüncelerin yurtlarına yöneltildiğini savundu.

Türkiye'nin dış politikada doğru adımlarla normalleşmeye gitmesini, diğer ülkelerle ilişkilerin düzelmesini desteklediklerine işaret eden Kılıçdaroğlu, Suriye ile de normalleşilmesini istediklerini aktardı.

Türkiye'nin Cerablus'a girmesi, Şam'a bu konuda bilgi verilmesi, Rusya'ya, Amerika'ya bilgi verilmesi ve dolayısıyla oraya müdahalenin yapılmasını olağan ve normal karşılayıp desteklediklerini aktaran Kılıçdaroğlu, "Biz bunu 9 Ekim 2014'te söyledik. Dedik ki 'IŞİD terörü var, oraya eğer getirirseniz sınır ötesi bir tezkere, biz buna evet diyeceğiz'." ifadesini kullandı.

- "Türkiye, bölgede kendi güvenliğini sağlamak zorundadır"

Türk Silahlı Kuvvetleri Müşterek Özel Görev Kuvveti ve Koalisyon Hava Kuvvetlerince Suriye'nin Türkiye sınırındaki Cerablus bölgesinde terör tehditlerine karşı yürütülen "Fırat Kalkanı Harekatı"nın doğru ancak gecikmiş olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Türkiye, bölgede kendi güvenliğini sağlamak zorundadır. Her ülke kendi güvenliğini sağlamak zorundadır, bunun siyaseti olmaz. IŞİD terör örgütü Türkiye için ciddi bir riskse ki risktir, en son bunu Gaziantep'te gördük, 53 vatandaşımız hayatını kaybetti, Türkiye'nin oraya müdahale etme hakkı vardır, uluslararası hukuk bunu öngörür. Son IŞİD teröründen sonra artık Türkiye'nin oraya müdahale etmesi, kaçınılmaz olarak gündeme geldi."

Kılıçdaroğlu, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"Türkiye her şeye rağmen gücünü korumaktadır. Silahlı kuvvetleri, ekonomisi, üniversiteleri, sivil toplum örgütleri güçlüdür. Demokrasisi diğer ülkelere göre daha ileridir. Dolayısıyla bu yapı içinde yeni düşmanlar yaratmadan, kendi güvenliğini de sağlayarak izleyeceği ekonomik, sosyal ve kültürel politikalarla, dostluk üzerinden bir siyaset geliştirilmelidir."

- "Olağanüstü bir durum olduğu zaman tabi"

"Cumhurbaşkanı Erdoğan Külliye'ye davet ederse tekrar gider misiniz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Olağanüstü bir durum olduğu zaman tabi. Biz düşüncelerimizi zamanında söyleriz ve o düşüncelerimizin arkasında dururuz. Türkiye 15 Temmuz darbe girişimi yaşadı, en kanlı darbe olayıydı. Dolayısıyla, böyle bir çağrıya gitmemek doğru değildi. Ortaya çıkan sorun, hepimizin ortak sorunuydu. Bir demokrasi meselesiydi, insan hakları meselesiydi. Gidildi ve darbeye karşı ortak tavır takınıldı." dedi.

FETÖ üyesi olması sebebiyle memuriyetten çıkarmalarla ilgili değerlendirme yapan Kılıçdaroğlu, "'Falan kişi oğlunu niye cemaatin okuluna gönderdi.' Görevine son. İyi de kardeşim peki, o okuldan mezun olan senin kabinende bakan var. Onun görevine son veriyor musun? Hayır, son vermiyorsun. Memurun görevine üstelik ömür boyu son veriyorsun. Çocuğunu oraya gönderdiği için memuriyetine son veriliyor. Tek gerekçe bu. Buna benzer dramlar var." ifadesini kullandı.

Kemal Kılıçdaroğlu, konuyu her ortamda anlattıklarını ve yeni bir mağdurlar sınıfı yaratılmaması gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi:

"İki gün önce gazetelerde okudum. Çok sayıda memurun işine son verilmiş. Ömür boyu bakın bir daha memuriyete dönemeyecek. 12 Eylül'de askerler, böyle bir düzenleme hazırlamışlardı. 'Ömür boyu dönmeyeceği' ifadesini çıkardılar düzenlemeden. Çünkü 'hata yapabiliriz' diye. Ama darbe dönemi değil. Meşru bir hükümet bunu yapmamalı. Daha acı olanı şu, memuru işten çıkardın, lojmandan da çıkardın. Şimdi halk ev vermiyor. Peki bu insanlar nerede yaşayacak. Vicdan denen bir şey var."

- Adli Yıl Açılış Töreni

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, adli yıl açılışına katılıp katılmayacağı sorusu üzerine ise katılmayacağını belirterek, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Yargıtay Genel Sekreteri geldi. Davetiyeyi getirdi. Davetiyede adres olarak bir otel var, orada yapılıyor. Biz de 'olur' dedik. Çünkü yargının şöyle bir özelliği var, yargıya siyaseti sokmamalıyız. Çünkü siyaseti sokarsak, adalet tecelli etmez. Adil yargılama olmaz. Bu işin özü adil yargılamadır. Herkes çıkan yargı kararında 'evet' diyecek 'bu doğrudur' ve kabul edecek bunu. Gelen davetiyede adres başka ama toplantı başka bir yerde yapılıyor. Bu da kendi içinde müthiş bir çelişki. Sayın Cumhurbaşkanı'nın da orada konuşacağı söyleniyor. Binali Yıldırım'a aktardığım için söylüyorum. Geleneksel olarak, adli yılın açılışında bir savunma konuşur, Türkiye Barolar Birliği Başkanı, bir de yargı konuşur, Yargıtay Başkanı ve tören biter."

Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin olağanüstü hal ortamından süratle normalleşmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Hükümetin bunu yapması lazım. Sayın Cumhurbaşkanı gelir, o da dinler, yargının şikayetleri olur o da dinler, baronun şikayetleri olur o da dinler, savunma makamını dinler ve hep birlikte ayrılırız oradan." dedi.

- "Biz iktidarda olsaydık, tüp geçit yapardık"

Dün resmi törenle açılışı yapılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne ilişkin düşüncesi sorulan Kemal Kılıçdaroğlu, "Güzel ama biz olsaydık iktidarda, mesela tüp geçit yapardık. Tüp geçit daha iyi olurdu, yerin altından. Üstelik çok daha imkanları olan demiryolu, raylı sistemleri olan, gidişi gelişi olan, üstelik çevreyi koruyan bir değil en az iki tane tüp geçide Türkiye'nin ihtiyacı var." diye konuştu.

(Bitti)

VİDEO HABER

Sahibinden 16 milyon TL'ye satılık ‘tarihi kilise’

Haber Ara