Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Aile ve Gençlik Merkezince (KAGEM) düzenlenen "Bilgi ile Eylem İlişkisi Zorunlu mudur?" konulu konferansta konuşan Fazlıoğlu, bilgi, eylem ve ahlak ilişkisini anlattı. Doğruyu bilip de yapmamanın, yanlışı da bilerek yapmanın normal şartlarda ahlaksızlık olarak nitelenebileceğini söyleyen Fazlıoğlu, "Bilginin üç özelliği vardır. Bunun birincisi akli olması, akli olduğu için külli ve tümel olacak. Zati, özsel olacak ve kati, kesin olacak ancak böyle bir bilgi bize gerçeklik hakkında bir sunum yapabilir." diye konuştu.
Eylemin önce akli olması gerektiğini ifade eden Fazlıoğlu, "Ahlak aklın maddeyi kontrol etmesidir. Akıl kısaca duygu, duyu ve tutkuları denetleme işini yapar. Bedeni aklın ilkelerine göre denetlediğiniz zaman itidal, erdem ve fazilet üzerinde duracağı için ahlaklı olmuş oluruz." dedi.
İnsanın tutarlı yaşayamadığını savunan Fazlıoğlu, tutarlılığın soyut şemalarda mümkün olduğunu, insan ilişkilerinde genellikle menfaatin belirleyici olduğunu dile getirdi.
Fazlıoğlu, şunları kaydetti:
"Seküler düşünceye göre, din tarihte icat edilmiş en ucuz terbiye yöntemidir. Bu kadar polis beslemene gerek yok. Gerçek dini terbiyeyi ver, bak görürsün çünkü içeriye polis koyuyorsun, dışarıya değil. Herkesin yanına polis koyamayacağına göre... Millet olmak kolay değil. Millet olmak için topluluktan topluma, benden bize, menfaatten maslahata geçiş yapmanız lazım. Bir türlü biz olamadık. Bir türlü menfaatlerimizi bırakıp maslahatımıza geçemedik. Bir türlü topluluklarımızı topluma dönüştüremiyoruz. Bu da bizi ortak hareket etmekten alıkoyuyor."
