Dolar

32,5314

Euro

34,8929

Altın

2.440,03

Bist

9.716,77

Başbakan Yıldırım canlı yayında

Başbakan Yıldırım canlı yayında

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-08-25 00:13:43

Başbakan Yıldırım canlı yayında
Başbakan Binali Yıldırım, "Amerika ile anlaşmamız şudur; Münbiç'te, bu bölgede bulunan PYD'lilerin nehrin doğusuna geçmemesi lazım. Bu Amerika'nın bize taahhüdüdür, garantisidir. Bu gerçekleşinceye kadar burada bizim operasyonlarımız sürecek." dedi.

Yıldırım, Habertürk, Show TV ve Bloomberg HT televizyonlarında ortak canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

"Fırat Kalkanı Operasyonu"nun ardından DAEŞ'ten temizlenen bölgeye kimlerin yerleştirileceği yönündeki bir soruyu Başbakan Yıldırım, şöyle yanıtladı:

"Bu bölgede Suriyeliler olacak. Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Bizim hassasiyetimiz bu toprakların 'oldu bittiye' getirilerek, PYD, YPG unsurlarınca işgal edilmemesi. Suriye muhalifleri zaten yerleşmeye başladılar. Cerablus'a yerleştiler. Oradaki alanları, köyleri kontrol etmeye başladılar. Bu bölgeden biraz daha güneye doğru devam ediyor. Cerablus da dahil bütün alanın YPG ve PYD'den temizlenmesi lazım. YPG ve PYD unsurlarının Fırat Nehri'nin doğusuna geçmesi lazım. Başka hiçbir çaresi yok."

DAEŞ'in bölgeden çıkartılmasının ardından PYD unsurlarının buralara yerleşmesine izin verilmeyeceğini de vurgulayan Yıldırım, "Amerika ile anlaşmamız şudur; Münbiç'te, bu bölgede bulunan PYD'lilerin nehrin doğusuna geçmesi lazım. Bu Amerika'nın bize taahhüdüdür, garantisidir. Bu gerçekleşinceye kadar burada bizim operasyonlarımız sürecek. Böylece sınırlarımızdan ülkemize yönelik hiçbir tehdidin kalmadığından emin olmamız lazım. Bu bölgenin de herhangi bir terör grubunun kontrolü altında olmaması lazım." ifadelerini kullandı

Operasyon öncesinde Karkamış'ın boşaltıldığının anımsatılıp, bu durumun başka bir ilçe için de söz konusu olup olmayacağı yönündeki soruya ise Binali Yıldırım, "Karkamış'ta kısmen bir boşaltma oldu. Şu anda başka ilçelerde bir tehdit yok. Orada tedbiren boşaltıldı. Ola ki beklenmedik bir karşı saldırı olursa, herhangi bir can kaybı olmasın diye bunu tedbiren yaptık." cevabını verdi.

- "Terör örgütleri arka planda birbirleriyle paslaşıyor"

Yıldırım, DAEŞ ve PKK'nın şehirlerde ses getirici bir takım terör eylemleri yapabileceği yönündeki bilgilerin kendilerine ulaştığını belirterek, şöyle konuştu:

"Biz de tedbirlerimizi alıyoruz. 300 tane olayı olmadan engelliyorsunuz, bir tanesi kaçıyor. Ama o 300 olay hiç konuşulmuyor, o bir tanesi maalesef canımızı yakıyor. 2 gün önce Gaziantep'te olan olay gibi. Bu terör örgütlerinin hiçbirinin kutsalı yok, ölçüsü yok. Bunlar aslında arka planda birbirleriyle de paslaşıyorlar. 'Şu eylemi sen yap, bu eylemi ben yapayım' diye. Burada vatandaşlarımıza şunu söylemek istiyorum; Bu terör örgütleri yavrularımızın üzerine çalışıyor. 15 yaşın altındaki çocukları internetten, sosyal medyadan cezbedici bir takım haberler yapıp, akıllarını çelerek ya dağa çıkmalarını sağlıyorlar ya da DEAŞ gibi bir katil, hiçbir kutsalı olmayan, barbar bir örgüte katılmalarını sağlıyorlar. Çocuklarımızla ilgilenelim. Çocuklarımıza mutlaka ve mutlaka sahip çıkalım, onlar bizim geleceğimiz. Aksi halde hiç tahmin etmediğimiz bir şekilde tamamen günün birinde büyük bir tehlikeyle karşılaşabiliriz."

- "Suriye işine karışmayan kalmadı"

Başbakan Yıldırım, "Suriye'de 6 ay içerinde sürpriz gelişmeler olabilir" yönündeki açıklamalarının anımsatılıp, söz konusu sürede nelerin yaşanacağı ve bu sürecin başlayıp başlamadığının sorulması üzerine ise şunları kaydetti:

"Biz 6 ayı neye göre söylüyoruz, buna öncelikle açıklık getirmemiz lazım. Suriye'de maalesef zaman geçtikçe iyi olacağına daha kötü oldu. 500 binin üzerinde masum insan hayatını kaybetti, öldü. Ne için öldü, anlamsız bir savaş için. Mesela baba Esed, en büyük tehdit İsrail'i görüyordu ama İsrail'e tek bir kurşun bile atmadı. Ama o yıllardır biriktirdiği silahını kendi vatandaşı üzerinde kullandı. Suriyeliler o kadar yoksulluk içinde alınan silahların birgün kendilerine döneceğini asla düşündüler mi, düşünmediler. Aynı şekilde Türkiye'de 15 Temmuz'da vatandaşlarımızın parasıyla alınmış silahları bu FETÖ'cüler, bu hainler vatandaşın üzerine çevirmekten asla geri durmadılar.

Şimdi burada, Suriye işine karışmayan kalmadı. Esed var, rejimin muhalifleri var, diğer yandan Rusya var, Amerika var, Koalisyon güçleri var, İran var, Türkiye var, Suudi Arabistan var, Katar var. Bütün ülkeler aslında konunun içinde ama 'gelin el birliğiyle şu işi çözelim' dediğiniz zaman herkes geri çekiliyor. Yani süper güçler bölgede sorun çözmek yerine rekabet içindeler. Bedeli kim ödüyor? Bedeli en başta evinden barkından edilen, hayatını savaşta kaybeden siviller ile Türkiye ödüyor. Ülkemiz 3 milyondan fazla insanı bağrına bastı. Bedel ödemeyen ülkeler buradaki yükün ağırlığını asla ve asla anlayamazlar. Onun için biz başta İran, Rusya, Amerika olmak üzere diyoruz ki gelin bu akın kanı durduralım, burada Suriye artık istikrara kavuşsun, bu savaş ortamı sona ersin. Tamam DEAŞ ile mücadele ediyoruz. Tamam, eyvallah. DEAŞ'ı hallettik, bu sefer PYD çıkacak, bunun sonu yok ki. Burada irade ortaya koymak mecburiyetindeyiz."

(Sürecek)

Haber Ara