Kurtulmuş, Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından belediye binası önünde düzenlenen sahur programında, ramazan ayının manevi bakımdan yeni bir iklime kavuşturduğunu söyledi.
Herkesin kendi içerisinde nefis muhasebesi yapabildiği bir ay içerisinde olunduğunu vurgulayan Kurtulmuş, ramazanda dünyanın dört bir tarafındaki insanlar ile fakir ve fukaranın hatırlandığını belirtti.
Müslüman coğrafyasında kanın, gözyaşının, ayrılıkların, zulümlerin, haksızlıkların ve yoksullukların var olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Baktığınız zaman bizler kadar şanslı olmayan milyonlarca, yüz milyonlarca Müslüman var. Ya bir kısmı açlık dolayısıyla sofralarında yarım parça ekmekle, yarım bardak su ile iftarlarını, sahurlarını yapıyor ya da bir kısmı çoluk, çocuğunu, ailesini hangi tehlikeden nasıl koruyacağını bilemeden iftarlarını, sahurlarını, ramazanlarını yapıyor" diye konuştu.
Kurtulmuş, millet olarak Suriye'de yaşananlara şahit olduklarını belirterek, "Yaklaşık 2 milyon Suriyeli kardeşimiz Türkiye'nin her tarafına dağılmış vaziyette, Türkiye'nin kucak açtığı muhacirler olarak kendi memleketlerinden uzakta bir ramazan geçiriyor. Aynı şekilde Irak'tan, başka yerlerden gelen insanlar da yakın komşularımız Türkiye'de muhacir olarak ramazanlarını geçirmeye çalışıyor" ifadelerini kullandı.
Fatsa'da düzenlenen iftar programına Suriyeli birkaç vatandaşın da katıldığını anlatan Kurtulmuş, "Türkiye olarak üzerimize düşen sorumluluk bu insanlara nasıl kucak açmaksa, şu sorumluluğu da unutmamamız lazım. Allah korusun, o insanların gelebileceği başlarına bombalar indiği zaman, zorda düştükleri zaman gelebilecekleri Türkiye gibi ana kucağı olan Anadolu gibi bir memleket var. Barış ve esenlik yurdu olan bir memleket var" şeklinde konuştu.
- "Ramazan ayı farklılıkları birleştirme ayıdır"
Ramazanın farklılıkları birleştirme ayı olduğunu dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Biz eğer Türkiye olarak içimizdeki farklılıkları birleştirir, bu farklılıklardan bütünleşmeyi sağlayabilirsek inanın ki sadece Türkiye olarak güçlü olmaz, sadece Türkiye olarak ayakları sağlam basan bir ülke olmayız. Aynı zamanda bütün dünyadaki mazlum ve mağdurların gözünün içine baktığı, himmet beklediği, yardım beklediği, destek beklediği bir ülke olma durumumuzu da Allah'ın izniyle sürdürürüz. Biz kendi içimizde ramazanın bu kardeşlik ortamını daha fazla çoğaltırsak bizim evimizden, bizim obamızdan, bizim Anadolumuzdan bütün çevremize de barış ve kardeşlik mesajları yayılır, bütün dünyaya da bu anlamda kardeşliğin huzur iklimi yayılır."
