Başbakan Hariri, Lübnan İç Savaşı'nın 42'nci yılı nedeniyle yaptığı açıklamada, barış ve bir arada yaşama çağrısında bulunarak, "42 yıl önce iç savaş başladığında kimse bunun 15 yıl süreceğini, ardında on binlerce ölü, yüz binlerce yaralı bırakacağını, nüfusun 3'te birinin göç edeceğini ve ekonominin yok olacağını beklemiyordu." dedi.
Yeni bir iç savaşın çıkmasını engelleme yolunda herkesin sorumluluk sahibi olması gerektiğini aktaran Hariri, "Siyasi arenada elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Ülkemizi uçurumun kenarına getirecek bir iç savaşı engellemek adına her şeyi yapmalıyız. Savaş patlak verdiğinde bunun ne zaman sona ereceğini asla bilemeyeceğimizi unutmamalıyız." uyarısında bulundu.
İç savaşı yaşayan Lübnanlıların yeni nesillere bu savaşın etkilerini anlatmanın ve bir arada yaşamın tavsiye edilmesinin bir görev olduğunu dile getiren Hariri, "Vatanımız yakaladığı barışı, birarada yaşama tecrübesini, milli uzlaşıyı, adaleti ve diyaloğu dünyaya göstermeyi hak ediyor." ifadelerini kullandı.
- Savaş 15 yıl sürdü
Beyrut'taki Aziz Maruni Kilisesi önünde 13 Nisan 1975'te Filistinli mültecileri Tel ez-Zater Kampı'na taşıyan otobüse, Hristiyan Falanjist milisler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda kadınlar ve çocukların da aralarında bulunduğu 27 Filistinlinin hayatını kaybetmesi, iç savaşın başlangıcı olarak kabul ediliyor.
Etnik, siyasi, dini ve mezhepsel ayrılıkların bir arada yaşandığı Lübnan'da, 1950'li yıllarda yüz binlerce Filistinli mültecinin gelmesi ile tansiyon daha da yükseldi. O yıllarda dünya genelinde artarak devam eden farklı ideolojilerin çatışması ve soğuk savaş, Lübnan'da da açık ve sert bir şekilde yaşanıyordu. 13 Nisan 1975'te gerçekleşen "otobüs katliamı" patlamaya hazır bombanın fitilini ateşlemiş oldu. Ülkedeki siyasi ve mezhepsel ayrışma ve silahlanmanın eklenmesiyle olaylar 15 yıllık bir iç savaşa dönüştü.
Soğuk savaş dönemine denk gelen Lübnan İç Savaşı'na, bölgesel ve küresel güçler destekledikleri gruplar veya doğrudan dahil olarak savaşın uzamasına yol açtı. Bu süreçte, Suriye ve İsrail, iki ana aktör olarak bölgede yer alırken müttefikleri ABD ve Rusya da vekilleri aracılığıyla Lübnan'da kozlarını paylaştı.
Ülkede, 1975-1990 yılları arasında süren iç savaşta 150 binden fazla insan hayatını kaybederken, yüz binlerce kişi yaralandı, bir milyondan fazlası da ülkesini terk etmek zorunda kaldı.
