Dolar

32,3764

Euro

35,0246

Altın

2.326,54

Bist

9.142,40

Başbakan Davutoğlu, Brüksel'e gitti

Başbakan Davutoğlu, Brüksel'e gitti

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-11-29 14:23:03

Başbakan Davutoğlu, Brüksel'e gitti
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye-AB Zirvesi, Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkilerine büyük ivme katacak boyutlar taşıyor. Çünkü 2004'ten bu yana, 11 yıldan bu yana ilk defa bu düzeyde bir zirve gerçekleşiyor" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Brüksel seyahati öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, bugün düzenlenecek Türkiye-AB Zirvesi'nin, birçok açıdan büyük önem taşıdığını vurguladı.

Kritik bir süreçten geçilen bir dönemde, Türkiye-AB Zirvesi'nin gerçekleşiyor olmasını, "bizatihi önemli" gören Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Özellikle dört açıdan, bu zirvenin gelecekteki ilişkilerimizi belirlemek, gerek küresel gerek bölgesel değişimlerde ortak tavır belirlemek açısından önemli olduğu kanaatindeyim. Birincisi bildiğiniz gibi geçtiğimiz salı günü hükümetimizi kurduk, hükümet programımızı okuduk inşallah yarın da hükümetimiz güvenoyu alacak. Bir, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, hükümet programını okuduktan sonra güvenoyu öncesinde AB ile zirve gerçekleştiriyor olması hükümetimizin Türkiye-AB ilişkilerine verdiği önemi gösteren bir olaydır. Yeni hükümetimizin ve başbakan olarak yaptığı ilk iş, Türkiye-AB Zirvesi'ni gerçekleştirmektir. Bu son derece önemli bir adım. Uzun zamandır hazırlıkları süren bir zirve. İkincisi, Türkiye-AB Zirvesi, Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkilerine büyük ivme katacak boyutlar taşıyor. Çünkü 2004 yılından bu yana, 11 yıldan bu yana ilk defa bu düzeyde bir zirve gerçekleşiyor"

Zirveye 28 ülkenin katılacağını belirten Davutoğlu, "11 yıl sonra tekrar Türkiye-AB Zirvesi'nin gerçekleşiyor olması hem iki tarafın, Türkiye'nin AB ilişkileri hem üyelik sürecimiz hem de dünyaya verilecek mesaj bağlamında önem taşıyor. Tabii zirvede, üyelik sürecimize ivme katabilmek açısından birçok konu ele alınacak, yeni fasılların açılması vize muafiyeti gibi" diye konuştu.

- "Yeni bir hükümetle yeni bir dönem açılıyor"

Yeni bir hükümetle yeni bir dönemin açıldığına işaret eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üçüncüsü, Suriye krizi sonrasında yaşanan büyük mülteci krizinde, bu krize karşı ortak bir tavır geliştirmek bakımından da Türkiye-Avrupa Birliği Zirvesi önemli bir dönüm noktası teşkil edecek. Bildiğiniz gibi Sayın Merkel'in Ankara ziyaretinde ve daha sonra yaptığımız birçok görüşmelerde, Sayın Tusk ve Sayın Juncker ile yaptığımız görüşmelerde, bütün bu süreçlerde mülteciler sorununun sadece Türkiye tarafından üstlenilmesinin mümkün olmayacağı kadar geniş kapsamlı bir sorun olduğu konusunda genel bir duyarlılık ortaya çıkmıştı. Bu görüşmelerden sonra aldığımız kararlar muvazenesinde bir müzakere süreci yaşandı, bir ortak eylem planı üzerinde mutabık kalındı. Bugün yapacağımız açıklamayla hem üyelik sürecimize ivme katacak hem mülteciler sorununa ortak yaklaşım perspektifi barındıracak bir açıklamayı da birlikte kamuoyumuzla paylaşacağız."

Davutoğlu, Türkiye'nin hava sahasının ihlal edilmesi üzerine yaşanan gerilim çerçevesinde devlet ve hükümet başkanlarıyla ikili ve çok taraflı istişare imkanı bulacağını da vurgulayarak, "Bu da Türkiye, AB Birliği, Rusya üçgeninde ortak tavır geliştirmek bakımından büyük önem taşıyor. Zaten telefonla İngiliz, Alman, İtalyan, İspanyol başbakanlarıyla görüşmeler gerçekleştirmiştim. Brüksel'de bunları detaylı olarak ele alacağımız konusunda mutabık kalmıştık" ifadelerini kullandı.

- "Avrupa, bizim ortak kıtamız"

"Avrupa bizim ortak kıtamız" vurgusu yapan Davutoğlu, Avrupa Birliğinin, Türkiye'nin ve Rusya'nın bu kıtanın asırlarca ortak sahipleri olduğunu söyledi.

Davutoğlu, önümüzdeki dönemde de Avrupa'da barışın, Avrupa ve çevresinde kalıcı istikrarın gerçekleşmesi bağlamında bu işbirliğine büyük önem verdiklerini vurgulayarak, "Türkiye ile Avrupa Birliğinin bu konularda ortak pozisyonda buluşmuş olması, üyelik sürecinin hızlanacak olması, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile birlikte küresel ve bölgesel konularda ortak perspektif geliştirmiş olması sadece Türkiye-Avrupa Birliği açısından değil dünya barışı açısından da önem taşıyor" değerlendirmesinde bulundu.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile yarın görüşeceğini bildiren Davutoğlu, bu görüşmede de Türkiye hava sahasının ihlali sonrasında yaşanan gelişmelerin ele alınacağını anlattı. Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Bu görüşmeler, Türkiye'nin hava sahasının ihlali sonrası ortaya çıkan kritik süreçte telefonla yaptığımız görüşmeye müteakip gerçekleşen NATO toplantısı sonrasında yüz yüze bütün bu güvenlik sorunlarını ele alma imkanını bize verecek. Çünkü Türkiye-Suriye sınırı sadece Türkiye sınırı değil aynı zamanda Türkiye NATO sınırıdır. Bu bağlamda hem muhtemel gelişmeleri ele alacağız hem de salı günü gerçekleşecek NATO Dışişleri Bakanları toplantısı öncesinde en üst düzeyde kendilerine kapsamlı bir bilgi aktarma ve NATO'nun her zaman göstermiş olduğu destek beyanını daha güçlü şekilde göstermesi bağlamında da telkinde, kanat görüş alışverişinde bulunma imkanına sahip olacağız.

Davutoğlu, yarın akşam TBMM'de gerçekleştirilecek güven oylaması için Türkiye'ye döneceğini bildirdi.

Diyarbakır'daki terör saldırısında hayatını kaybeden Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi ile şehit iki polise Allah'tan rahmet , ailelerine başsağlığı dileyerek, "Bütün milletimize de bu terör saldırıları karşısında bir olma, beraber olma, ortak bir tutum içerisinde buluşma iradesi göstermesi konusunda mesajımı iletmek istiyorum" dedi.

- Gazetecilerin sorularını yanıtladı

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Davutoğlu, "Brüksel'de yapılacak zirveden sonra yayınlanacak bildiri konusunda, Rum kesimin bazı başlıklar konusunda sorun çıkardığı, Türkiye'nin de taleplerine uymayan bir belgeyi kabul etmeyeceğini Brüksel'e ilettiği ifade ediliyor. Bugün bazı haberler çıktı, buna ilişkin. Neler söyleyeceksiniz" sorusuna şu yanıtı verdi:

"AB müzakere sürecini bilenler bilir, müzakereler genellikle son dakikaya kadar sürer. Biz 13 yıl içinde bu tecrübeyi birçok kez yaşadık. Müzakereler geç vakte kadar sürer, sonunda ama makul bir şekilde bir noktada buluşulur. Çünkü muhatabımız tabii bir taraf değil. Yani komisyonla müzakere ediyorsunuz. Konseyle müzakere ediyorsunuz ayrıca da onlar da 28 ülkeyle müzakere ediyorlar. Dolayısıyla birçok boyutu olan bir müzakere süreci. Sayın Merkel ile evvelsi gün görüştük, bütün bu konuları en üst düzeyde ele aldık. Olabilecek sorunları, karşılıklı anlayış içinde müzakere metnine yansıtmadan çözümü konusunda mutabık kaldık. Son derece iyi bir işbirliği. Açıkçası bu anlamda Sayın Merkel'e de Sayın Tusk'a da Sayın Juncker'e de teşekkür ediyorum. Çünkü ortak hedeflerimiz konusunda son derece işbirliğine açık bir tavır sergilendi."

Türkiye'nin kararlı tutumunun herkesin malumu olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Hangi konularda hassas olduğumuz aşikar. Bu çerçevede bu hassasiyetleri gözeten bir mutabakat sağlandı. Dolayısıyla bunu olağanüstü bir kriz, bir gelişme gibi görmemek lazım. Diplomatik süreci bilenler bilir ki son ana kadar müzakereler sürer. Önemli olan neticedir ve bu netice alınmıştır" diye konuştu.

Türkiye-AB Zirvesi'nin 11 yıl sonra gerçekleştiğini dile getiren Davutoğlu, zirvenin Türkiye'de hükümet kurulduktan hemen sonra gerçekleşmesinin, 64. Hükümetin dünyaya, kamuoyuna verdiği en önemli mesaj olduğuna dikkati çekti.

Davutoğlu, "Hiç merak edilmesin Türkiye-AB ilişkileri her kriz sonrasında, şimdi yaşadığımız Suriye krizi bağlamında söylüyorum, bu ortaklığın önemi konusunda bütün dünyanın da bütün tarafların daha çok ikna olduğu bir süreç yaşanmıştır. Bugünkü zirve inşallah çok hızlı gelişecek bir ivmenin ilk işareti olarak değerlendirilmelidir" dedi.

(Sürecek)

VİDEO HABER

Sahibinden 16 milyon TL'ye satılık ‘tarihi kilise’

Haber Ara