Dolar

32,5547

Euro

34,8869

Altın

2.430,14

Bist

9.645,02

Avrupa'ya tepki: Hayvan mı seçiyorsunuz?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çavuşoğlu, Avrupa'nın mülteci krizine ilişkin tutumunu sert sözlerle eleştirdi.

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-06 16:02:35

Avrupa'ya tepki: Hayvan mı seçiyorsunuz?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti İl Başkanlığı tarafından Su Otel'de düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, 3 Kasım 2002 heyecanı ve aşkıyla Antalya'ya hizmet etme sevdasında olduklarını söyledi.

13 yıldır gecelerini gündüzlerine katarak Antalya'ya hizmet ettiklerini belirten Çavuşoğlu, "AK Parti'yi kurduğumuz günkü aşkımızı, heyecanımızı ve de enerjimizi artırarak koruyoruz. Bu şehre borcumuz var. Antalya'ya aşığız. O yüzden bu şehre ne kadar hizmet etsek azdır. Ona olan borcumuzu ödeyemeyiz" diye konuştu.

Çavuşoğlu, Antalya'ya 13 yılda yaptıkları hizmetlerle şehrin baştan aşağı değiştiğini, sınıf atladığını vurgulayarak, kentin her alanda hizmete doyduğunu dile getirdi.

Bugüne kadar Antalya'da tamamlanan projelerin değerinin 20 milyar dolar olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, yapımı devam eden stadyum ve spor salonunun maliyetinin ise 200 milyon dolar olduğunu bildirdi.

"Türkiye'nin önündeki en büyük engel 12 Eylül Anayasası'dır"

Çavuşoğlu, esas görevlerinin Türkiye Cumhuriyeti'ni bugünkü durumundan çok daha iyi durumlara getirme hedeflerine ulaştırmak olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"14 senede ülkemizi de çok farklı bir konuma getirdik. Yaptığımız hizmetler, sessiz devrimler, reformlar, ekonominin büyümesi, altyapının güçlenmesi, eğitimden sağlığa insanlarımıza dokunan hizmetlerin birinci sınıf bir şekilde gerçekleştirilmesi ve ülkemizin dünyada güçlü bir ülke, küresel bir aktör olarak yer alması hepimizi mutlu etmiştir. Ama bunlarla yetinmemiz mümkün değildir. Çok reform yaptık ama Türkiye'nin daha fazla reforma ihtiyacı var. Demokrasinin ve özgürlüğün alanını genişlettik ama hala sorunlarımız var. Anayasada değişiklikler yaptık ama yeni bir Anayasa yapmadan birçok sorunu maalesef çözemiyoruz. Bugün Türkiye'nin önündeki en büyük engel, 12 Eylül Anayasası'dır. Bu anayasayı değiştirmemiz lazım. Bu anayasanın değişmesi için samimi gayretler sarf ettik. Nasıl koalisyonun oluşması için samimi gayret gösterdiysek, bir konsensüsün oluşması için fedakarlık da yaptık ama olmadı. 60 maddede konsensüs sağladık. 60 maddeyi de Meclis'e getirsek, o bile bir adımdı. Türkiye'nin demokratikleşmesi adına önemli bir adım. Hem reformlara devam edeceğiz hem de anayasayı değiştirmek için gayret sarf edeceğiz."

İnsani yardımlar

Türkiye'nin bugün dünyanın en zengin 20 ekonomisinden biri olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Son 13 yılda ortaya koyduğumuz hedeflere nasıl ulaştıysak, 2023 hedeflerine elbette ulaşabiliriz. Bu azim, bilgi, kararlılık, birikim var" dedi.

Çavuşoğlu, seçim beyannamelerinde toplumun her kesimine dokunan hizmet, proje ve programları bulunduğunu, bunun aynı zamanda 1 Kasım seçiminden sonra kuracakları hükümetin de programı olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin çok daha güçlü olması gerektiğinini altını çizen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin sadece bölgede değil, dünyada olumlu rolünü artırmamız gerekiyor. İnsani yardımlarımızı ve kalkınma yardımlarımızı artırmamız lazım. 15 sene önce 1 milyar dolar için IMF kapısında bekleyen Türkiye, bugün yılda dünya topluluklarına 1,7 milyar dolar insani yardım ulaştırıyor. Türkiye'deki Suriyelileri söylemiyorum. Türkiye, yaklaşık 3,4 milyar dolar da kalkınma yardımı yapıyor. Yani hastane kuruyor, istihdam yaratıcı projelere destek veriyor. Okullar ve seralar kuruluyor. Yani dünyanın her yerinde eserlerimiz, yardımlarımız var. Dolasıyla böyle bir Türkiye daha da güçlü olmak zorunda. Dış politikada da çok yönlü ve sorun yaratıcı değil sorun çözücü politikamızı sürdüreceğiz."

Rusya'nın IŞİD operasyonu

Çavuşoğlu, Rusya'nın IŞİD'e yönelik Suriye'deki hava saldırısı ile ilgili soru üzerine, Suriye veya başka bir yerde 'terörle' mücadele eden herkesi desteklediklerini, 'terörle' ortak mücadele yürütülmesi gerektiğini belirtti.

Hangi etnik gruptan, hangi inançtan olursa olsun, terörün dini ve bölgesi olmayacağı vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Terörist teröristtir. Terör ve terör örgütleriyle kararlı mücadele etmemiz gerekir. Bugün dünyadaki en büyük eksikliğimiz bu. Terör örgütlerinin her geçen gün gücünü artırmasının sebebi de bu. Hatta teröre destek veren ülke ve toplumlar var. Rusya'nın IŞİD terör örgütüne müdahale etmesine itirazımız yok. Ama Rusya bizim hava sahamızı ihlal etti. Gerekli uyarıları yaptık, tepkiyi gösterdik. Bir daha olmaması için net mesajımızı verdik. Başta NATO müttefiklerimiz olmak üzere, dünyanın her yerinden tepkiler geldi. Ama Suriye'yi tekrar soğuk savaş dönemine dönmek için bir alan olarak görüyorlarsa ve bunu bir güç savaşı, güç göstergesi olarak da kullanıyorlarsa ki sadece IŞİD'i değil oradaki ılımlı muhalefeti de vurdular, sivilleri de vurdular, bu son derece yanlıştır. Bu bizi tekrar beyinlerimizde hiçbir zaman yıkamadığımız o Berlin Duvarı'nın olduğu yıllara, soğuk savaş yıllarına götürür. Bu tekrar bizi çok kesin şekilde kutuplaşmaya götürür, gerginlik tırmanır. Bu bizim dahil hiç kimsenin arzu etmediği şeydir. Umarım bu hatalardan, yanlışlardan dönülür."

Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye'deki, siyasi çözüm sürecinde Rusya'nın da İran'ın da işin içinde olmasını, dışlanmamasını istediklerini anlatarak, "Kalıcı bir çözüm, istikrar istiyorsak, Rusya'nın da İran'ın da katkısı önemlidir" ifadesini kullandı.

Türkiye'deki Suriyeliler

Türkiye'ye sığınan Suriyeliler ile ilgili soru üzerine Çavuşoğlu, bu insanların durup dururken evlerini terk etmediğini, zalim bir rejimden, Suriye ve Irak'ta başta IŞİD olmak üzere 'terör örgütleri'nden kaçtıklarını söyledi.

Çavuşoğlu, bu insanların evlerini terk ettiklerini, yakınlarını kaybettiklerini dile getirerek, şu dğerlendirmede bulundu:

"Türkiye olarak Irak ve Suriye'den gelenlere hiç ayrım yapmaksızın açık kapı politikamızla hepsini kabul ettik. İmkanlarımız doğrultusunda onlara kamplar yaptık. 25 tane kampta ağırlıklı olarak Suriyeliler olmak üzere 270 bin civarında Suriyeli ve Iraklı yaşıyor. Kuzey Irak'ta da iki tane kamp kurduk. Orada da 40 bin insan yaşıyor. Türkiye'de yaşayan 2 milyon Suriyelinin hepsi kamplarda değil. Bazılarının imkanları var, ev tutmuşlar. İmkanları olmayan insanlar da var. Bu zor şartlarda o insanlara her türlü imkanı vermeye çalışıyoruz. Bu insanlar keyfinden Türkiye'ye gelmediler. Bu insanlar, kadınlar, çocuklar sığınacak bir yer aradılar. İnsanların çok daha fazla hizmete de hakkı var. Her şeyden önce insan olduklarını unutmamamız lazım. Türkiye olarak üzerimize düşen görevi yapıyoruz. Daha fazlasını da yapalım diyoruz. Şimdiye kadar 7 milyar liranın da üzerinde para harcadık. Bize tüm uluslararası camiadan gelen yardım miktarı 430 milyon dolar."

"Hayvan mı seçiyorsunuz?"

Uluslararası camianın durumu yeni yeni anladığını ve "Türkiye ile işbirliği yapalım" dediklerinin altını çizen Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Çavuşoğlu, mültecilerin sağlık hizmetlerinden yararlanması, geçici statüler verilmesi gibi uygulamaları da gerçekleştirdiklerini belirterek açıklamalarını sürdürürken “Biz başkaları gibi seçici davranmıyoruz. Avrupa ülkeleri Türkiye'den göçmen alırken kriterler koyuyor. 'İyi eğitimli olsun' diyor. 'Fazla çocuğu olmasın, mümkünse de benim dinimden olsun.' Çok özür dilerim ama hayvan pazarından hayvan mı seçiyorsunuz? Bunların yaklaşımı bu. Ama şimdi kendi başlarına gelmeye başlayınca paniklediler. İngilizce'de 'Akşamdan sonra günaydın' diye bir tabir var. Avrupa'nın düştüğü durum da bu. Bu insanlar denizlerde ölmesin. İnsan kaçakçılarının elinde kurban olmasınlar. Bu insanlar da en temel haklarına kavuşsunlar. Bir gün kendi ülkelerine ve şehirlerine dönebilsinler."

Haber Ara