Sputnik'in haberine göre Uluslararası GLOBSEC 2017 Konferası'na katılmak üzere Slovakya'nın başkenti Bratislava'ya gelen Grabar-Kitarovic, Teraz haber portalına yaptığı açıklamada, "Göç dalgasını durduramıyoruz. Aslında bu süreç her zaman vardı, ama bugün itibariyle boyutları önemli ölçüde artmış durumda. İnsanlar sosyal ağlar üzerinden bilgi alıp daha iyi koşullarda hayat kurabileceklerini düşündükleri ülkelere yöneliyor. Yapılan araştırmalara göre, önümüzdeki yıllarda Avrupa'ya 200 milyon yeni mülteci gelebilir. Ama hepsine kapılarımızı açma imkanımız yok. Göçe neden olan faktörlere karşı 3D sistemini (yani kalkınma, diplomasi, savunma, İngilizcesi development, diplomacy, defence) kullanarak mücadele etmeliyiz" ifadelerini kullandı.
Ülkesinin AB'nin güney sınırlarında gerekli kontrolün bir an önce sağlanmasını beklediğine dikkat çeken Grabar-Kitarovic, ülkenin GSYH'sının yüzde 20'sini turizm sektörünün sağladığı, turistlerin yüzde 90'unun ise ülkeye uluslararası otoyollar üzerinden geldiğini dile getirdi.
Grabar-Kitarovic, Avrupa Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani'nın Zagreb ziyareti sırasında yaptığı açıklamayı hatırlatarak, Hırvatistan için en uygun yolun ülkenin Schengen Bölgesi'ne dahil edilmesinden geçtiğini ifade etti. "Bu bizim açımızdan en uygun çözüm olurdu, ama bu süreç istediğimiz kadar hızlı ilerlemiyor. 27 Haziran'da Hırvatistan Schengen Bilgi Sistemi'ne dahil olacak. Tüm gereken Schengen kriterlerini yerine getirmek, Schengen Bölgesinin sınırının AB'nin bugünkü sınırılarına yaklaşmasını sağlamak için ellerimizden geleni yapıyoruz" dedi.
Hırvatistan ve komşu Makedonya'da birkaç mülteci kampını ziyaretten izlenimlerini de paylaşan Grabar-Kitarovic şunu söyledi:
‘Mültecilerin çoğunu 16-18 yaşındaki genç erkekler oluşturuyor. Söz konusunun Avrupa'da sığınma hakkına sahip olmayan ekonomik göçmenler olduğu aşikar. Onların ülkelerimiz üzerinden Batı ülkelerine varmalarına izin vermekle göçmen kaçakçılığı ve insan ticaretini resmen desteklemiş olurduk. Bu durumda bir an önce çözümün bulunması ve yeni düzenin sağlanması gerekiyor'.
