Dolar

32,5096

Euro

34,5732

Altın

2.492,96

Bist

9.548,09

Avrupa'nın İslamofobi ile imtihanı

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-08-31 09:47:59

Avrupa'nın İslamofobi ile imtihanı
11 Eylül ile yıldızı parlatılan İslamofobi , dalga dalga büyüyerek bir Tsunami etkisiyle Amerika ve Avrupa ülkeleri arasında vurduğu yeri tarumar ediyor.
 
Yasakları ve müslümanlara muameleleri ile son zamanlarda adını gayretle duyuran Fransa, İslamofobiyi halkın arasında daha fazla yaygınlaştırmak için elinden geleni ardına koymuyor. 
Uğradığı terör saldırılarının müslüman kimlikli kişiler tarafından yapıldığı iddiası, müslüman kadınların kılık kıyafetine yönelik çıkardığı kanunları, kamuya açık alan olan plajlarda tesettürlü mayo ile durma yasağı ve en son olarakta bir restaurantta bulunan müslüman kadınların kapı dışarı edilmeleri, Fransa'nın nasıl bir cinnet geçirdiğinin açıkca ifadesidir. 
Medyada başı çeken her ne kadar Fransa olarak görünse de Almanya, Belçika, Hollanda, İsveç , İsviçre gibi diğer Avrupa ülkelerinde de İslama karşı duruş sergilenmeye devam ettirilmektedir. 
 
Her ne kadar bazı kesimler tarafından islamofobi altında yapılan ırkçılığa şiddetle karşı geliniyor olunsa da, topluma verilen islam karşıtlığı algı, ne yazık ki başarılı olmakta. Reklamın iyisi kötüsü olmaz denir ya hani, buda öyle bir durum oluşturuyor. İslamiyeti tanımayanların bilinçaltlarında müslüman = terörist denklemi kuruluyor. 
 
Müslümanların hayatlarını dar etmeye çalışan küresel baskı; tarafsızlığı(!) , demokrasisi(!), medeniyeti(!) ile İsviçre'yi de etkilemektedir. 
Ülkenin güney Ticino kantonunda yaşanan Burka yasağıyla beraber yapılan ankette, halkın %71'lik kısmının  Burka'nın yasaklanması taraftarı olduğu sonucu ortaya çıktı. 1 Temmuz 2016 da yürürlüğe giren yasakla beraber; otellerde, restaurantlarda, alışveriş merkezlerinde, kamu binalarında peçe takan Müslüman kadınlar, 7'890 frank para cezasına çarptırılacaklar. Türk lirası ile 23'000₺ gibi bir rakama tekabül ediyor. 
 
İsviçre'nin çoğu bölgelerde başörtüsü yasağının okullarda uygulandığı, minarelerin yasaklandığı, camiilerin kundaklandığı gibi detayları da okuyucularımıza unutturmadan hatırlatmak gerekir.
 
Kırmızı görmüş boğaya dönüştürülen ırkçılardan bir tanesi tarafından taptaze yaşadığım bir olayı kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum. 
 
Aracımla girmek istediğim park yoluna sinyal verdiğimde , İsviçre'li şoför yolumu engelleyerek " o tarafa gidemezsin, park yoktur" şeklinde gidişimi engelledi. Park gördüğümü, yolu boşaltmasını ve buna hakkı olmadığını söyledim ama inatla dakikalarca ayrılmadı bulunduğu noktadan. 
Civardakiler de yalnızca izlemeyi tercih etti bu durumda. Kasıtlı olarak bu şekilde davrandığını haykırdım. Onaylayan yalnızca bir kişiydi ve muhtemelen o kişi de yabancı uyrukluydu. 
Kibirli duruşuyla trafiği kilitleyen İsviçre'li pes etti ve tiksinerek baktığı yüzüyle yoldan çekilmek zorunda kaldı. 
Bir saatlik öğle yemeğinden sonra çocuklarımla restauranttan çıkarken aynı kişinin yolun kenarında yeniden beklediğini gördüm.
Yanıma yaklaşıp alçak sesle " nereden geldiysen oraya git, sen buraya yakışmıyorsun!" demesini ve oradaki tartışmayla beraber yaşadığım duygularımı unutmayacağım.. 
 
Müslüman kimliğini belli eden hangi kadınla , hangi erkekle, hangi çocukla konuşursanız konuşun, sizlere anlatacak muhakkak birçok hikayesi  vardır. 
Ve hatta bir kitaba niyet edilse yalnızca İsviçre'den ciltler dolusu kitaplar çıkabilir. 
Üzülerek söyleyeyim ki Avrupa'da okuduğumuz manzaralar bizleri olumlu düşünceye yitmiyor. 
Gidişatla beraber müslümanları daha zorlu günlerin beklediğini söylemek çok iddialı  bir söz sayılmamalı. 
 
Medeniyetin(!) yuvası olarak gösterimde olan Avrupa ülkelerinden beklenen davranış,  ne yazık ki yerini bulamayarak, batı sempatizanlarını da hayal kırıklığına uğratmıştır. . 
Bir noktada çıkan yangını söndürmek yerine o yangını daha da büyütmek için  birbirleriyle adeta benzin dökme yarışına girmişlerdir. Saygısız ve merhametsiz tutumlarıyla müslüman kadınlara yönelik artan baskılar, kapısından içeriye başımızı uzattığımızda karanlık Ortaçağ Avrupasıyla bizleri karşılaştırmaktadır. 
Ve Türkiye hedeflerine ulaşıp her geçen zamanda istikrarla , bütün baskılara ve saldırılara rağmen büyüdükçe; Avrupa'nın Fetret Döneminden, Gerileme Dönemine girmesi kaçınılmaz olacaktır. 
 
BM'den Fransa'ya tepki
 
Birleşmiş Milletler, Fransa'daki burkini yasağının dini hoşgörüsüzlüğü ve Fransa'daki Müslümanların damgalanmasını arttıracağını belirterek, "bu aşırı ayrımcı yasağın derhal kaldırılması" çağrısında bulunmuş. 
 
BM , çağrıdan ve kınamadan vazgeçip, işlevsellik kazandığında ancak o zaman milletler nezdinde  güvensizlik intibasını kaldırabilir. 
 
Unutmadan!
 
Almanya'da kayıp olan 9 bin mülteci çocuk nerede BM ? 
 
#WhereAre9000ChildrenGermany 

 

Haber Ara