Dolar

32,3134

Euro

35,1047

Altın

2.292,82

Bist

9.055,63

AK Parti Seçim Beyannamesi

AK Parti Seçim Beyannamesi

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-04 19:56:10

AK Parti Seçim Beyannamesi
AK Parti'nin milletvekili seçimlerine ilişkin seçim beyannamesinde, Türkiye'nin dış politikada elde ettiği kazanımların, ekonomik refahı ileriye taşıyarak, karşılıklı etkileşime dayalı sosyal gelişimi beslediği belirtilerek, "Elde ettiğimiz diplomatik başarılar, artan uluslararası ilişkiler, ülkemiz için ticaret ve finans başta olmak üzere her alanda yeni işbirliği imkanları sağlamakta, bu da ülkemizin kalkınmasına önemli katkı sağlamaktadır" ifadesine yer verildi.

AK Parti'nin seçim beyannamesinde, "Vizyoner ve Öncü Ülke" başlığı altında, AK Parti'nin dış politikasını hakkaniyet eksenine oturttuğu belirtildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde AK Parti'nin güçlünün değil, haklının yanında olduğu vurgulanan beyannamede, tüm dünya mazlumları ve mağdurları için adalet, özgürlük ve demokrasi ideallerini savunduğu kaydedildi.

Beyannamede, "Dış politikada elde ettiğimiz kazanımlar, öncelikli olarak ticareti ve uluslararası doğrudan yatırımları artırarak ekonomik refahımızı ileriye taşımakta ve karşılıklı etkileşime dayalı olarak sosyal gelişimimizi beslemektedir. Elde ettiğimiz diplomatik başarılar, artan uluslararası ilişkiler, ülkemiz için ticaret ve finans başta olmak üzere her alanda yeni işbirliği imkanları sağlamakta, bu da ülkemizin kalkınmasına önemli katkı sağlamaktadır" ifadesi vurgulandı.

Küresel ekonomik kriz nedeniyle birçok ülkenin dış misyonlarında küçülmeye giderken Türkiye'nin tam aksine hızla büyüdüğü belirtilen beyannamede, 2003 yılında 166 olan Türkiye Cumhuriyeti'nin yurt dışındaki misyon sayısının, 2015 yılı itibarıyla 259'a çıkarıldığına dikkat çekildi.

Dünya ve ülke şartları dikkate alınarak dış politikanın geliştirileceğinin belirtildiği beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Tarih önünde doğru yerde bulunuyoruz. Bu duruşumuzu daha geniş, etkili ve fazla çaba ile önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Kıbrıs Türk halkının uluslararası toplum içerisindeki haklı yerini alabilmesi, temel önceliklerimizden biridir. KKTC'nin ekonomik altyapısının güçlendirilmesi ve refahının arttırılması için bugüne kadar kararlılıkla attığımız adımlara devam edeceğiz. Kıbrıs'ta, her iki halkın asli kurucu iradelerini, siyasi eşitliklerini ve adanın ortak sahibi olmalarını temel alan müzakere edilmiş adil ve kalıcı bir çözüm için garantör ülke olarak yapıcı katkımızı sürdüreceğiz ve Birleşmiş Milletler'in bu yöndeki çabalarını destekleyeceğiz."

Kuzey Afrika ve Orta Doğu coğrafyasında, birleştirici ve yapıcı bir rol oynamaya devam edileceğinin ifade edildiği beyannamede, AK Parti'nin Türkiye'nin temel değerlerinden biri olan halkın iradesine dayanan demokrasinin herkesin hakkı olduğunu savunmaya devam edeceği kaydedildi.

Beyannamede, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'da istikrarın tesisine katkıda bulunurken, bölge ülkeleriyle karşılıklı faydaya dayalı çok boyutlu politikalar izlemenin de AK Parti'nin öncelikleri arasında yer alacağı belirtildi. AK Parti'nin, Orta Doğu'da etnik ve mezhebi ayrılıklara dayalı çatışmaların ve dışlayıcı yaklaşımların karşısında olduğu vurgulanarak, Irak'ın karşı karşıya bulunduğu ciddi tehdit ve sınamalar ışığında, kapsayıcı bir siyasi iktidar tesis edilmesine destek vermeye ve bu süreçte üzerine düşen katkıyı yapmaya devam edeceği ifade edildi.

Filistin sorununa da dikkat çekilen beyannamede, İsrail'in Mavi Marmara saldırısıyla ilgili olarak Mart 2013'te özür dilemesinin ardından başlayan normalleşme sürecinde ilerleme kaydedilmesinin, Filistin'e yönelik saldırılar ve başta Gazze olmak üzere uyguladığı acımasız ambargo sona ermedikçe mümkün olamayacacağının altı çizildi.

- "Türkiye, Suriyeli sığınmacıların sesi olacak"

Rejimin zulmünden ve DAEŞ teröründen kaçan Suriyeli ve Iraklı vatandaşların yanlarında yer almaya devam edileceğinin bildirildiği beyannamede, Türkiye'nin ilgili tüm uluslarararası platformlarda Suriyelilerin sesi olacağı ifadesine yer verildi.

Balkanlarda, barış ve istikrar ortamını tehdit etme potansiyeli barındıran etnik, dini ve siyasi gerginliklerin önlenmesine katkıda bulunmanın temel hedefler arasında yer aldığı kaydedilen beyannamede, Türkiye-Bosna-Hersek-Sırbistan ve Türkiye-Hırvatistan-Sırbistan üçlü mekanizmalarını da kullanarak, Balkan ülkeleriyle ilişkileri güçlendirmeye, barış ve istikrarın kalıcı hale getirilmesi suretiyle toplumsal huzur ortamının tesisine katkı sağlamaya devam edileceği belirtildi.

- "(AB) Yeni bir süreç başlatacağız"

Avrupa Birliği kurumları ve üye ülkeleriyle iyi ilişkilerin geliştirilmeye devam edileceği bildirilen beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Avrupa Birliği üyeliğimizin ekonomik dinamizm başta olmak üzere birçok alanda birliğe önemli katkılarda bulunacağı gerçeğiyle devletler arası ilişkilerin ötesinde toplumdan topluma ve iş dünyaları arasında ilişkileri geliştirerek yeni bir süreç başlatacağız. Vizelerin kaldırılması, gümrük birliğimizin güncellenmesi, mali işbirliğimizin derinleştirilmesi gibi yeni inisiyatiflerle Türkiye-AB ilişkilerinde pozitif gündemi güçlendirmeyi hedefliyoruz."

- "ABD ve Rusya ile ilişkiler geliştirilecek"

ABD ile ilişkileri karşılıklı saygı ve güven temelinde geliştirmeye devam edileceği kaydedilen beyannamede, enerji ve ticaret başta olmak üzere, Rusya ile ilişkilerde yakalanan ivmeyi muhafaza etmeye ve daha da güçlendirmeye gayret gösterileceği belirtildi.

Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve uluslararası hukuk temelinde diplomatik yöntemlerle çözüm bulunması yönünde yürütülen çabaların desteklenmeye devam edileceği ifade edilen beyannamede, AK Parti'nin, Kırım Tatar Türklerinin güvenlik ve refahının temini, hak ve çıkarlarının genişletilerek güvenceye kavuşturulması bakımından Ukrayna ile Rusya arasındaki diyalog çabalarını desteklemeyi ve gerekli girişimlerde bulunmayı sürdüreceği belirtildi.

Beyannamede, Güney Kafkasya'daki anlaşmazlıkların çözümüne ilişkin ise şu ifadelere yer verildi:

"Azerbaycan toprakları ile Yukarı Karabağ'daki işgalin sona erdirilmesi ve Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki gerginliklerin sonlanması için çaba göstermeye devam edecektir. Önümüzdeki dönemde, Ermenistan ile ilişkilerin normalleşmesine yönelik adımlarımız da sürecektir. Ermenistan'ın karşılıklı yarar ve işbirliğinin önünü açacak kapsayıcı, adil hafıza arayışı içine giren bir anlayışa yönelmesini ve açılımlarımıza ileri görüşle mukabelede bulunmasını bekliyoruz. Barış, istikrar ve refah ortamının Kafkaslar'a teşmilinin ancak böylelikle mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Kafkasya'da oluşturduğumuz Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan, Türkiye-Azerbaycan- İran ve Türkiye-Türkmenistan-Azerbaycan üçlü mekanizmaları da meyvelerini vermeye başlamıştır. Kafkasya ve Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerimizin daha da geliştirilmesi ve geçtiğimiz dönemde kurulan Türk Konseyi'nin daha da güçlendirilmesi temel hedeflerimiz arasında yer almaktadır."

- "Afrika'da 20 milyar dolarlık ticaret hacmi yukarı taşınacak"

Afrika'daki büyükelçilik sayısının beş yıllık dönemde 12'den 39'a yükseldiğine dikkat çekilen beyannamede, Türk firmalarının ve işadamlarının Afrika pazarında etkin hale gelebilmeleri ve pazar payını arttırmaları için sarf edilen gayretler neticesinde 20 milyar dolar seviyesini aşan toplam ticaret hacminin daha da ileri taşınması için gayret edileceği kaydedildi.

Asya-Pasifik bölgesiyle ilişkileri derinleştirmeye ve geliştirmeye devam edileceği ifade edilen bayannamede, Çin, Japonya, Kore Cumhuriyeti, Endonezya ve Malezya ile stratejik seviyeye yükseltilen ilişkilerin daha da ileri bir noktaya taşımanın hedeflendiği belirtildi.

Afganistan ve Pakistan'ın istikrarı için katkıda bulunmanın sürdürüleceği kaydedilen beyannamede, Hindistan ile ilişkilerin güçleneceği, yeni coğrafyalara erişim sağlama politikası çerçevesinde, Latin Amerika ve Karayipler ile artan ticaret hacminin muhafaza edileceği vurgulandı.

Beyannamede, küresel kalkınma gündemine katkı ve insani diplomasi konularına da değinilerek, "Adalet ve Kalkınma Partisi olarak, refah artışını sadece kendi milletimiz için değil, tüm insanlık için istiyoruz. Irk, din, dil, köken ayırt etmeksizin, yakın çevremizden başlayarak, tüm dünyada açlıkla yoksullukla çatışmalarla afetlerle ve diğer küresel sorunlarla mücadeleyi destekliyoruz" ifadesi kullanıldı.

TİKA'nın "Program Koordinasyon Ofisi" sayısını 49'a, faaliyet gösterdiği ülke sayısını da 140'a yükselttiği, kamu sektörü tarafından yapılan yardım faaliyetleri ve özel sektörün dış yatırımları ile sivil toplum kuruluşlarının faaliyetleriyle toplam kalkınma yardımlarının 2014 yılında 6 milyar dolara ulaştığı hatırlatıldı.

Hayata geçirilecek "Kalkınma İçin Uluslararası İşbirliğinin Geliştirilmesi Öncelikli Dönüşüm Programı" kapsamında eğitimde uluslararası hareketlilik ve işbirliği desteği sağlanacağı, küresel farkındalığı artırmaya dönük eğitimler verileceği, uluslararası örgütlerdeki Türk uzman personel sayısının artırılacağı ve Türkiye'nin acil ve insani yardım kapasitesininin güçlendiriliceği bildirildi.

- "Vize muafiyeti süreci tamamlanacak"

Bölgesel ve uluslararası işbirliğine ilişkin insani kalkınma ve ekonomik refahı artırma perspektifiyle hareket edileceği belirtilen beyannamede, şu ifadelere yer verildi:

"Son dönemde, vize muafiyeti hususunda her iki tarafça kabul edilecek bir çözüm bulunmasına yönelik olarak AB Komisyonuyla karşılıklı yapıcı bir anlayış içinde gerçekleşen yoğun temaslarımız sonucunda 2013 yılında başlatılan Vize Muafiyeti Diyaloğu süreci tamamlanacaktır. AB'nin yanı sıra geçmişte uzak coğrafyalar olarak nitelendirilen bölgelerle kurduğumuz ilişkilerin sağlamlaştırılması ve derinleştirilmesini sürdüreceğiz. Güvenlik ve savunma politikamızın merkezinde olan NATO'nun, gerek askeri gerek siyasi etkinliğinin daha da güçlendirilmesine yönelik çalışmaları bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da destekleyeceğiz. Yakın çevremizde refah ve istikrar kuşağı oluşturmaya yönelik yaklaşımımız temelinde, başta komşularımız olmak üzere, tüm ülkelerle sorunları geride bırakma ve ortak çözümler üretme yönünde adımlar atmaya devam edeceğiz."

- "Diplomatik misyon sayısı artacak"

Başta Afrika kıtası olmak üzere, dünya genelindeki diplomatik misyon sayısının artırılacağı belirtilerek, "Medeniyetler İttifakı" ve "Barış İçin Arabuluculuk" gibi girişimlere öncülük edileceği, 2016'da İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesine ve benzeri birçok uluslararası toplantıya ev sahipliği yapılacağı, ayrıca G-20 Dönem Başkanlığının Türkiye'nin küresel gündemde yer alan konulara katkı sağlaması ve "görünürlüğümüzü artırması" bakımından bir fırsat olarak değerlendirileceği vurgulandı.

Dış politikada "En Az Gelişmiş Ülkelere" verilen önemin uluslararası planda görünür kılınmasının sağlanacağı taahhüt edilen beyannamede, şu ifadelere yer verildi:

"Önümüzdeki dönemde ayrıca, Avrupa Konseyi bütçesine en çok katkıda bulunan ülkeler grubuna katılarak Avrupa mimarisindeki yerimizi pekiştireceğiz. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'ndeki (AKPM) milletvekili sayımızı 12'den 18'e çıkarmayı, Türkçe'nin AKPM'nin çalışma dilleri arasına girmesini ve Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan, başta temel hak ve özgürlükleri ilgilendiren sözleşmelere taraf olmayı öngörmekteyiz. İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesini öncelikli siyasi hedefleri arasında benimseyen iktidarımız, çeşitli ülkelerdeki insan hakları ihlallerinin de dünya kamuoyunun dikkatine getirilmesi ve bu ihlaller hakkında uluslararası platformlarda, özellikle BM'de kararlar çıkarılmasında aktif rol oynamaya devam edecektir"

Beyannamede, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına "Milletine hizmeti esas alan devlet anlayışıyla" yaklaşıldığı kaydedilerek, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın kurulduğu, 750 bin mavi kartlı vatandaşın mağduriyetinin giderildiği, Yunus Emre Enstitüsü sayesinde 30'dan fazla ülkede yer alan kültür merkezlerinde Türkçe öğretildiği, Kolombiya'dan Cibuti'ye, Zambiya'dan Japonya'ya, Portekiz'den Avustralya'ya, dünyanın hemen her köşesinde, yurt dışı misyonlarınca sanat kültür ve akademik içerikli etkinlikler düzenlendiği, TİKA'nın 2002-2014 döneminde 13 binin üzerinde proje yürüttüğü, 2002-2014 yılları arasında KKTC'ye toplam 8,9 milyar lira yardım ulaştırıldığı hatırlatıldı.

- "Yurt dışındaki Türk vatandaşlarına seçilme hakkı verilecek"

Beyannamede, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik yapılacak çalışmalara ilişkin şu ifadelere yer verildi:

"Emekli vatandaşlarımız için Türkiye'ye getirdikleri araçlarının kalış süresini 2 yıla çıkarıyoruz. Sandıkları, yurt dışında yaşayan vatandaşımızın ayağına götürdüğümüz gibi, seçilme hakkı da sağlayacağız. Vatan hasreti çeken yurttaşlarımız aileleriyle birlikte Türkiye'ye gelmek istediğinde THY uçuşlarında 1 Kasım'dan sonra yüzde 20 indirim sağlayacağız. Dövizli askerlik bedelinin 6 bin avrodan bin avroya düşürülmesi için çalışmalara başladık. Yurt dışında yaşayan ailelerimize destek olmak üzere, birinci çocuğa 300 lira, ikinciye 400 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için ise 600 lira vereceğiz dedik ve 15 Mayıs 2015'de sizlerin de yararlandığı bu uygulamayı başlattık.

Din görevlisi ve öğretmen sayımızı artıracağız. Pasaport harçlarının yetişkinler için 100 avroya düşürülmesi için çalışmalara başladık. Türkiye'de mobil cihazlarınızı harç ücreti ödemeden (4 ay) kullanabilmeniz için düzenlemeler yapıyoruz. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın kişisel kullanıma mahsus yabancı plakalı araçlarının Türkiye'de kullanım sürelerini 2 yıla uzatacağız. İhtiyaç duyulan bölgelerde yeni başkonsoloslukların açılması ve yetersiz kalan başkonsolosluklarımızın binalarının yenilenmesi ve genişletilmesi için gerekli adımları atacağız. Üniversitelerin yurt dışında yerleşke/kampüs açabilmesi için yasal düzenlemeleri gerçekleştireceğiz. Üniversiteler bünyesinde Diaspora Araştırma Enstitülerinin kurulması ve geliştirilmesini destekleyeceğiz"

Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye'ye yerleşmesi durumunda olası entegrasyon sorunlarına karşı programların da teşvik edileceği belirtilen beyannamede, yeni nesillerin Türkçe ve kültürü korumaları noktasında adımlar atılacağı, aile değerlerinin yaşatılması için ilgili ülkeler nezdinde girişimlerde bulunulacağı ifade edildi.

- "Danimarka ve Avusturya gibi ülkelerle kültür anlaşmaları yapılacak"

"Türkiye kökenli nüfusu barındıran tüm Batı Avrupa ülkelerinde kültür anlaşmalarının güncelleştirilmesini; Danimarka ve Avusturya gibi anlaşma olmayan ülkelerle anlaşma yapılmasını sağlayacağız" ifadesine yer verilen beyannamede, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik faaliyet gösteren kurumların çeşitli projelerle faaliyetlerini zenginleştirecekleri ifade edildi.

"Kültürel coğrafyamızla işbirliği ve etkileşimin artırılması amacıyla Türkiye'nin merkezinde yer aldığı Orta Doğu, Orta Asya, Kafkasya, Balkanlar ve Afrika ile çok yönlü ilişkilerin kurulaca" belirtilen beyannamede, şu ifadelere yer verildi:

"Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın yurt dışında oluşturduğumuz temsilcilikleri aracılığıyla ilgili ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızın, o ülkelerdeki sosyal haklarının daha etkin bir şekilde kullanımını destekleyeceğiz. Son dönemlerde açıkladığımız doğum hediyesi, çeyiz hesabı, konut destek hesabı gibi uygulamalardan yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız da istifade edecektir."

(Sürecek)

Haber Ara