Dolar

32,3668

Euro

34,9408

Altın

2.325,85

Bist

9.123,44

AK Parti'den Bahçeli'ye övgü: Bazı genel başkanlar gibi kıvırmaz

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin başkanlık sistemiyle ilgili açıklamalarını önemsediklerini belirter

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-10-25 16:47:52

AK Parti'den Bahçeli'ye övgü: Bazı genel başkanlar gibi kıvırmaz
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin başkanlık sistemiyle ilgili açıklamalarını önemsediklerini belirterek, "Bizim için Devlet Bahçeli'nin sözü muteberdir. Bahçeli bazı genel başkanlar gibi kıvırmaz" dedi.

Çalık, AK Parti Malatya il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, başkanlık sistemi ile ilgili konuştu. Türkiye'de yeni bir anayasaya ihtiyaç bulunduğunu söyleyen Öznur Çalık, 1982 Anayasası'nın ise bir darbe anayasası olduğunu ve değiştirilmesi gerektiğini kaydetti.

"İNÖNÜ TARAFSIZ CUMHURBAŞKANLIĞINI İSTEMEDİ"

Partili Cumhurbaşkanlığı ibaresinin 1924 anayasasında yer aldığını ve 1961 yılına kadar bu ibarenin devam ettiğini belirten Çalık, "1924 ile 1961 yılları arasında aslında fiili bir başkanlık süreci yaşamıştır Türkiye. Hukuki olmasa da fiili yaşanan başkanlık o dönemin devrimlerinin yapılmasına en önemli etkendir. Partili cumhurbaşkanlığı, parlamenter sistem tecrübesini yaşamış bir Türkiye'den bahsediyoruz. Bakınız Adalet Partisi çok partili hayata geçtiğinde Adnan Menderes dönüp İsmet İnönü'ye soruyor; 'Diyor ki çok partili hayata geçtik, demokrasiyi yeniden ülkemize oturttuk partili Cumhurbaşkanlığından tarafsız cumhurbaşkanlığına geçsek' diyor. İsmet İnönü ise tarafsız Cumhurbaşkanlığını kabul etmiyor" dedi.

"YENİ ANAYASAYA YÜZDE 80 DESTEK VAR"

Çalık, "Şimdi tüm siyasi partilerin seçim beyannamesinde var olan yeni anayasa, Türkiye tarafından yüzde 70 -80 oranında talep edilen, reform mahiyetinde bir anayasadır. Bir revizyon değil reform istenmektedir ve bu yeni anayasa içerisinde de nasip olursa başkanlık sistemi Türkiye için vazgeçilmezdir. Başkanlığın diktatörlük olduğunu söyleyenler Türkiye tarihinin geçmişine ve eskisine bakması gerekir. Milli iradenin koşulsuz ve aracısız olarak direk sandığa yansıdığı bu sistem Başkanlık sistemi milletin direk olarak sandığa yansıyacağı ve kuvvetler ayrılığının net bir şekilde birbirinden ayrılacağı ve bugün gelişmiş birçok ülkede kullanılan bir sistemin adıdır" diye konuştu.

"DEVLET BAHÇELİ'NİN SÖZÜNÜ MUTEBER BULUYORUZ"

Çalık, bir gazetecinin, MHP'de muhaliflerin yapmış oldukları basın açıklamasında başkanlık sistemine destek vermeyeceklerini ve 330 ile 367 arasında bir sayının çıkmaması için elinden geleni yapacakları şeklindeki söylemlerini hatırlatması üzerine, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Milliyetçi Hareket Partisinin içerisinde sistem değişikliği ya da yeni anayasa ile ilgili meclise geldiğinde oyunun renginin ret olacağını ifade eden MHP'li milletvekilleri var. Onunla ilgili olarak önceki açıklamalarına istianen kendi içlerindeki problemdir. Biz bir siyasi partinin genel başkanı milli ve yerli duruşuyla herkesin takdirini toplamış Devlet Bahçeli'nin sözünü muteber buluyoruz. Geçmiş dönemlerde hangi sözü söylediyse yerinde durduğunu biliyoruz. Bazı genel başkanlar gibi kıvırdığını düşünmüyoruz. Devlet Bahçeli'nin sözü muteberdir. Milliyetçi Hareket Partisinin içerisinde birkaç tane farklı fikirde milletvekili olabilir. Onlar kendi içlerinde kendi iç disiplinlerini çalıştırırlar."

"HUKUKTA SUÇUN ŞAHSİLİĞİ VARDIR"

Çalık, AK Parti Afyonkarahisar kampında bazı milletvekillerinin, kardeşi darbeci askerler arasında olan Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli'nin istifa etmesi gerektiğini imâ ettiği yönünde çıkan haberlere de tepki gösterdi. Çalık, "Hukukta suçun şahsiliği vardır. Başbakanımız Binali Yıldırım'ın bu konudaki açıklaması nettir. Biz 17-25 Aralık sürecini yaşadık. Yaşadığımız süreçte tavrını ortaya koyamayan parti mensubu ne kadar arkadaşımız varsa o esnada içimizden ayıkladık. Hepiniz hatırlayın, 17-25 Aralık'ta tuzluklar zaten istifa etti. İstifa eden milletvekilleri, AK Parti'nin oylarıyla milletvekili olanlar aynen KPSS'de soru çaldıkları gibi milletin oylarını çalarak istifa etmişlerdi. 17-25 Aralık bu vesileyle çok önemli bir elekti. Arkasından 7 Haziran'da yaşadığımız seçim çok önemli bir elekti. En fazla o dönem Paralel Devlet Yapılanması ve şimdiki FETÖ konusuna dikkati etmiştik. Daha sonra 1 Kasım seçimleri de 3. eleğimiz oldu" dedi.

Haber Ara