Bakan Bozdağ, Hukuki Araştırmalar Derneğinin (HUDER) İller Bankası Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen iftarında, İslam terörü reddederken Müslüman coğrafyada terör ve şiddetin adeta coğrafyanın kaderi gibi yaşanır hale gelmesinin üzerinde herkesin düşünmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'den de DAEŞ terör örgütüne sayıları az da olsa katılan kişiler olduğunu aktaran Bozdağ, DAEŞ'in "proje bir örgüt" olduğunu dile getirdi.
DAEŞ içerisinde 145 ülkeden farklı terörist olduğuna dikkati çeken Bozdağ, "Bu kadar geniş coğrafyadan ABD'den Avustralya'ya kadar bu kadar insanı ikna edip Suriye'ye gelmesi nasıl sağlanıyor? Bu kadar bomba yağıyor gökten, koalisyon, Rusya, pek çok ülke bomba yağdırıyor. DEAŞ terör örgütü bitmiyor. Çünkü bombaların hiçbiri adresine gönderilmiyor. DEAŞ lazım. İslam'dan ve Müslümanlardan nefret ettirmek için lazım. Ortadoğu ve bölgedeki siyasal projeleri hayata geçirmek için lazım. Bu projeler hayata geçtiği gün DEAŞ fişini prize takanlar, fişi çekecek ve bu terör örgütü bir bakmışsınız, bir günde kaybolup gitmiş." diye konuştu.
- "DAEŞ ile en ciddi mücadeleyi veren tek ülke Türkiye'dir"
Bir yandan da Türkiye'yi DAEŞ terörüne destek veren ülke gibi göstermek için büyük bir yarış olduğunu söyleyen Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avrupa'da böyle bir yarış var. PKK terör örgütü bu yarışın içerisinde. Pensilvanya'nın bedduacısı ve onun peşinden koşan hainler bu işin peşinde. Türkiye'nin içerisinde diğer birtakım çevreler bu işin içerisinde. Türkiye'yi DEAŞ terör örgütüne yardım ve yataklık eden bir ülke gibi gösterme gayretindeler.
Bugün büyük organizasyonla başta Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz, devletimiz, silahlı kuvvetlerimiz, istihbarat örgütümüz olmak üzere Türkiye'nin terörle arasına bir bağ kurma gayreti çabası, iftirası hızlı bir şekilde devam etmektedir. Çok net söylüyorum, DEAŞ terör örgütüyle en ciddi mücadeleyi veren tek ülke vardır, o da Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Hem Türkiye'nin içerisinde hem de Türkiye'nin dışarısında bu mücadeleyi samimiyetle sürdüren tek ülke Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bu terörden en büyük zararı gören ülke de Türkiye Cumhuriyeti'dir. Kim ne derse desin, Türkiye'nin DEAŞ terör örgütü ile mücadelesi diğer terör örgütleri ile mücadelesi gibi kararlı bir biçimde devam edecektir. Bunun neticesini alıncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Hem milletimizden hem devletimizden hem bölgemizden hem de inancımız olan İslam'dan insanların uzaklaşmasına yol açan bu şeytanlaşmış, canavar çetesi ile Türkiye Cumhuriyeti devleti kararlı bir şekilde mücadele etmeye devam edecektir."
Bozdağ, terör örgütü PKK'nın DAEŞ terör örgütü ile beraber son üç yıl içerisinde eylemlerini artırdığını belirterek, Türkiye'nin iki örgütle de mücadelesini sürdürdüğünü vurguladı.
Şehirlerin teröristlerden temizlendiğini, barikatların kaldırıldığını, çukurların kapatıldığını aktaran Bozdağ, bundan sonraki süreçte de Türkiye'nin dağları ve kırsalının da terörden temizleneceğini belirtti. Bozdağ, güvenlik güçlerinin etkin mücadelesi sonucunda bölücü terör örgütünün planlı, programlı eylem yapma kabiliyetini yitirdiğini vurguladı.
Hem DAEŞ, hem PKK'nın taşeron terör örgütleri olduğuna dikkati çeken Bozdağ, şunları kaydetti:
"DEAŞ için din, ölecek öldürecek zavallıları ikna için lazımdır. PKK için de Kürtçülük ölecek öldürecek Kürt çocuklarını ikna için vardır. Yoksa amaçları ne dine, ne Kürt'e hizmettir. Onları kuran, yöneten, onlara her türlü desteği veren ağababalarına hizmettir. Onun için benim lafım, sadece terör örgütlerine değil, onları kuran ve yöneten Türkiye'ye karşı eylem yaptırtan arkasındaki güçlere de söylüyoruz. Biz o güçlerin kim olduğunu net bir şekilde biliyoruz, onlar da kendilerini çok iyi biliyorlar. Türkiye'ye karşı terörle hiçbir zaman muvaffak olamadınız. Bundan sonra da olamayacaksınız. Ne kadar zaman geçerse bu topraklarda terörle alınmış hiçbir netice olamayacaktır."
Türkiye'nin huzurunu bozmak isteyenlerin şimdi de liseleri karıştırmak istediğine dikkati çeken Bozdağ, milletin sağduyusu ile birliğine sahip çıkarak bu kesimlere en güzel cevabı verdiğini söyledi.
Bozdağ, kimsenin liseleri, üniversiteleri, sokakları karıştıramayacağını ve bunu yapmaya yeltenenlerin hukuk önünde hesaplarını vermek zorunda kalacağını vurguladı.
- "Türkiye AB'ye yük olmayacak, yük alacak"
Avrupa Birliği'nin (AB) hiçbir zaman Türkiye'ye samimi davranmadığına dikkati çeken Bozdağ, Türkiye'nin AB'ye girmeyi beklediği bir dönemde İngiltere'nin referandum sonucunda AB'den ayrılma kararı aldığını anımsattı.
Bozdağ, 'Hani Avrupa Birliği'ni vazgeçilmez bir 'kızıl elma' gibi gösterenlere Avrupa Birliği'nin vazgeçilmez bir kızıl elma olmadığını da İngiliz halkı göstermiş oldu" ifadelerini kullandı.
Bekir Bozdağ, Birlik üyelerinin kendilerini "Avrupa Birliği nereye gidiyor?" diye sorgulamaları gerektiğine işaret ederek, "Biz hep söylüyoruz, İngiltere'yi Avrupa Birliği'nden çıkmaya götüren süreci onların iyi değerlendirmesi lazım. Ama Türkiye'yi Avrupa Birliği'nin dışında tutmak için verilen beyhude çabaları da masaya yatırmaları lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin AB'ye yük olmayacağını, yük alacağını belirten Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dikkat edin İngiltere'de halk oylaması oldu gündemde Türkiye var. Almanya'da seçim oluyor gündemde Türkiye var, Fransa'da seçim oluyor gündemde Türkiye var. Hollanda'da Avusturya'da seçim oluyor, gündemde Türkiye oluyor. Siz Türkiye parlamentosunun milletvekillerini seçmiyorsunuz. Türkiye'de hükümet de seçmiyorsunuz, niye seçimlerinizi Türkiyesiz yapamıyorsunuz? Türkiye'yi konuşmadan, Türkiye aleyhine laf söylemeden seçim yapamıyorsunuz. Bu neyi gösteriyor? Türkiye'nin gücünü gösteriyor. Artık Türkiye'nin gücü öyle bir noktaya gelmiştir ki başka ülkelerin siyasal dengeleri oluşurken, başka ülkelerde iktidar tercihleri yapılırken Türkiye'ye partilerin bakışı iktidar tercihlerini etkileyecek bir noktaya gelmiştir."
Türkiye'ye karşı ikiyüzlü yaklaşılmaması gerektiğinin altını çizen Bozdağ, "Türkiye'nin aleyhine terör örgütlerini beslememelerini, teröristleri beslememelerini bekliyoruz. Pek çok ülke, kim Türkiye'nin aleyhine çalışıyorsa onlara ya mültecilik statüsü veriyor ya da onlara başka türlü korumalar sağlıyor. Türkiye'nin iade taleplerinin hiçbirine olumlu cevaplar vermiyor. Onlardan bu konularda da samimi, net tutumlar bekliyoruz. Türkiye'ye, Türkiye'de terör estirenlere kol kanat geren bir yaklaşım değil terörü estiren kim olursa olsun Paris'te terör yapanlara nasıl muamele ediliyorsa Almanya'da terör yapanlara nasıl muamele ediliyorsa onlara da aynı muamelenin yapılmasını beklediğimizi buradan bir kez daha ifade etmek isterim." dedi.
(Sürecek)
