Suriye'deki El Kaide mensuplarının Amerikan siyasetinin koridorlarından şaşırtıcı bir avukatı var: CIA eski direktörü ve emekli general David Petraeus.
Irak ve Afganistan'daki Amerikan kuvvetlerinin eski kumandanı, Suriye'de IŞİD'e karşı El Kaide'nin ılımlı kanadı Nusra Cephesi'nin kullanılabileceği Amerikan yetkililerine gizliden gizliye baskı yapmakta.
Bu fikrin temeli Petraeus'un 2007'deki Irak tecrubesine dayanmakta. Amerika İslami direnişi kırmak için, Sünni milisleri El Kaide'ye karşı Amerika ordusu ile birlikte çalışmaya razı etmişti.
Bu taktik işe yaramıştı, en azından bir süreliğine. Fakat Irak'taki El Kaide daha sonra IŞİD olarak ortaya çıktı ve kardeş organizasyonunun can düşmanı hale geldi. Petraeus şimdi eski oyununa geri döndü: Nusra Cephesi'nin alt rütbeli yani El Kaide'nin temel İslami felsefesini paylaşmayan üyeleriyle iş birliği yapma stratejisini savunmaya başladı.
Eğer Petraeus'un oyunu işler hale gelirse, büyük tartışmalara neden olabilir. Amerika'nın terörle mücadelesi hiç şüphesiz 11 Eylül saldırıları ile başladı. Amerika'nın 14 yıl aradan sonra El Kaide'nin Suriye kolu ile çalışması ülkenin siyasetçilerinin kolay kabul edemeyeceği ironik bir durum. Onlar Petraeus'un bu fikrini siyaseten tehlikeli, uygulanması neredeyse imkansız ve stratejik açıdan riskli buluyorlar.
Bu fikir aynı zamanda hukuk ve güvenlik açısında da büyük engellerle karşılacaktır. Obama yönetimi 2012'de Nusra Cephesini yabancı terörist organizasyon olarak sınıflandırmıştı. Geçtiğimiz yıl da başkan Horasan Grubu üyelerinin bulunduğu Nusra mevkilerinin vurulması emrini vermişti.
Buna rağmen Petraeus'un planı bir kenara atılamaz. Şu anda görevde olan yetkililer, Amerikan meclis üyeleri ve yabancı liderler üzerinde hâlâ hatrı sayılır bir etkisi var. Gerçek şu ki kendisini Amerika'nın bir zamanlar savaş açtığı bir organizasyonun taraf değiştirenleri ile çalışmakta bir sakınca görmüyor.
Petraeus ile benzer düşüncede olanlara göre o Suriye'de savaşan daha az radikal Nusra savaşçıları ile Suriye başkanı Beşar Esed'i devirmek için Nusra'ya katılanları birbirinden ayırmak gerektiğini savunuyor.
Petraeus 2011'de Suriye iç savaşı patlak verdiği zaman CIA direktörüydü. O zamanlar da Obama yönetiminde birlikte çalıştığı Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Savunma Bakanı Leon Panetta'ya ılımlı muhalif güçlerle birlikte çalışmaya ısrar ettiği aktarılıyor. Ancak Amerika bunu yapmadı ve bu muahlif grupların çoğu Nusra gibi savaş alanında daha iyi teçhizata sahip ve daha başarılı cihatçı gruplara yakınlaştı.
Amerika'nın ılımlı muhalifleri Nusra'nın çekirdek ve lider kadrosundan nasıl ayıracakları daha net değil ve Petraeus'un tavsiyelerini daha detaylı bir hale getirmesi gerekiyor.
Aslı The Daily Beast'te "Deal with the devils: Petraeus: Use Al Qaeda Fighter to Beat ISIS" başlığıyla yayınlanan metin Melahat Kemal tarafından Türkçe'ye aktarılmıştır.
