Dolar

32,5129

Euro

34,9463

Altın

2.435,91

Bist

9.794,51

AB ve teröristler hadlerini aştı

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-11-15 13:59:28

AB ve teröristler hadlerini aştı
Çökmek üzere Avrupa Birliği'nin ana lokomotifi durumunda olan Almanya son zamanlarda ülkemiz ve milletimiz aleyhinde olabilecek her türlü şer oluşumun ana sponsoru oldu ve olmaya da devam ediyor. Yıllardan beri büyütüp beslediği terör örgütü PKK, DHKP-C ile Hristiyan misyonerlerini üzerimize salması yetmezmiş gibi son zamanlarda bunlara FETÖ köpekleri de eklendi. Burada teröristlere dokununca ciyaklama sesi Avrupa'dan geliyor.  
 
Ülkemizden kaçan, daha doğrusu bu vatana ve millete ihanet ederken suçüstü yakalanan ne kadar şeref yoksunu kişi varsa başta Almanya ve AB ülkelerine kaçmaya başladı. Halkımızdan nefret etmelerine rağmen sadece ‘devlet ve millet karşıtı' diye bu alçaklara barınma ve yaşama imkanı veriliyor.
 
Batılı soysuzlar normal insana değil kendileri gibi cinsiyeti belli olmayan, vatanını ve milletini satan kişiliksiz, daha doğrusu kendilerine benzeyenlere ancak sahip çıkar. Zulme uğrayan Müslüman'a asla sahip çıkmazlar. Hatta onları terörist gibi göstermek için milyonlarca para harcayıp film bile yaparlar. Çok şükür halkımızın büyük çoğunluğu Batının soytarılığını gördü ve kendi özüne dönmeye başladı.
 
Çok önceden beri içimizde kripto olarak yerleştirilen “Dönmeler” her zaman ihanet içinde oldu. Her fırsatta ülkenin ve halkın aleyhinde çalıştılar. Artık onların devri bitip gerçek halk evlatlarının yönetime gelmesiyle işler tersine dönmeye başladı. Eskisi gibi “at oynatacak” meydanları kalmadı. Onun için kaçmaya başladılar. Bu terör gruplarının arkasında olan devletler kendilerini belli etmeye başladı. Kabile devletihükmünde olan Belçika, Hollanda, İsviçre, Avusturya ve İsveç gibi Barbarlar bile ülkemiz aleyhinde faaliyet içinde olduklarına şahit olduk. Artık bizim bu Barbar toplumla olan ilişkilerimizi gözden geçirmemiz gerektiğine inanıyorum.   
 
Abdülhamit Han Hazretleri zamanında oldukça zayıflayan Haçlıların gizli faaliyetleri maalesef Osmanlının son zamanlarında zirve noktasına çıkmıştı. Yeni kurulan devletimizin kuruluşunda yer alan ve bizdenmiş gibi davranan ajanlar dinsiz bir toplum yetiştirmek için büyük gayret sarf etti. Dinsiz ve imansız kişiler kendilerini kamufle etmek için Kemalist, Alevi, Ulusalcı bir kısmı da kendisini Demokrat gibi göstererek aslında aynı gaye ve amaç için mücadele ettiler.     
 
Almanya Dündar'ı ve FETÖ teröristlerini neden destekliyor?
 
Bu soytarıların tüm çabalarına rağmen başarılı olamayınca halkın arasında fitne tohumları ekerek Türk-Kürt ve Alevi ayrışımına başlandı. Kürtler PKK, Aleviler ise DHKP-C terör örgütü adıyla hem bölgeye hem de ülkemize karşı ihanet etmeye başladılar. En büyük zararı da kendi halklarına verdikleri bir gerçektir. Her iki grup da uyuşturucu, silah ve adam kaçakçılığı yaparak Batılı istihbarat örgütlerinin oyuncağı haline geldi. Batılı devletler bu örgütleri besleyerek Türkiye'nin ilerlemesini ve hatta batması için elinden geleni yaptı.
 
15 Temmuz vatanı bölme alçakça hareketinden sonra ABD ve Batılı soytarıların bize olan düşmanlıkları ayyuka çıktı. Bir şekilde ülkemizi bölmek, halkımızı ayrıştırmak için yapmadıkları plan kalmadı. Ancak ne kadar çabalamış olsalar da boşuna debelenip durdular. Rabin'in şizofren oğlu Fethullah Gülen ve onun intihara meyilli aptal ve çapulcuların başını çektiği ihanet şebekesi ile katliam yapanlara da yine ayni Batılı pislikler sahip çıktı. Devletin gizli sırlarını çalan hainlerle necip halkımızı katledenlere kapılarını açtılar.
 
Yıllarca kendini “Atatürkçü ve Laik ”olarak lanse eden ve bir ara Cumhuriyet Gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliğini yapan Can Dündar denilen kişi de bu hainlerle birlikte hareket ederek Almanya'ya sığındı. Türkiye'den kaçan katil ve ajanların çöplüğü haline gelen Almanya bu şerefsizlere vatandaşlık vermeye başladı. FETÖ'nün Haşhaşıleri ile birlikte hareket eden Dündar vatandaşlık alırken Alman yetkililerinin önünde el pençe durması oldukça dikkat çekti.
 
Ülkemizin saygın yöneticilerini yalan ve iftiralarla karalayan bu hainler Almanların verdiği bir-iki kemik için önlerine eğilerek zillet ve rezilliği yaşadılar. Almanya Devlet Televizyonu ZDF'de program yaptırılan Dündar ekmeğini yediği ülkesine yönelik yine iftira ve yalan beyanlarda bulunarak ihanet etmeye devam etti. Almanya tarafından boynuna takılan tasma boşuna takılmadı. Habercilik değil ispiyon, yalan ve iftira dolu programda Türkiye'deki hapishanelerde gazetecilerin, siyasetçilerin, sanatçıların ve akademisyenlerin  olduğunu iddia etti.
 
Dediklerinin hepsi yalan. Siyasetçi, akademisyen ve gazeteci dediği kişilerin hepsi mesleklerinden veya fikir beyan ettiklerinden dolayı değil teröre ve teröristlere yardım ve yardakçılık ettikleri için tutuklandı. Medet umdukları Avrupa ve ABD'de bırakın teröristlere yardım etmeyi, terör şüphesi olan kişiler bile sorgusuz sualsiz derdest ediliyor. Burada ise bu kişilerin suçları sabit. Teröriste patlayıcı götüren bir kişiden siyasetçi veya gazeteci mi olur?
 
HDP Milletvekilleri utanmadan devlete meydan okuyordu
Bu insanların unvanı var diye suç işleme hakları yoktur. Teröre destek olmak her yerde suçtur. Bu konuda emperyalist devletlerden ders veya fikir almamıza gerek yok. Ülkemiz ne yaptığını gayet iyi biliyor. Teröristlere yardım eden bu kişiler onlar için bu kadar önemli ise hepsini onlara gönderelim. Vatandaşları olsunlar ve teröristlere yardım etmeye orada devam etsinler. Bu topraklarda hain, kalleş ve vatan düşmanlarına kanunlarla cevap verilecektir. “Yapanın yanına kar kalıyor” devri kapanmaya başladı. Ama yargının ve kolluk kuvvetlerinin içinde ayıklanmayı hak eden binlerce kişinin olduğunu da belirtmeliyim.
 
Terör örgütü PKK'ya yakınlığıyla bilinen HDP Milletvekillerine devletin adlı makamları ifade vermeleri için resmi davet gönderdi. Ancak onlar şov yapmanın peşindeler. “Teslim olmayız. Onlar gelip bizi zorla alabilirler” gibi aptalca ve cahilce meydan okumaları yaptılar. Devletin kolluk kuvvetleri de usulüne uygunonları aldı ve mahkemeye sevk etti. Bazılarının işbirliği yaptığı iddia edildi ve serbest kaldılar. Bazıları ise tutuklandı, ama mahkemeleri devam ediyor.
 
HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ ve diğer milletvekillerin tutuklanmasına karşılık AB ülkelerinin en üst yetkililerinden açıklamalar geldi. Büyükelçileri ise meclise giderek HDP'nın grup toplantısına katılmaları bardağı taşıran damla oldu. Büyükelçiler bu sorumsuz tutumlarından dolayı derhal “istenmeye adam” olarak ilan edilsinler. Hadlerini bilsinler. 
 
Bu katillerin hunharca katlettiği binlerce kahramanı ve geride kalan yetimlerini görmezden gelen AB sadece teröristlerin haklarını arama gayretindedir. Kendi ülkelerinde izinsiz havai fişek patlatanlara anti-terör timleriyle baskın yapan bu soytarı tayfası bize ve Müslümanlara yönelik terör eylemlerini yapanlara destek veriyor.
 
Avrupa'da hiçbir gazeteci bölücülük ve teröre destek veren yazı yazamazken bizdeki sözde gazetecibozuntuları her türlü teröre destek vererek ülkemizi zora sokmak için utanmadan gazeteci kimliğini kullanarak mesleklerine ihanet ettiler. Cumhuriyet gazetesi bildim bileli hep vatanın ve milletin hayrına olmayan eylemlere imza atmıştır.
 
Eğer ülkemiz kalkınma hamlesi yapmamış olsaydı ve doğru yolda olmamış olsaydı soytarılar bu denli açıktan saldırmayacaktı. ABD, AB ve köleleriyle birlikte saldırdığına göre demek ki ülkemiz doğru yoldadır. Ne pahasına olursa olsun emperyalistlere teslim olmadan tam bağımsız ülke olana kadar toplumca mücadele etmek hepimizin görevidir. 
 
https//:twitter.com/aslanbalci1

Haber Ara