AB Bakanı Konca ile Kalkınma Bakanı Müslüm Doğan, HDP önünde basın mensuplarına açıklama yaptı. 1 Eylül Dünya Barış Günü'nün tüm halklara barış getirmesi temennisinde bulunan Konca, Barış Bloku'nun gün dolasıyla değişik illerde barışı haykıran mitingleri olacağını söyledi.
Bugün ilk Bakanlar Kurulu toplantısının yapılacağını hatırlatan Konca, Meclis'in 3 Eylül'de de Irak ve Suriye tezkeresi nedeniyle milletvekillerini olağanüstü toplantıya çağırdığını ancak Bakanlar Kurulu'nun gündeminde bu tezkerenin bulunmadığını aktardı. Bakan Konca, "Oysa Bakanlar Kurulu kararıyla tezkerenin Meclis'e sevki gerekiyor. Basından bu tezkerenin bizden önceki hükümet tarafından Meclis'e sevk edildiği bilgisini edinmekteyiz. Bu doğruysa ekim başında geçmesi gereken tezkerenin bu hükümet oluşturulmadan önceki hükümet tarafından Meclis'e sevki söz konusuysa bunun şimdiki hükümet üyelerine güvensizlik ve hakaret anlamına geldiğini ve de özü açısından yetki gasbı olduğunu belirtmek istiyorum" diye konuştu.
Konca, hukuki açıdan bu doğruysa tezkerenin bugünkü hükümet tarafından tartışılması, gereğinin olup olmaması konusunda kafaların netleşmesi gerektiğini belirtti. Konca, "Ancak bize göre böylesi bir tezkerenin Türkiye'ye kazandıracağı hiçbir şey yoktur. Tam tersine Türkiye'nin Ortadoğu bataklığına saplanması yönünde ciddi riskler içermektedir" ifadesini kullandı.
Hopa'daki sel felaketine değinen Konca, afetin Arhavi'yi de etkilediğini ifade etti ve "Bütün bunlar, yasa dışı kamulaştırmalar, HES'ler nedeniyle önü kapatılan sular ve özellikle de otobanın geçişi sırasında doğal su akıntılarının kesilmesi nedeniyle doğa dengesinin altüst edilmesinin getirdiği sonuçlardır. Bu nedenlerle bir yandan orası afet bölgesi ilan edilmeli, diğer yandan da oradaki halkın bütün zararlarını karşılayacak tedbirlerin alınması gerekiyor" ifadesini kullandı.
- Başbakanlığın atamalara ilişkin genelgesi
Kamuda atamaların durdurulmasına ilişkin dün yayımlanan genelgeye ilişkin bir soru üzerine Konca, durumu hayretle ve ibretle karşıladıklarını söyledi. Konca, "Atamalar olabilir ya da hiç olmayabilir ancak bu genelgenin çıkmasını güvensizlik olarak değerlendiriyoruz" dedi.
Konca, bu genelgenin geçerli olması halinde geçmişte yapılmış tüm atamaların da mutlaka iptal edilmesi gerektiğini düşündüklerini kaydetti.
- 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları
Konca, gazetecilerin 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları konusunda dünkü açıklamasını hatırlatması üzerine ise şunları söyledi:
"Ben kesinlikle soykırım lafını kullanmadım ama Türkiye'nin kendisinden önce yapılmış tüm iş ve işlemleriyle yüzleşmesi gerekiyor. Büyük bir devletin yapması gereken budur. 1915'te bir şeyler olmadı mı? Ermeniler nereye gitti? Dolayısıyla onun niteliğinin ne olduğu konusunun araştırılması gerekir ama tek taraflı da olsa bir öldürme, katliam olduğu, Osmanlı da yapsa Ermeni de yapsa bir gerçektir. Dün söylemek istediğim buydu ve soykırım lafını kullanmadım. Dün bir katliamın söz konusu olduğunu açıkça belirttim ve dileğim şudur. Türkiye'nin bütün bu sorunlarla yüzleşmesi ve o sayfayı kapatması gerekiyor. Aksi halde 1915 olayını biz her yıl yeniden konuşmak zorunda kalacağız. Büyük bir devlete yakışmıyor bu."
Koza İpek Holding'de yapılan aramayı da değerlendiren Ali Haydar Konca, "Esas itibariyle istediğimiz anayasadaki örgütlenme ve basının önündeki tüm engellerin kaldırılması ve Türkiye'nin ciddi manada demokratik bir hamle yapmasıdır. Basına yönelik operasyonların Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğu konusunda tüm dünyada büyük endişe yaratmasından ben şahsen ürkerim" şeklinde konuştu.
Diyarbakır'da bir çocuğun dün terör olayları nedeniyle ölümüne ilişkin değerlendirmesi sorulan Konca, anayasal bağlamda kurulmuş bir parti olarak şiddetin her türüne ve şiddetten kaynaklanan ölümlere de karşı olduklarını kaydetti.
