Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

16 Temmuz millet ihtilali

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-07-19 12:14:28

16 Temmuz millet ihtilali

14 Temmuz 1789'da Bastil Hapishanesine hücum eden Fransız halkı, yaklaşık 10 yıllık bir halk ihtilali sürecini başlatmış oldu.

Bu ihtilal aydınlanma felsefesinin de etkisiyle sekülerizm adına yapılmıştı ve Osmanlı Devletinin yıkılma sürecini hızlandıracak olan ulusçuluk akımını doğurmuştu.

Evet, Fransız ihtilali monarşiye ve Kiliseye karşı kazanılmış bir zaferdi ama aslında kısa sürede bütün dünyada yaygınlaşacak olan sekülerizm krallığını ve dogmatizmini doğurmuştu.

Bu ihtilal, Avrupa açısından köklü değişimler doğurduğu gibi bütün dünyayı da etkileyecek modernleşme ve sekülerleşme süreçlerini tetiklemişti.

Fransız ihtilalinin diğer bir sonucu olarak insan hakları alanında olumlu gelişmeler yaşanmış olsa da, bu olumlu gelişmeler İslam dünyasına bugüne kadar çok görüldü.

Avrupa'nın 19. Yüzyılda kolonyalizm adına gerçekleştirdiği katliamlar, köleleştirmeler ve diğer insan hakkı ihlalleri, Fransız İhtilalinin olumlu sonuçlarından istifade etmenin Müslümanlara yasak olduğunu da gösteriyordu.

15 Temmuz 2016 yılında Türkiye'de gerçekleştirilen darbe girişimi ise, kendilerini küresel sekülerizm krallığına adamış farklı terör gruplarının ortaklaşa gerçekleştirdiği bir ihtilaldi.

Bu terörist gruplardan birisi, Ortaçağ'daki Kilise baskısını da aratacak bir bağnazlıkla, her sözünü vahiy gibi doğru ve kesin kabul ettikleri bir çakma Mesih'in hakimiyetini savunuyordu.

Diğerleri ise kendilerine göre seküler Tanrılar ve putlar edinmişlerdi. Onlar da kendi seküler Kiliseleri ve krallıklarının hakimiyeti adına girişmişlerdi bu kalkışma işine.

Ancak tam da bu sırada imanın diriltici ruhu bâd-ı sabâ gibi milletimizin maşeri gönlüne esti ve milletimizin iz'ânını örten bütün tereddütler izale oldu, bütün körlükler yerini ilâhi bir basirete terk etti.

Türk milleti farkında olmadan, Ortadoğu'dan başlayacak ve yakında bütün dünyayı kuşatacak küresel bir değişimi başlatmıştı aslında.

14 Temmuz'daki Fransız İhtilali, Bastil hapishanesinde tutuklu bulunan Fransızları kurtardığı gibi 16 Temmuz Türk İhtilali de sekülerizm ve kula kulluk hapishanesine mahkûm edilen Türk milletini sonsuz bir esaretten kurtardı.

Evet, Türk İhtilalinin yankıları kısa sürede bütün dünyaya yayılacaktır. 16 Temmuz Türk İhtilali bütün dünyada gerçekleşecek köklü değişimlerin de öncüsü olacaktır.

Öncelikle bütün dünya imanın gücünü açık bir şekilde anlamıştır. Bütün imkansızlıklara rağmen bu asil milletin zaferi, Allah'ın koruyuculuğunun bu asırdaki en muhteşem delilidir üstelik.

Gücün üstünlüğünü önceleyen seküler paradigma, 16 Temmuz'daki Türk İhtilali tarafından darmadağın edilmiştir.

Sekülerizmin gücün üstünlüğüne vurgu yapan bütün tezleri, Türk milletinin imanı karşısında ezilip gitmiştir.

İnsanlık “adaletin” varlığına olan inancını bir kere daha tazelemiştir bu sayede. Türk İhtilalinin insanlığa ikinci hediyesi “adaletin” yeniden tüm dünyaya hakim olacağı umududur.

Bu ihtilalin üçüncü bir hediyesi ise gerçek “hürriyet”in ne olduğunun bütün dünyaya gösterilmesi olmuştur.

İnsanlığın önüne özgürlük adıyla konulan bütün süflilikler aslında insanı esir eden kafeslerdir ve gerçek hürriyet bu nefsani kafeslerden bütün varlığımızı kurtarmakla mümkün olacaktır.

Bu öyle bir hürriyet coşkusudur ki, nefsin üstünlüğünü savunan sekülerizmin karşısında bedenlerin esaretinden bile kurtulmayı göze alan bir sonsuz hürriyet aşkıdır.

Türk ihtilalinin dördüncü bir neticesi ise, ancak “birlik” olarak olumsuzlukları değiştirebileceğimizi anlamış olmamızdır.

16 Temmuz Türk İhtilalini gerçekleştirenler arasında paralel bir devlet kurma hevesinde olmayan her cemaatten, her tarikatten, her partiden, her kökenden insanın bulunması muhteşem bir ittihad ruhunun doğduğunu göstermektedir.

Sünniler, Aleviler, Solcular, Sağcılar, Türkler, Kürtler, Muhafazakârlar, Milliyetçiler bu ihtilali birlikte gerçekleştirmiştir.

Fransız ihtilalinin sonuçlarından birisi ulusçuluk ilkesinin tüm dünyaya yayılışı olduğu gibi, 16 Temmuz Türk İhtilalinin neticelerinden birisi de Türkiye öncülüğündeki İslam Birliği mefkûresinin dünya Müslümanları tarafından sahiplenilmesi olacaktır.

16 Temmuz Türk İhtilali bir başlangıçtır ama muhteşem geleceği müjdeleyen muhteşem bir başlangıçtır.

Türkiye'de ve dünyada daha yapılacak pek çok iş, mücadele edilecek pek çok sorun alanı olduğunu unutmamamız, sürekli uyanık olmamız gerekiyor. 

Bu ihtilalin ruhundaki iman, adalet, hürriyet ve birlik ilkeleri, önce yurt içinde, daha sonrasında ise dünyada yaşanacak pek çok olumlu gelişmenin öncü tohumları olacaktır.

Bu ihtilalle birlikte, maddeciliğin tahtı bütün dünyada sallanacak ve kısa bir süre içinde zulüm sisteminin ilkeleri buharlaşıp gerçek adalet ilkeleri hâkim olacaktır.

Bu ihtilal sayesinde, gerçek hürriyetin ancak mâneviyatla mümkün olabileceği ve sonsuzlukta süzülmeyen bir ruhun gerçekte özgürleşemeyeceği, aksine daracık atomların karanlığına hapsolacağı açıkça görülmüştür.

Yine bu ihtilal, devletler müvâzenesinde yaşanacak muhteşem bir ittihad ve ittifak âhenginin doğumunun da müjdecisi olmuştur.

16 Temmuz Türk İhtilalinde katkısı bulunan kahraman Türk polisi ve askeri ise bütün dünyadaki mazlumları umutlandırmıştır.

Güvenlik güçlerimiz artık gerçekten bizim güvenlik güçlerimizdir ve onlar istikbalde kazanacağımız pek çok küresel zaferin destekleyicisi olacaktır.

Elbette komutansız bir zaferden bahsedilemez. Ordumuzun Başkomutanı ve Devlet Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bu süreçteki rolü çok belirleyiciydi.

Türk İhtilali, gür sesiyle “insanlık yakında karanlığından kurtulacaktır”, diye haykırdı ve geride kıta kıta dolaşarak insanlığı aydınlatacak muhteşem bir ümit bıraktı.

Haber Ara