Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

10 soruda muhaliflerin Halep Operasyonu

Muhaliflerin Halep Operasyonu beşinci gününü tamamladı. Timetürk Editör Masası, Halep Savaşı'nın dününü ve bugününü 10 temel soru çerçevesinde değerlendirdi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-07 17:11:41

10 soruda muhaliflerin Halep Operasyonu

Mart ayında Suriyeli muhaliflerin İdlib'i almasının ardından Editör Masası incelemesinde İdlib'den sonra ilk hedefin Cisreşşuğur ve çevresi olacağını belirtmiş ancak Halep Savaşı'nın yakın olduğunu dile getirerek şunu ifade etmiştik: Şam Cephesi ve Fetih Ordusu'nun Halep için ittifak etmesi mümkün. Zaten Fetih Ordusu'nu oluşturan gruplar ve Şam Cephesi'ne bağlı unsurlar Halep'in pek çok bölgesinde ortak hareket ediyorlar.

Nitekim geçtiğimiz haftanın son günlerinde Suriyeli muhalifler "Ensar'uş Şeria" isimli bir operasyon odası oluşturarak Halep'in batısında bulunan Zehra semtine saldırıya geçtiler. Savaşın ilk beş günü oldukça hareketli geçti. Özellikle Raşidin ve Liramon üzerinden Cemiyet'uz Zehra'ya yüklenen muhalifler eğer hedeflerine ulaşabilirlerse Halep'te rejimin savunma hattı ciddi bir askeri ikilemle karşı karşıya kalacak. Geçtiğimiz yılın sonlarında Halep'i olmak üzereyken hem İdlib'i kaybeden hem de Halep'te köşeye sıkışan Esed rejiminin krizi ise büyük oranda ordu bütünlüğünün kaybolmasıyla ilgili. Esasen Esed rejimi adına savaşan onlarca örgüt arasında sanıldığı kadar ahenkli bir koordinasyon bulunmuyor. Öte yandan Şii milisler, genel anlamda gayrinizami savaş yapmak üzere yetiştirilmiş askeri birimler ve Irak'ta ABD'nin verdiği hava desteği gibi güçlü bir ağır silah desteği olmadan savunma savaşında sanıldığı kadar başarılı değiller.

10 SORUDA MUHALİFLERİN HALEP OPERASYONU

1) Suriyeli rejimi Halep'i kuşatmak üzereyken nasıl Halep'te tamamen savunma pozisyonuna geçti?

Geçtiğimiz yılında sonlarında, arka alanında IŞİD bulunan ancak Halep'te IŞİD ile savaşmayan Suriye rejimi; Tel Aran, Tel Hasen, Safira ve Şeyh Neccar üzerinden Handerat, Sifat, Hardatnin, Mellah ve Başköy hattına sert bir saldırı başlattı. Saldırı, Suriye'nin kuzey çıkışını tamamen kapatmayı ve sonrasında Nubul - Zehra arasında kalan bölgeyi de ele geçirerek Halep'in kuzeyinden güneye doğru geniş bir kuşatmayı amaçlıyordu. Oldukça geniş bir alanda savaşmayı gerektiren bu plan başta başarılı şekilde uygulandı. Ancak Rityan, Hardatnin ve Başköy arasında birkaç gün içerisinde onlarca farklı pusunun içerisine düşen Suriye Ordusu ve Şii Milisler, Halep'in kuzeyindeki satranç boyunca en önemli taşlarını kaybettiler. Şeyh Neccar Sanayi Bölgesi ve çevresine hapsolmakla kalmadılar, Suriye'nin kuzeyindeki askeri inisiyatifi de tamamen kaybettiler. İdlib ve kırsalını büyük oranda rejimin elinden alan muhalifler ise aynı dönemde Suriye'nin kuzeyinde savunmalarını tahkim edip hakimiyetlerini kesinleştirmekle yetinmeyerek Halep'in batı kırsalında son birkaç hafta boyunca kendi oyunlarını kurdular. Raşidin ve Liramon bölgelerinde rejimin dış savunma hattını iki hafta önce iyice zayıflatarak batı hattı boyunca hat savaşını Zehra bölgesi sınırlarına taşıdılar. 2013 yılı sonlarında Safira, Tel Hasel ve Tel Aran'la birlikte Halep'in en hakim noktalarından Şeyh Neccar'a da tamamen hakim olan muhalifler halihazırda şartları tamamen geri çevirememiş olsalar da psikolojik anlamda Suriye rejimini ciddi anlamda köşeye sıkıştırdılar. Savaşın kördüğüm haline gelmesi ve hiç bilmedikleri bir bölgede bölgeyi çok iyi bilen muhaliflere karşı savaşan Şii milislerin moral çöküntüsü de Halep'te rejimin yaşadığı büyük sıkıntılardan.

2) Suriye rejimi için Halep neden önemli?

Liva et Tevhid Komutanı Abdulkadir Salih öncülüğünde muhaliflerin Halep'in merkezine girmesinden bu yana Suriye'nin en büyük kenti Halep, büyük oranda işlevsiz hale geldi. Sanayi bölgeleri savaştan ötürü boşaltılırken Halep Üniversitesi hariç devlet tesislerinin büyük kısmı da askeri amaçla kullanılmaya başlandı. Normal şartlar altında Halep'ten çok daha büyük sorunları olmasına rağmen Suriye rejimi, Halep kentini hem muhaliflerin Türkiye bağlantısını sağladığı için hem de tarihsel pozisyonundan ötürü önemsiyordu. Ancak İdlib'in neredeyse tamamının kaybedilmesinin ardından Halep'in rejim için önemi daha da arttı. Halihazırda IŞİD saldırısı altında bulunan Haseke kenti hariç Suriye'nin kuzeyindeki hakimiyetini neredeyse tamamen kaybeden rejim için artık yaşanan savaş bir 'Halep Savaşı' olmanın çok ötesinde. Rejim, Halep'teki mevcut hattın korunmasına ve aynı zamanda Halep - Hanasır - Hama - Lazkiye hattının tutulmasına ciddi bir anlam yüklüyor. Bir anlamda bu savaşa rejim açısından kuzeyde var olma savaşı demek mümkün. Eğer rejim Halep hattını koruyamazsa kuzeydeki varlığını tamamen kaybederek Şam - Humus - Lazkiye hattına sıkışacak.

3) Muhalifler için Halep neden önemli?

Suriye'nin en büyük kenti Halep'te tam anlamıyla hakim olmanın muhalifler açısından ciddi bir moral getirisi olacağı kesin. Ancak bunun dışında Türkiye ile bağlantı yolunun tamamen güvenceye alınması ve rejimin temizlenmesinin ardından Halep'in yeniden ekonomik pozisyonunu kazanması gibi fiili artıları da olacak. Öte yandan Halep'in tamamen alınmasının ardından bölgeyi terk eden pek çok mültecinin kente dönüşü de mümkün olabilir. Yine Halep'in tamamen ele geçirilmesi muhalifler açısından kuzey savaşının birinci aşamasının başarıyla bitirilmesi anlamını da taşıyor. Esed rejimi hala ayaktayken IŞİD kontrolündeki bölgelere ve PYD kontrolündeki alanlara yönelmek istemeyen muhalifler açısından Halep'in düşmesinin ardından savaşın artık daha güneye taşınması temel hedef olacak. Nusret Cephesi lideri Ebu Muhammed Fatih el Colani'nin, "Yakında Şam'a akacağız" ifadelerinin de arkasında kuzeydeki savaşı tamamen bitirip güneye yönelme iradesi vardı. Halep Savaşı'nın tamamlanmasının ardından IŞİD'e ve PYD'ye karşı hatları koruyan muhalif savaşçılar dışında kalan operasyonel kuvvetlerin hedefi Halep'in güneybatısından Şam'ın kuzeybatısına kadar uzanan rejim hattı olacak gibi görünüyor. Bu hatta yönelinebilmesi için ise önce muhalifler açısından arka hattın tam güvenceye alınması gerekiyor ki Halep'e yönelik operasyonun askeri anlamda bu amacı taşıdığını söylemek mümkün.

4) Halep Operasyonu'nda ne kadar sürede tamamlanır?

Birkaç hafta önce Halep'in Raşidin ve Liramon bölgelerindeki en dış hattına yüklenen Suriyeli muhalifler, bu hattı aşarak savaşı Zehra, Cezire ve Bilimsel Araştırma Merkezi üzerine yoğunlaştırdılar. Yeniden oluşturulan rejim savunma hattının merkezini birbirini koruyan Bilimsel Araştırma Merkezi, Topçu Okulu, Hava İstihbarat Merkezi ve Hava Savunma Üssü oluşturuyor. Bu alanda yaklaşık iki bin civarı asker ve milis olduğu tahmin edilirken tamamıyla birbirini koruyan merkezlerden oluşan bu hatta ilerlemek oldukça zor. Buna karşın muhalifler, yeni savunma hattının anahtarı kabul edilebilecek Bilimsel Araştırma Merkezi'ni tamamen kontrol altına aldılar. İlk saldırının ardından rejim Bilimsel Araştırma Merkezi'ne sızma yaparak tekrar ele geçirmek istedi ancak başarılı olmadı. Son iki gündür ise savaş Hava İstihbarat Merkezi, Hava Üssü ve Topçu Okulu arasında kalan bölgede sürüyor. Bilimsel Araştırma Merkezi'nin ele geçirilmesiyle Halep'i batı kırsalına bağlayan Özgürlük Yolu üzerindeki hakimiyetini tamamen kaybeden rejimi Zehra'dan geri atmak isteyen muhalifler eğer bunu başarabilirlerse savaş doğrudan kent merkezine taşınacak. Eğer muhalifler Yeni Halep hattını aşarsa hemen arkasında bulunan Halidiye mahallesi, Gazali semti, Halep Üniversitesi, Şüheda semti, Kevakibi semti ve Gazali bölgeleri hedef olacak. Dolayısıyla bütün bu süreç birlikte düşünüldüğünde Halep'te en az bir ay sürecek bir bilek güreşinin başladığını söylemek mümkün. Özellikle Zehra sonrasında tamamen şehir savaşına dönecek olan muharebenin tamamen bitmesi daha da uzun sürebilir. Ancak askeri hattın tamamen kırılması durumunda rejim güçlerinin güneydeki çıkış yolunu kullanarak Hama hattına çekilmeleri de ihtimal dahilinde. Zira rejimin halihazırda Halep'e ikmal sağlayabilecek güvenli bir takviye - lojistik yolu bulunmuyor. Büyük oranda Azize - Neyrab Havaalanı üzerinden kent merkezine destek gönderen rejimin, Halep'e ek askeri güç gönderebilmesi de olası görünmüyor.

5) Muhalifler, Halep için nasıl birleşti?

Türkiye'de basının yaygın görüşünün aksine Halep Operasyonu doğrudan Fetih Ordusu tarafından düzenlenmiyor. "Ensar'uş Şeria" ismi verilen operasyona İdlib saldırısı için bir araya gelen gruplar da bulunuyor ancak bu operasyonun temel aktörü Fetih Ordusu değil. Zaten İdlib'in alınmasının ardından yapılan açıklamalarda Fetih Ordusu'nun sadece İdlib ve İdlib'e mücavir alanların alınması için oluşturduğu duyurulmuştu. 'Gerekli görülmesi' halinde ittifakın devam edeceğini de açıklayan muhaliflerin Halep için oluşturduğu ittifak ise sadece Fetih Ordusu bileşenlerinden oluşmuyor. "Ensar'uş Şeria" Fetih Ordusu'na göre daha geniş tabanlı bir ittifak ve bir anlamda Fetih Ordusu ile Halep merkezli örgütlerin ortaklığı gibi değerlendirilebilecek konumda. Nusret Cephesi ve Ahrar'uş Şam, yeni ittifakın askeri anlamda en güçlü unsurları. Ancak yeni ittifakta, Türkmenler tarafından oluşturulan Liva Sultan Murad, Halep'te düzenlediği istihbarata dayalı özel saldırılarla dikkat çeken Ebu Amara Tugayı ve yine Halep merkezinde güçlü şekilde bulunan Fevcu Evvel gibi Özgür Suriye Ordusu'na daha yakın gruplar da bulunuyor. Halep'teki rejimi tamamen güneye çekmek için kurulan ittifakın kalıcı bir niteliği ise bulunmuyor.

6) Operasyon başarısız olursa Halep'te inisiyatifin yeniden rejime geçmesi gibi bir ihtimal var mı?

Muhalifler Halep Operasyonu'nu herhangi bir sebepten ötürü belirlenen hedeflere yakınlaşmadan sonlandırmak zorunda kalırlarsa psikolojik anlamda ciddi bir etkisi olacağı kesin. Ancak halihazırda hem Halep'in batısında hem de kuzeyinde ciddi bir mesafe alan muhalifler bu noktada dursalar bile askeri pozisyonun büyük bir değişime uğraması olası görünmüyor. Rejimin Halep'teki güçlerini yoğun şekilde takviye etmesi ve Halep kırsalına çıkabilecek kadar büyük bir harekata girişmesi de mevcut şartlarda ihtimal dahili değil.

7) Eğer Halep alınırsa bölge nasıl yönetilecek?

Muhaliflerin kontrol altında tuttuğu kuzey hattında özellikle yerel yönetim faaliyetleri ve belediye hizmetleri anlamında büyük eksiklikler bulunuyor. Her ne kadar son birkaç yıldır sağlık hizmetleri, sivil savunma faaliyetleri ve eğitim çalışmaları noktasında ciddi bir mesafe alınsa da kaybolan düzen savaş şartlarından ötürü tamamen tesis edilebilmiş değil. Eğer Halep muhaliflerin eline geçerse ülkenin kuzeyinde oldukça geniş bir alan ve ciddi bir nüfus muhaliflerin kontrol ettiği bölgelerde yaşıyor olacak ve Halep - İdlib - Lazkiye - Hama hattında kalan bu bölgenin idare edilmesi daha da zorlaşacak. Fiili bir hükümet olmasa da kontrol edilen bölgenin büyümesi muhalifleri bölgesel bir yönetim arayışına itebilir. Ancak Türkiye'de belli çevrelerin İdlib'in alınmasının ardından propagandasını yaptığı bir 'Nusra Emirliği'nin bölgede doğmayacağı kesin. Nusret Cephesi lideri Ebu Muhammed Colani, Al Jazeera'ya verdiği röportajda açıkça bir 'emirlik' arayışında olmadıklarını ve amaçlarının rejimi devirmek olduğunu duyurmuştu.

8) Halep Savaşı'nın ardından muhalifler Halep'in doğusuna geçecek mi?

Halep'in batı kırsalında muhalifler hakim. Bab, Membiç ve Cerablus dahil olmak üzere doğu kırsalı ise Rakka'ya kadar büyük oranda IŞİD kontrolünde. Öyle ki IŞİD, halihazırda Halep'in kuzeydoğusunda kurulan muhaliflerin savunma hattına saldırılarını sürdürüyor. Oldukça büyük ilçeleri kontrol altında tutan IŞİD'e karşı muhaliflerin herhangi bir saldırı planı yok. Ancak Türkiye'nin Suriye'ye olası bir müdahalesi durumunda hedefinin Halep'in doğusu olduğu sıklıkla dile getiriliyor.

9) Halep Operasyonu'nda muhalifler, PYD ile karşı karşıya gelecek mi?

Halep'in merkezinde Şeyh Maksud ve Eşrefiye bölgelerini kontrol eden PYD güçleri ile muhalifler geçtiğimiz aylarda sık sık gerginlik yaşadılar. Özellikle PYD kontrolündeki bölgelerde başörtüsü ve peçenin yasaklandığı gibi iddiaların ardından PYD'ye karşı muhalifler bir ittifak kurmuş ancak PYD'nin geri adım atmasının ardından anlaşma sağlanmıştı. Normal şartlar altında PYD'nin kontrolündeki mahalleleri Suriyeli muhalifler geçiş amaçlı kullanamıyor ve rejimin de bu bölgelere herhangi bir saldırısı sözkonusu değil. Merkezdeki büyük iki mahalleyi kontrol eden PYD ile muhaliflerin karşı karşıya gelmesi de bu nedenle ihtimal dahilinde görülmüyor. Halep kırsalında ise Afrin'i tamamen kontrol altında tutan PYD ile muhalifler arasında henüz bir sıcak mücadele yaşanmadı. Şii milislerin kontrolündeki Nubul ve Zehra köylerine Afrin üzerinden destek sağlandığı iddialarından ötürü zaman zaman taraflar gerilse de sıcak bir savaş yaşanması kısa vadede olası değil.

10) Halep'in güneyinde bulunan rejim bölgelerine ilerlenmesi mümkün mü?

Halep ile rejim kontrolündeki diğer bölgeler arasındaki kara bağlantısını sağlayan Halep - Hanasır - Hama yolu halihazırda açık olsa da muhaliflerin pek çok bölgeden yola sızma ihtimali bulunduğu için lojistik amaçlarla yol verimli şekilde kullanılamıyor. Ancak muhaliflerin 2013 yılı sonunda kaybettiği Hanasır - Safira - Tel Aran - Tel Hasel - Cibrin hattına, Halep'in hemen ardından ilerleneceğini söylemek mümkün. Çünkü bahse konu bölgeler İdlib'in güneyinde bulunan Cisreşşuğur - Eriha - Mastume - Karmit hattı gibi oldukça önemli bir pozisyonda bulunuyor.

Haber Ara